Yazı Boyutu:
Fransız Ulusal Bayramı nedeniyle Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Herve Magro, eşi Maria Magro, Fransa İstanbul Başkonsolosu Olivier Gauvin ve Fransa İzmir Fahri Konsolosu Bernard Arcas ev sahipliğinde İzmir Konsolosluk binasında bir resepsiyon verildi.
Resepsiyona, Dışişleri Bakanlığı İzmir temsilcisi Naciye Gökçen Kaya, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, NATO'da görevli askeri erkan, konsolos ve fahri konsoloslar ile iş ve cemiyet hayatından davetliler katıldı.
Ayrıca, bu mesaj ile bugün, bundan yüz yıl önce Cumhuriyeti kurarken sarf edilen "Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir" ifadesiyle Türkiye'yi ve Fransa'yı birleştirebilecek unsurların farkındayım. 14 Temmuz, aynı zamanda, silahlı kuvvetlerimiz ile ülkemiz ve müttefiklerimizin hizmetine sunulan çabalarına da atfedilmiştir. Bu durum, NATO'nun Müttefik Kara Komutanlığına ev sahipliği eden İzmir'de ve herkesin malumu içinde bulunduğumuz bağlamda devlet ve hükümet başkanlarının dayanışmalarını yeniden ifade ettikleri bu günlerde ayrı bir anlam taşımaktadır. Bu vesileyle, LANDCOM bünyesinde bulunan Fransız üyeler tarafından ortaya konulan çabadan dolayı minnetimi ifade etmek isterim” dedi.
Bugün Fransa'nın Türkiye Büyükelçisi olarak son defa hitap ettiğini ve eşi Maria ile bugün duygu yüklü olduklarını ifade eden Magro konuşmasına şöyle devam etti: “Zira bu vesileyle sizlere vedalarımızı da sunuyoruz. Dört yıllık İstanbul Başkonsolosluğu görevi de dahil olmak üzere kariyerim boyunca burada ifa etme şansı bulduğum üç ayrı görevin ötesindedir. Tüm bu seneler boyunca, Fahri Konsolos ve Fransız Kültür Merkezinin İzmir şubesi müdürleri ile işbirliğimiz, Akdeniz'in mirası ile Fransa'ya tarihsel olarak bağlı bu muhteşem bölgenin her defasında yeniden keşfe açık olması ve özellikle de, eşim ile birlikte hepinizle ayrı ayrı kurduğumuz dostluklar en güzel anılarımız olarak akıllarımızda kalacaktır. Genel manada Türkiye ve ayrı bir ölçekte İzmir ile kurduğumuz bu bağ, bugün kesinlikle son bulmuyor. Bu zengin ve derin ilişkiyi her gün canlı tutan siz Türk dostlarımıza özellikle şükranlarımı ve en iyi dileklerimi sunmak isterim. Fransa ve Türkiye'nin yeniden bir araya geleceği yeni fırsatlar oluşurken sizlere güvenebileceğimizi biliyorum. Özellikle de, biraz daha ileriye bakacak olursak, Fransız-Türk ilişkilerinin beş yüzüncü yılı, hiç şüphesiz, 2035 yılında layıkıyla kutlanacağından eminim. O zamana kadar tekrar bir araya gelmek için fırsatımız olacağına hiç şüphem yok. Yaşasın Fransa, yaşasın Türkiye, yaşasın Fransa-Türkiye dostluğu!.”
Resepsiyon fotoğrafları için