Bayramda ani kilo artışı yaşamamak için bunlara dikkat!

Bayramda tüketilen aşırı yiyecek ve özellikle aşırı şeker, ani kilo artışı yapabileceği gibi çeşitli hastalıkların da ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

  • 0
  • 708
Bayramda ani kilo artışı yaşamamak için bunlara dikkat!
© bizimizmir.net
Yazı Boyutu:

Bayramda tüketilen aşırı yiyecek ve özellikle aşırı şeker, ani kilo artışı yapabileceği gibi çeşitli hastalıkların da ortaya çıkmasına neden olabiliyor. 

Ramazan sonrası rutin yemek yeme düzenine nasıl geçilmesi gerektiği hakkında bilgi veren Yaşar Üniversitesi MYO Gıda İşleme Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Bayramda aşırı yiyecek tüketerek sağlığınızı riske atmayın.” uyarısında bulundu.

Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, “Ramazan boyunca oruç tutanlar, beslenme düzeninin değişmesi ve günlük öğün sayısının düşmesi nedeniyle normal beslenme düzenlerine kavuşmalarıyla bir anda eskisinden de fazla yeme eğiliminde olurlar. Bu durumda, kalp - damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi hastalıkları, eklem hastalıkları gibi rahatsızlıkları belirginleşmektedir. Vücut ağırlığı değişmemiş olsa bile vücut yağ oranının arttığı riskli bir dönem geride bırakılmıştır. Bu nedenle, bayramı beslenme konusunda bir çeşit sınav gibi değerlendirirseniz, aşırı yiyecek tüketerek sağlığınızı riske atmamış olursunuz” şeklinde konuştu.

NELERDEN UZAK DURULMALI
Ramazan ayı boyunca metabolizmanın yavaşladığını, bu nedenle bu sürecin ardından gelen bayramla birlikte yenilen tatlıların vücutta yağ olarak depolandığının altını çizen Uzel, nelere dikkat edilmesi gerektiğini ise şöyle anlattı:
“Bayramın yaz aylarına denk gelmesi bizlere alternatif tatlı tüketimi sunmaktadır. Şekerlemeler yerine mevsim meyvelerinin tercih edilmesi diyabet ve obezite hastalarının yararına olacaktır. Şeker ve şeker içeren çikolata, hazır meyve suları, gazlı içecekler, tatlılar gibi besinlerden kaçının. Bu tür besinler kana hemen ve tamamen karışır. Vücut, kan şekerinin tümünü aynı anda enerjiye çeviremez ve bu durumda bir kısım glikozu vücut yağına çevirir. İnsülin ile kan şekeri düşer ve tekrar tatlı yeme isteği doğar, dolayısıyla beslenme süreci kısır bir döngüye girer. Mutlaka en az üç öğün yemek yenmeli, kızartmalar yerine ızgara, fırında ya da haşlama yöntemi ile pişirilmiş yemekler yavaş yavaş yenmeli ve çok iyi çiğnenmelidir. Sıvı alımına dikkat edilmeli ve günde yaklaşık 2-3 litre su tüketilmelidir. Kafeinin fazla tüketilmemesi için günlük çay ve kahve tüketimi 3 fincanı geçmemelidir. Gazlı içecekler yerine ayran, limonata, taze sıkılmış meyve suyu gibi sağlıklı içecekler tercih edilmelidir.”

YORUM YAZ
Diğer Haberler

Bu uyarıya kulak verin

On Binde Bir Görülen Hastalık başarıyla tedavi edildi

MR Eşliğinde Biyopsi İşlemi

Ferhat, artık özgür yaşayabilecek!

Göz İçi Lenslerindeki Son Gelişmeler

DEÜ'DEN Kadınlar Gününe özel sağlık yatırımı

Arşiv