Bir çok kadının korkulu rüyası: menopoz

  • 0
  • 1.864
Yazı Boyutu:

Merhaba...

adından bile samimiyeti hissettiğim ve büyük keyifle takip ettiğim bizimizmir ailesi arasında yer almak benim için bir onur, büyük keyif...
Bu onura layık olmaya çalışacağımı öncelikle aktararak S
evgili Mehmet Kurt'a teşekkürlerimi sunuyorum...

Heyecan ve mutluluk la siz değerli bizimizmir okurlarına da merhaba demek istiyorum canı gönülden: MERHABA...

Bu köşede işlememi istediğiniz konularda bana hiç çekinmeden yazabilirsiniz. Soru sorabilirsiniz...
Kimbilir belki de sorunu yazacak ziyaretçimiz ile aynı sorunu yaşamasına karşın yazamayanlara da böylece desek olmuş oluruz..
*****

Bir çok kadının korkulu rüyası olan menopoz;  aslında yaşamın diğer dönemlerinden bazı konularda farklılık göstermesine rağmen, uygun önlemler alındığında ve yaşam biçimi belirlendiğinde, kadının sağlıklı, bilinçli ve en doyumlu yıllarını yaşayabileceği bir dönem olacaktır.

 

 Menopoz bir yıl süreyle menstrüasyon (adet) görmemek olarak tanımlanır.

 

Menopozda yumurtalıkların işlevleri bitmiştir. Yumurtlama olmayınca gebelik oluşmayacak, hormon gelmeyince de adet olmayacaktır.

 

Menopoz, ülkemiz kadınlarında genellikle 48-52 yaş arasında ortaya çıkar. Ailede erken menopoz varlığında,sigara içen kadında, stresli şehir yaşantısı, tiroid ve kortizon hormonları etkisi gibi bazı nedenlerle menopoz daha erken yaşlarda ortaya çıkabilir.

 

 MENOPOZU ENGELLEMEK VEYA GECİKTİRMEK DİYE BİR KAVRAM YOKTUR, ÇÜNKÜ YUMURTALIKLARIN İŞLEVİ BİTMİŞTİR. SADECE EKSİK OLAN HORMONLARIN ORTAYA ÇIKARDIĞI BULGULARIN BAZILARINI AZALTABİLİRİZ.
Her kadının menopoza girerken farklı yakınmaları vardır. Östrojenlerin, vücudundan çekilmesiyle, kadında bazı bulgular görülmeye başlanır; gövdenin sadece üst bölümünde ortaya çıkan ateş basmaları vardır. (Bunlar 15-20 saniye sürebilir günde birkaç defadan haftada birkaç keze kadar değişebilir) , arkasından ter boşanmaları oluşur, çarpıntı gelir, uykusuzluk vardır, depresyon, huzursuzluk ve sinirlilik vardır. Pencereler sıcak diye açılır, yaşamın tadının olmadığından bahsedilir. Bu yakınmalar  her kişide farklı düzeyde oluşacak; sıcakla, yorgunlukla, üzüntü ve stresle,kafein (kahve,nescafe) ve alkol alındığında artacaktır. Yakınmalar menopoz öncesi dönemden, menopozdan yıllar sonrasına kadar devam edebilir.

 

Bu bulgular buzdağının sadece tepesini gösterir. Hormonların azalmasıyla kadında bazı yapısal değişiklikler oluşacaktır. Bunlar başlıca üç grupta toplanabilir;

 

1.ATEROSKLEROZ (DAMAR SERTLİĞİ) ve buna bağlı koroner kalp hastalıkları artacaktır.  Östrojen eksikliğine bağlı damarlardaki yapısal değişiklikler, iyi kolesterol HDL' de azalma ve kötü kolesterol LDL 'de yükselme, kan yağları ve şekerinde artış, tansiyon yükselmeleri, arkasından  kilo almalar  menopozun beklenen bulgularıdır. Aşırı kilolular, sigara içenler yeterli spor yapmayanlar risk grubundadırlar. Ne yazık ki hormon tedavilerinin artık bu bulguları azaltmadığı düşünülmektedir. Bu nedenle menopoz öncesi dönemden itibaren, kadınlar yaşam biçiminde belirgin değişiklikler yapmak zorundadırlar. Sağlıklı beslenmek için; kırmızı etten beyaz ete (tavuk, balık) dönülmeli, bitkisel proteinlerden,fitoöstrojen içeren soya fasülyesi tüketilmeli, spora (özellikle yürüyüş ve yüzmeye) ağırlık verilmelidir. Sigara içen kadınlarda kalp krizi riskinin %10'dan % 40'lara çıkabileceği de mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

 

2.OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ); Östrojenin azalması, kemik yapım ve yıkım arası dengeyi bozacak, önce vücut kemik kitlesinin %10'unun kaybıyla osteopeni (kemik azalması) ve %25'inin kaybıyla osteoporoz (kemik erimesi) oluşabilecektir. Zayıf, hareketsiz, güneşe çıkmayan ve sigara içen kadınlar risk grubundadırlar. Hormon Replasman Tedavisi (HRT), dediğimiz menopozda azalan östrojen ve progesteron hormonlarının dışardan takviyesi, özellikle ilk 5 yıl içinde kullanıldığında, kemik erimesini yarı yarıya azaltabilecektir. Menopoza girişte; ilk beş yıl içinde, vücut kemik kaybı hızı, yılda %4 iken, beş yıldan sonra yılda %1'e düşecektir. Günümüzde büyük çalışmalar, hormon kullanan kadınlarda ilk beş yılda, meme kanserinde artış olmadığını belirtmektedirler. Bu nedenle; menopoza girer girmez başlayan ve 5 yıl süren hormon takviyesi; özellikle risk grubu kadınlarda, kemik erimesini % 50 oranda azaltabileceği için önerilebilir.

 

3.ALZHEİMER; unutkanlık gibi erken bunama belirtileri gösteren bu hastalık erken menopoza girenlerde daha sık olarak karşımıza çıkar. Ailede varsa menopozdan sonra kadında risk daha da artacaktır. Azalan östrojenin,  beyinde sinir hücreleri arasındaki sinapsların üzerindeki olumsuz etkisi önemlidir. Hormon tedavisi, Alzheimer olasılığını azaltmada iyi bir seçenek gibi gözükmektedir.

 

Menopozdan sonra azalan östrojenlerin etkisiyle vajinada, idrar torbasında, pelvis tabanını koruyan kaslarda ve ciltte incelmeler söz konusu olacaktır. Vajina dokusundaki atrofide; vajınada kuruluk artacak, cinsel beraberlikte ağrılar ve bazen kanamalar olabilecek, akıntının yapısı değişecektir.  80 yaşına kadar güvenle kullanılabilen, rahim ve meme kanseri riskini arttırmayan, lokal etkili östrojenli kremler atrofi yakınmalarının tedavisinde doğru seçenektir.

 

Vajinaya komşu idrar torbasındaki incelmeye bağlı; idrarda yanma, sık idrara çıkma ve gece birden fazla sık idrara çıkmayla kendini gösteren atrofik sistitlerde tekrarlama eğilimindedirler. Bunların önlemi için de, lokal östrojen tedavisinin yararlı olabileceğini unutmamalıyız.

 

Menopozda, pelvis tabanını koruyan kasların zayıflaması nedeniyle, idrar torbası sarkması yakınmaları (kronik öksürük, kilo alma, ağır kaldırma, kabızlık v.b. gibi nedenlerle artan idrar kaçırmaları) ve rahmin aşağı sarkması ile ilgili yakınmalar (kask ve bel ağrısı,cinsel ilişkide ağrı)artacaktır. Bunları azaltmak için başlangıçta pelvis tabanı egzersizleri yararlı olabilir (örn; KEGEL  EGZERSİZLERİ). Bulgular ilerlediğinde operasyon gerekebilir.

 

Sonuçta; günümüzde menopozun  ortaya çıkarttığı sorunların önemli bir bölümüne iyi planlanmış, dikkatli ve kontrollü, hormon tedavisiyle müdahale edilebileceği bilinmelidir. Kemik erimesi, Alzheimer, atrofiye  bağlı yakınmaların tedavisinde ve kanama düzensizliğinde hormon tedavisinin yararları unutulmamalıdır. Hormon tedavisinin, kalın bağırsak kanserini de % 20-30 oranda azalttığını vurgulamakta yarar vardır.

 

Hormon tedavisi süresince altı ayda bir vajinal ultrasonografi ile rahim iç tabakası kalınlğı ölçülmeli ve 4-5 mm altında olduğu belirlenmelidir.Hormon kullanımını, unutmadan, düzenli devam ettirmemize rağmen, ortaya çıkan düzensiz kanamalarda, rahim içinden parça alınarak patolojik değerlendirme yapılması gerekebilir.

 

HERHANGİ BİR TEDAVİ ALMAYAN KADINDA, MENOPOZDAN BİR YIL SONRA  KANAMA OLURSA %50 ORANDA RAHİM İÇİ KANSERİ DÜŞÜNÜLMELİ VE RAHİM İÇİNDEN BİOPSİ ALINMALIDIR.
Son olarak, menopoz öncesi dönemde düzensiz yumurtlamalar olabileceği  göz önünde bulundurulmalı, etkin bir gebelikten korunma yöntemi mutlaka tercih edilmelidir. Dünya sağlık örgütü, bu dönemde uygun koşulların varlığında bütün gebelikten korunma yöntemlerinin güvenle kullanılabileceğini belirtmiştir...

Sağlık ve mutluluk dileklerimle...

YORUM YAZ