Ready-made

  • 0
  • 250
Yazı Boyutu:










Dadaizm, 20. yüzyıldaki savaş karşıtı görüşleri anlatmak için kullanılan bir sanat hareketi olarak ifade edilebilir. Dünyanın yıkılışı ile toplumun umutsuzluğa düşmesi sonucu, hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olmadığını benimseyen bir felsefi yapı üzerine kuruludur.

Dadaist akım sanatçıları, sanat eserlerini üretirken alışılmadık ve irrasyonel yöntemlerden yararlanır. Bunlardan biri, kübistlerin kolaj tekniğinde kullandığı “ready-made” diye adlandırılan; gündelik nesnelerin tekrar kullanılmasıdır. Sanat eserinde kullanılan nesne, kullanım amacını kaybederek; sadece estetik değeri ile var olmaktadır. Dadaistlerin nesnelerin fotoğraflarını kullanma sebepleri; kavramsal boyutta savaş karşıtı düşüncelerini afişe etmeleridir.

“Ready-made” kavramı; hazır nesne veya seri üretim mallarının çevresinden soyutlanarak; tek başına bir kaide üzerinde sergilenmesi olarak tanımlanabilir. Çevresinden soyutlanan ve gerçek fonksiyonundan arınan nesne; yeni bir varoluşçu kimlik ve kendine özgü rahatsız edici bir değer kazanır. Bu durum aslında protest bir yaklaşım olarak ele alınır. “Ready-made” eserler, sanatçının nesneyi seçmesiyle bir yapıt haline gelir. Bir sanat eseri; biçimi, konusu, içeriği, türü ve ustalığı ile yapıt adını almaz. Sanatçının o nesneyi sanat eseri olarak bilmesi önem taşımaktadır. Bu sebeple, sanat nesnesi sanatçı iradesinden uzaklaşarak rastlantısal yaklaşımlar ile anlık bir durum kazanır. “Ready-made” ile sanat fiziksel emek yerine, sezgisel bir kavrayış bağlamında kimliğini oluşturmaktadır. “Ready-made”in önemli temsilcileri Pablo Picasso, Marcel Duchamp, Man Ray, Salvador Dali gibi isimlerdir.

Pablo Picasso’nun “Boğa Başı” heykeli bisiklet gidonu ve selesiyle oluşturulmuştur. Hazır bir obje, sanatçının müdahalesi ile sezgisel bir kavrayış olarak ortaya çıkmaktadır. Picasso bu çalışmasıyla gerçek dünyada fonksiyonu yok olmuş nesneleri, düşünsel bir boyuta ulaştırarak heykelin yaratılmasına sebep olmuştur.

Picasso bu çalışması üzerine “Aramak bir şey ifade etmez. Önemli olan bulmaktadır. Gözleri sürekli yerde, talihin insafına kalmış bir cüzdan arayarak yaşamını harcayan bir insanla ilgilenmez hiç kimse. Şu ya da bu kişi mutlaka bir şey bulur; hatta niyeti onu bulmak olmasa bile… Sanatta niyetler yeterli değildir. İspanyolca’da dendiği gibi, aşk nedenlerle değil gerçeklerle kanıtlanmalıdır…” demiştir.

Man Ray’in 1920 yılında yarattığı “Compass” isimli eserinde arka plan boş bir tuvalden oluşmaktadır. Tuvalde kutupları aşağı bakan bir mıknatıs ve bir silah bulunmaktadır. Kuzey ve güney kutupları aşağı bakan mıknatıs sayesinde hedefi gösteren silah bulunan eserde; isminin aksine bir pusula olmaması, dünya savaşları ile yönünü bulamayan ve insanlığını kaybeden bir toplumu simgeleyebilir. Ayrıca, tabancanın tetiğine basıldığında, mıknatıs sebebiyle hedef şaşırması ihtimali vardır. Sanatçı eser ile, bu ihtimale işaret etmektedir.

Ray’in “Gift” isimli eserinde ise, bir ütüye raptiye eklemiştir. “Ready-made”e örnek olarak gösterilebilecek olan bu yapıt; onu kavramsal boyutta hazır bir nesneye dönüştürür. Yani, günlük hayatta kullanılan nesneler, mevcut estetik değeri ile değerlendirilen bir eşya halini alır. Bu ütünün; hem kıyafetleri hem de insan zihnindeki gerçek anlamı parçalayabileceği ifade edilir. Ütünün üzerindeki raptiyelerin karşı tarafı işaret etmesi, sanatçının iletmek istediği mesajı doğrudan sanat izleyicisine ulaştırmasıdır. Bu eserle, gündelik hayata ait basit bir gerecin, tehditkar bir silaha dönüşeceği öngörülerek; sergilenmesinin ardından ortadan kaldırılmıştır. “Gift” eseri, endüstrileşmenin mutluluk yerine öfkeyi yaratmasını simgelemektedir. Ray, bu eserle Dadaist bir eylem içindedir ve geleceğin kavramsal sanatını başlatmıştır.

“Ready-made” yalnızca estetik bir devrim olarak ele alınmamalıdır. Aynı zamanda toplumsal ve kavramsal sınırları zorlayan bir ifade şekli olarak kabul edilebilir. Duchamp, Man Ray, Picasso gibi sanatçılar; nesnelere ve imgelere yeniden biçim vererek sanatın tanımını oluşturmaktadır. Bu sanatçılar; sanatın işlevini, değerini ve estetik anlayışını sorgulayarak bu alanı genişletebilmişlerdir. Bugünün sanat dünyasında, hala objelerden yaratılan yapıtlar, bu felsefenin izlerini taşımaktadır.

YORUM YAZ