Prof . Dr. Ali Osman Karababa, günümüzde bütün hastalıklarınyüzde 80inin çevresel etkilere bağlı olduğunu dikkat
çekiyor. Seçimleryaklaşıyor kentinizi yönetecek başkan adaylarının çevre, hava, su ve toprağınkorunması için ne gibi projelerinin olduğunu takip ediyor musunuz?. Yaşamımınçoğu Menemen, Eski Foça, Aliağa bölgelerinde geçtiği için Yeni Foçada yapılanTermik Santral ve Cüruf Alanlarının Çevresel Etkileri ve YenilenebilirÇözümler paneline gitmeyi çok istemiştim. Ancak yatağa düşüren griprahatsızlığına yenik düştüm. Panelin üzerinden bir ay değil bir yıl geçse bileçözüm getirilmediği sürece Aliağa ve çevresindeki hava, su ve toprak kirliliğiçok konuşulur ve yazılır. Panele, iki bilim insanının sözleri damgasını vurmuş.Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı, Çevre İçinHekimler Derneği Başkanı ve Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) DönemSözcüsü Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Aliağada hava, su ve toprak kirliliğininartarak devam ettiğine dikkat çekmiş. Dokuz Eylül Üniversitesi ÇevreMühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül de Aliağaya yüzbinlerce ton atık yığıldı. Radyasyonlu bir atığın eritilip bir çatal halinegetirildiğini düşürsek, yıllarca bu çatal etrafa radyasyon ışını yaymaya devamedecektir diyor. İşte burası çok önemlidir. Neden kirlik yaratan ve zehirüreten fabrika ile tesisler Aliağa veya Türkiyede yaygındır. Neden Avrupaülkelerinde yoktur. Neden Avrupa ülkeleri daha temiz, çevreye daha az zararveren teknolojilerle ilgileniyorlar. Demir çelik fabrikaları Aliağada. Gemisöküm tesisleri Aliağada. Vay efendim dünyaca ünlü aşk gemisi Pasifik Prensesadlı kurvaziyer gemisi Aliağada sökülecekmiş,
el ovuşturup seviniyoruz. Yıllardır Gencelli, Kozbeyli, Bozköy, Çakmaklı, Yeni Foçadayaşayan vatandaşlardan en çok duyduğum şikayet
Demir çelik fabrikaları zehirligazlarını geceleri direkt doğaya veriyor olmuştur. Bu kadarhava, su ve toprak kirliliği yetmiyormuş gibi 8 tane termik santral kurmaküzere çalışmalar başlatılıyor. Aliağa, Yeni Foça, İzmirde yaşayanlar insan değilmi?. Onlarında Avrupadaki insanlar gibi daha temiz bir çevrede yaşama haklarıyok mu? Prof . Dr. Ali Osman Karababa, günümüzde bütün hastalıkların yüzde80inin çevresel etkilere bağlı olduğunu söylüyor. Başbakan Recep TayyipErdoğanın sık sık tekrarladığı Son nehir kuruduğunda, son balık avlandığında,son ağaç kesildiğinde, beyaz adam paranın yenilemeyeceğini anlayacak sözünü nezaman hayata geçireceğiz. Seçimler yaklaşıyor kentinizi yönetecek başkanadaylarının çevrenin, hava, su ve toprağın korunması için ne gibi projelerininolduğunu takip ediyor musunuz?
OKUR MEKTUBU: Prof.Dr.Sıkı 18 milyon boşa gitti
Halk arasında İzmir Kuş Cenneti olarak bilinen dünyanın en önemli sulakalanları arasında yeralan Gediz Deltasının korunmasına kendini adayan Prof.Dr. Mehmet Sıkı, Çevre-Yaşam köşesine bir e-mail atmış. Orman GenelMüdürlüğünün, dumansız yangın olarak bilinen ve ormanlara ekonomik büyük zararveren çamkese böceğini yiyerek yok eden böcekçil kuşlar için yaptırdığı 2milyon 500 bin adet tahta yuvanın kullanışsız olduğuna dikkat çekerek şunlarıyazmış; Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) belirlediği 50 mm çaplı yuvamodelleri böcekçil kuşların davranışlarına uygun değil. İzmirde yaptığımızyapay yuva asma çalışmalarında 50 mm çaplı yuvaları kuşların kullanma oranıyüzde 1 iken, yuva giriş deliği 28,30 ve 32 mm. olan yuvalara yüzde 70-80 olduğunu tespit ettik. Kişi vekurumlar zaman zaman hata yapabilirler. Hatadan dönmek erdemliliktir. Hatadaısrarcı olmamak ve bilimsel çalışmalara göre uygulamalar yapmak aklıngereğidir. Basın organlarından öğrendiğimize göre çamkese böceğine karşımücadele etmek için yapılan 2 milyon 500 bin yuva için 18 milyon TL harcanmış.Hem emek hem para boşa gitmiştir. Orman Genel Müdürlüğüne 2011 ve 2013 yılındabu konuda hazırlanmış yüksek lisans tezi ve bu tezden hazırlanan yayıngönderdiğimiz halde 3 yıldan beri cevap alınamamıştır. Orman ve Su İşleriBakanı Sayın Veysel Eroğlundan bu hatadan dönülmesini ve gönderdiğimizyayınları incelemesini diliyoruz.
İzmir'i, resimlerleİstanbulda yaşadıİzmirde yetişip Avrupa'da isim yaptıktan sonra İstanbul'a yerleşen Ressamve Heykeltraş İsmet Bilenin daveti üzerine "İzmir'i İstanbul'daYaşamak" adlı resim sergisine gittim. 59'uncu kişisel resim sergisiniunutamadığı İzmir'e adayan ve İstanbul Bulunmaz Kültür Merkezi'nde açılansergisinde yağlı boya, figuratif soyut, akrilik ve karışık tekniklerle çizilmiş25 adet resim vardı. Açılışta bir konuşma yapan İsmet Bilen, "Sanatımın enzor ve en güzel yıllarını İzmir'de yaşadım. Dünyanın pek çok ülkesinidolaştığım halde İzmir'in çağdaş ve aydın insanlarını unutamadım. Her köşesindeayrı bir anımın olduğu İzmir'e olan vefa borcumu bu resim sergisi ile yerinegetirmek istedim dedi. Sergi 8 Nisan 2014 tarihine kadar açık kalacak.