Yazı Boyutu:
Çoğunluğunu Karşıyakalıların oluşturduğu Aliağanın denizve ormanlar arasındaki Pınarcık Köyünde tanıştığım bizlerin tabiriyle AlmancıTürk ailesi Nesrin-Mustafa Lavas çiftinin, Siz çevre yazıları yazıyorsunuz.Almanyanın en yeşil kenti Hamburgu görmediyseniz sizi konuk edelim, iki şehir(İzmir) arasında doğa ve çevreye verilen önemi daha iyi gözlemlersiniz şeklindekibiraz da alaycı sözleri Hamburga gitmemin nedenlerinden birini oluşturdu
Asıl nedeni Pariste klasik müzik üzerine yükseklisans yapan ve 7 ay göremeyeceğim kızım Nehir Akansunun, Paskalya nedeniylebir hafta tatilim var. Haydi Hamburgda buluşup hem hasret giderelim hem deLavas ailesini ziyaret etmiş oluruz sözleri oldu. 7 yıl önce İzmirin kardeşşehri kabul edilen Hamburgu, 40 yıldır bu kentte yaşayan Lavas çiftininiddialı sözlerinden çok daha fazlasını buldum diyebilirim. Herkesin kentlerebakış açıları
ve beklentileri farklıdır. Tabi ki ben yeşilliği, doğalgüzelliği, temizliği, düzeni, huzuru, ulaşım ve toplumsal saygı gibi kriterleriniön planda tuttum.
Bisiklet kültürü çok yaygın
Takdirimi toplayan pek çokşey vardı ancak en özendiğim ve birinci sıraya koyduğum şeyler parklar ve çokyaygın olan bisikletli yaşamdı. Merkezi yerlerde, caddelerde, sokaklarda binlercebisikletli gördüm desem abartı olmaz ve çoğunu fotoğrafladım. Çoluk çocukbisiklete biniyorlar. Hafta sonu tatillerinde herkes bisiklet üzerinde. Küçükyaştan itibaren çocuklarına bisiklete binmeyi öğretiyorlar. Şık hanımlar vebeyler işlerine bisikletle gidip geliyorlar. Bizdeki gibi dükkanlar tarafındanişgal edilmeyen kaldırımlar sadece insanlara ve kırmızı
şeritlerle bisiklet kullananlaratahsis edilmiş. Otomobil yolu gibi şehrin merkezi yerleri dahil her yerindebisiklet yolları var ve hiç kimse birbirinin yolunu işgal etmiyor. Toplu ulaşımo kadar yaygın ki özel otomobiller yok denecek kadar az. 1.5 metrelik miniotomobillerden bir hayli fazla var. Trafik sıkışıklığı hiç yaşanmıyor ve egzozdumanı duymuyorsunuz.
Sokak aralarında bile parklar var
Parklarını anlatmak içinsayfalar yetmez. Eğer mahallearalarındaki bin metrekarelik parkları
da saymaya kalkarsanız Hamburgta700-800 park vardır diyen rehberleriimiz Elif ve Mine Lavas, bizi şehrin merkezindekigörkemli Planten un Blomen Parkına (Bitki ve çiçek Parkı) götürdü. Kaç kare fotoğraf çektiğimi sormayın.Delirdim adeta. Yaklaşık 47 hektarlık bir alanıkaplayan bir park, kent ile entegrasyonu sağladığı gibi huzur ve oksijenkaynağı olmuş. Park girişine ağaçkakan kuşunun bilgilerini anlatan afişler vefotoğraflar koymuşlar. Her ay bir yaban hayvanının tanıtımını yapıyorlarmış.Park içerisinde göletler, çok şık oturma ve uzanma koltukları, yüzlerce çeşitçiçek, ağaç ve bitki, Japon bahçesi, şık kafeteryalar, bisiklet ve yürüyüşparkurları vardı. Çimlerde, banklarda uyuyanlar, çocuklarıyla yaban hayvanlarıbesleyen binlerce kişi derin bir seslik içinde sosyalleştiği, stresini attığıdoğal bir ortamdı.
Müze gibi belediye binası
Şehrinen önemli tarihi binası Rathaus. Yani Belediye binası. Dışarıdan baktığınızdaveya içerisini gezdiğinizde sanki müzeye geldiğinizi sanırsınız. Neo-
rönesans mimariye sahip Rathaus 1886-1897 yılları arasında inşaedilmiş. Özellikle yeşil renkli çatısı ve meydanıyla dikkatleri üzerineçekiyor. AvrupaBirliği'ndeki en büyük 6. Metropolü olan Hamburg Almanya'da ikinci büyük şehri ve Kuzey Denizi'ne akan Elbe nehrinin kıyısında yeralıyor. Tamamen düz olan şehri,özellikle güzel havalarda, yürüyerek gezmek son derece keyifli. Ayrıca küçükturistik gezi tekneleri ile Alster gölü ve Elbe nehrinde veya kanallarda tekneile şehri gezebilirsiniz. Yeri gelmişken, Hamburgta ikiparçadan oluşan Alster gölününküçük parçasının etrafındaki milyon euroluk evler tabiî ki mükemmeldi. Büyükparçanın bir ucu ormanlık bölge diğer tarafında lüks villalar bulunuyor.
Elbe ve Alster gölünde tekne yurları
Elbe Nehri genişletilerekdünyanın en büyük limanlarından biri yapılmış. Hamburg'da St.Pauli bölgesindeki Reeperbahn Caddesinde çok sayıda gece kulübü vedisko bulunuyor. Cuma ve cumartesi geceleri çılgınca süren eğlencenin sabahıFischmarkt adındaki balık pazarında son buluyor. Hamburgunen keyifli yerlerinden biri balık pazarı kuşkusuz. Her gün sabah 5 ten 11′ ekadar açık oluyor. Buraya sadece balık almaya gelenler değil, onlardan daha çokturistler geliyor. Balık pazarında sabah 5′ten itibaren yaklaşık olarak11-12′ye kadar değişik gruplar canlı müzik yapıyorlar. Onları dinlerkenyapılacak en güzel şey ise sabah kahvaltısı olarak balık ekmek ve biranınkeyfini çıkarmak. Hamburgda trenle de gezmekçok güzel. Harika bir plajı olan Cuxhaven kasabasına 2 saat ve değişik mimaride birbirinden güzel evleri olanStade kasasına 45 dakika harika bir yolculuk yaptık. Daha çok yazılacak şey varancak onları da sizin gezerek keşfetmenize bırakıyorum.