Evet! Sıra geldi tarihve kültürle dolu bir seyahat arayanlar için en gözde rotalardan biri, "Tarihin yarısı kadar yaşlı gül kırmızısı şehir" satırlarıyla belki de şair John William Burgonun engüzel tanıtımı yazdığı, Indiana Jones serisi gibi pek çok filme plato olan takriben 2 bin yıllık bir antik şehir Petra programımızda
Ürdüne yaptığımız gezinin üçüncü günü; kahvaltı sonrasında otobüsle Petraya doğru yola çıktık. Rehberimizin söylediğine göre 2.5 bilemedin 3 saatlik bir yolculuk
PETRA
Heyecanlıyız, heyecanlıyım
Ürdünün en değerli hazinesi, en büyük turistik cazibesi, dünyanın 7 harikasından biri olarak seçilen, Sadece hayallerde var olabilen bir antik kent Petra
Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasında bulunan Petra, M.Ö 400 ile M.S. 106 yılları arasında Nebatiler'in başkenti olur. M.Ö 4. yüzyılda Persler bütün Mezopotamya'yı tehdidinden kaçan Nebatiler, ulaşılması çok zor olan Musa Vadisi'ne sığınır, çöl düzlüğünün ortasında kayalara oyulmuş, ve bu sarp kayaların içine gizlenmiş, yer yer üzerine çıkmış taştan bir antik şehri yaratırlar
.
Evdeki Hesap ÇarşıyaUymaz diye bir sözümüz var hani
|
|
|
|
Önce hafif başlayan fırtına şiddetini iyice arttırıp yanan farlara rağmen yol görülmez olunca rehberimize konuyu aktaran sürücümüz birkaç manevranın ardından rotayı değiştirdi ve başka bir yoldan gitmeye başladık. Rehberimizin verdiği bilgiye göre 5- 6 saatlik bir yolculuğa kendimizi hazırlamamız gerekiyordu. Başka çare de yoktu zaten...
Tabiat, Türkiyeden gelen bizlerden yılda bir ya da iki defa yağan çöl yağmurunu da esirgemiyor, gelmişken ona da tanık olmamızı istiyordu demek ki .
Yol üzerinde bir restoranda yediğimiz yemeğin ardından JSTA(Jordan Society Tourism Travel Acents)Başkanı Samir Darbinin sürpriziyle Hürriyet Ege Köşe Yazarı Sevgili Bahar Akıncı ile Dünya Gazetesinden Sedat Alpin doğum gününü yol üzerinde ayrıcalıklı bir şekilde kutladıktan sonra tekrar yola diziliyorduk.
Macera burada bitmiyor, bu kez de fırtınadan kaçarken doluya tutulmak deyimine uyarcasına geçte olsa gidelim düşüncesiyle tercih ettiğimiz yol üzerinde bu kez iki aşiret arasındaki çatışma nedeniyle yollarda kalıyoruz.
Gece karanlığında saatlerce yolun acılmasını beklerken sıkılmamak için çeşitli çözümler üretmeye çalışıyoruz. Önce kamyon aralarında namaz kılan kamyoncuları seyrediyor, sonra da piknik tüpü üzerinde pişirdikleri kahveleri afiyetle içiyoruz, ufak yollu sohbetleri açıyor ve biz gecenin ilerleyen saatlerine kadar çöl otobanında kalıyoruz Yol açılınca yollara düşüyoruz ve 2,5 3 saat, 5-6 saat derken 11 saatlik bir yolculuğun sonunda Musa Vadisi yada Vadi Musaya varıyoruz. Taş otelde ayrılan odalarımıza yerleşiyor, gecikmiş te olsa akşam yemeğini yiyerek kimi arkadaşımız yatmak için odasına çekilirken biz de lobide portalımızı güncelliyor, sosyal medyada geziyor, sonrada yatıyorduk
MERHABA GÜL ŞEHİR BEN GELDİM
Petra; dik kumtaşı tepeler arasına oyulu, derin bir kanyonun dibinde, tüm yönlerden gelebilecek saldırılara karşı son korunma sağlanmış bir şehir. Kentin ulaşımında kayaların arasındaki dar ve dolambaçlı bir yol kullanılıyor. Pembe-kızıl kaya duvarları nedeniyle Gül Şehride denilen bu kayıp şehrin güzelliği karşısında büyülenmemek mümkün değil
Eşek, at, deve veya faytonların tozlarına arasında yürümeyi tercih edenler olarak pembe kayaların arasındaki daracık yollarda bol bol fotoğraf çekme, su mühendisliği konusunda uzman olan Petra'nın muhteşem tünelleri, sarnıçlar ve içme suyunu şehre taşıyan, aynı zamanda o dönemdeki ani sellere karşı da koruma görevi üstlenen su yollarını inceleme imkanı buluyoruz
Diğer tür ulaşım şekillerinden birini seçmiş olsaydık bunlarla ilgili bilgi eksiğimiz olacaktı. Onca sıcağa karşın terlemiyoruz. Çünkü nem oranı neredeyse 0
Dönemin mimarisini anlamaya, mimarları ve insanların fiziksel gücünü çözmeye çalışırken zihnimin yorulduğunu hissediyor ve vazgeçiyorum. Çünkü, insanı şaşırtan o kadar çok şey varki
Burada Bir kısmı aşağıya, bir kısmı yukarıya doğru akan inanılmaz bir insan seli var. Avrupalı, ABDli , Afrikalı, Japon, Hint, Arap turistin arasında Türklere de rastlıyoruz. Yani kimi ararsan burada.. Üniformaları dikkatimizi çeken Ürdünlü asker ve polisleri görünce tarihi incelemeye bir fotoğraf molası veriyoruz
Kayalann dantel gibi işlendiği şehirde tapınakların, sarayların, adalet sarayının, halkın yaşadığı evlerin önünden geçmek yetmiyor, kayalara tırmanıp mekanları inceliyoruz.
Uzun bir yürüyüş sonrası sevgili Sedat ve Serkan ile sıcak soğuk içeceklerin yanında çantadan, takıya ev dekorasyonuna kadar çok sayıda aksesuarların bulunduğu bedevi çadırında serin birşeyler içmeyi unutmuyoruz.
Petra Antik Kenti'nin merkezine yaklaşırken mezarların, anıtların sayısı artıyor. Antik tiyatroya gelmeden başlayan ve arkasına doğru devam eden mezarlığın Tiyatro Nekropolü olarak bilindiğini öğreniyorum.
Gelirken aldığımız gibi geri dönüşte de bedevilerden kolye, bilezik, küpe, magnet ve daha çok çeşitli hediyelik eşya satanları inceliyor, sevdiklerimize çeşitli armağanlar alarak geldiğimiz yolu bu kez geriye doğru katediyor ve otobüsümüze binerek Vadi Ruma doğru yola çıkıyoruz
Mimarinin ve tabiat güzelliklerinin kol kola girdiği bu şehri rahat bir şekilde gönlünce gezmek isteyenlere kesinlikle bir günün yetmeyeceğini yaşayan biri olarak söylüyorum ama bu gidecek olan kişilerin tarih, arkeoloji konularındada ilgisi bu süreci belirler. Bu gezi 1 gün de olabilir, 5 gün de
Neden mi?
Petra'yı gündüzün yanı sıra mutlaka gece de görmenin gereğine inanıyorum. Rehberimizin anlattığına göre Pazartesi, çarşamba ve perşembe geceleri gösteriler düzenleniyor.
Ay ışığı ve kanyonun içinde yanan mumlarla aydınlanınca gül renkli kent daha etkileyici manzaralara ev sahipliği yapıyor
Yürümek konusunda kendine güveniyor ve Petra'yı baştan başa gezmek istiyorsanız, her şeyden önce rahat yürüyüş ayakkabıları, güneş gözlüğü, şapkaya ve ne olur ne olmaz diyerek yanınızda küçük bir şişe su, bisküvi ve sandviç bulundurmanız da yarar var... Pek tabii ki nefes kesen güzellikleri tesbit etmekten mahrum kalmamak için fotoğraf makinenizi almayı unutmayın...
Bir başka notum ise Ürdün'de yaz aylarında sıcaklık ortalaması 35 derecelere çıkması nedeniyle Petra antik kentini aşırı sıcaklarda gezmek çok kolay olmayabilir. Tavsiye edilen Ekim ve Mart ayıar asındaki sonbahar - kış dönemi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|