Yazı Boyutu:
Çanakkaleden baktığınızda kilometrelerce mesafe olsa bile Gelibolu Yarımadasındaki Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak/Bir devrin battığı yerdir/Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın/Bir vatan kalbinin attığı yerdir yazısını görürsünüz. Çok uzun bu şiirin Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, bir vatan kalbinin attığı yerdir sözcüklerini tam anlamıyla çözmeye kalksanız onlarca sayfa dolar. Türklerin dünyada 20nci yüzyıla damgasını vuran onurlu mücadelesinin yaşandığı Çanakkale, kısacık bir anlatımla 5 ayda Türk ve yabancılardan 117 bin insanın yaşamını kaybettiği savaşlara sahne oldu. Bu sayı Genel Kurmay Başkanlığı kayıtlarına göre. Orta öğretimde okutulan İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" adlı kitapta ise Türklerin 253 bin şehit, İngiliz, Avustralya ve Yeni Zellandalıların 205 bin, Fransızların ise 47 bin ölü verdiği yazılı. Kitaptan okuyarak bir şeyin farkına varamıyor, sanki hikayemiş gibi geliyor. Bizzat görüp ve yaşamak ve onurlu ruhun farkına varmak gerekiyor. Beni davet edip dünya tarihine geçen Türklerin Çanakkale destanını, savaşın büyük kahramanlarının şehit düştüğü toprakları gezdiren Dr.Abdullah Manaz ve Yüksel Ergene çok teşekkür ederim. Prof. Dr. Raci Bademli Başkanlığında "Barış Parkı"na dönüştürülen Gelibolu Tarihi Milli Parkı'nda, 6 ay önce Başbakan tarafından ziyarete açılan Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezinden gezmeye başladık. Çanakkale Savaşlarının çeşitli safhaları 5er dakika 11 bölümden oluşan simülasyon gösterisiyle anlatılıyor. Üç boyutlu filmde, canlarını hiçe sayıp savaşan kahramanları izlerken pek çok kişi gibi bende gözyaşlarımı tutamadım. Hele Seyid Onbaşı ve Rumeli Şehitliği gururumun tavan yaptığı yer oldu. 215 kiloluk top mermisini tek başına kaldırıp müttefik donanmasının en önemli savaş gemisini batırması Türklerin inancının bir nişanesi olmuş.
GENÇ NESİLLER MUTLAKA GEZDİRİLMELİ
Havuzlar, Soğanlıdere, Şahindere, Sargıyeri, 57. Alay, Yahya Çavuş, Karayörük Deresi, Kesikdere Şehitliği, Mehmeetçiğe Saygı Anıtı ve Kırmızısırt tünelleri, Kanlısırt, Lone Pine, Lağım Tünel girişleri ve Kırmızısırt Siperleri, Bomba Sırtı ve Çanakkale Şehitler Abidemizi en küçük ayrıntısına kadar inceledim ve kahramanlarımızın ruhlarına dualar okudum. 59 bin 408 şehidimizin isminin yazılı olduğu camdan sembolik mezarlar, Savaş Rolyefi, Atatürk ve yaralı asker anıtının bulunduğu 41 metre uzunluğundaki Şehitler Abidemiz, Çanakkale Boğazından geçen tüm gemilere Çanakkale Geçilmez mantığını en iyi şekilde anlatıyor. Büyük önderin savaşı yönettiği ve göğsündeki saate misket kurşunun isabet ettiği Conkbayırı 261 rakımlı tepede bende fotoğraf çektirdim. Çanakkale Savaşları, Mustafa Kemal Atatürk gibi askeri bir dahiyi yarattı ve Birinci Dünya Savaşının bitiminden hemen sonra başlayacak olan Milli Mücadelenin bu eşsiz liderini Türk ulusuna kazandırdı.
YÜKSEL ERGEN TAM BİR DOĞA SEVDALISI
TRTden emekli arkadaşım Dr. Abdullah Manaz Çanakkale gezimde beni, danışmanlığını yaptığı 350 yıllık Çanakkale geçmişi olan Yüksel Ergenin Güzelyalı beldesindeki İris Otelinde konuk etti. Kimya Mühendisi Yüksel Ergen, tam bir doğa sevdalısı. Bunu da 900 dönümlük arazide 8 bini zeytin, 35 bin meyve ağacı, tüm sebze çeşitlerinin yetiştirildiği organik tarımın yanı sıra diktirdiği 150 bin karaçam, servi ve mavi çam ağaçlarından oluşan ormanı ile kanıtlıyor. 100 yataklı oteli ile her yıl binlerce yabancı turisti kendi çabalarıyla Çanakkaleye çeken 70 yaşındaki Yüksel Ergen, kanser yaptığı tespit edilen GDOlu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) gıdalara karşı yerli tohumlarla organik tarımı yapılmasının teşvik eden çalışmalarıyla tanınıyor.
İris otelde kalanlar tamamen organik gıdalarla besleniyorlar. Binlerce dönüm arazide
organik et üretimi için inek, yüzlerce tavuk, horoz, kaz, ördek, hindi gibi yerli kümes hayvanları yetiştiriliyor. Civiler Köyünde etrafını tel örgülerle çevirili 80 dönüm ormanlık alanda nesillerini devam ettirmek için Alageyik, Karaca ve Ceylan yaşıyor. Yüksel ergen tam bir vatanperver. Yapmadığı iş neredeyse yok gibi. Çanakkale bölgesinin Antik dönemden bugüne kadarki tarihini ve özellikle 1800lü yıllardan sonra yabancıların arkeolojik kazılar adı altında yaptıkları soygun ve yıkımları önlemek için büyük mücadele de veren Yüksel Ergenin çok yakında, Truva, Osmanlının son döneminde Çanakkale, Seramik ve Organik Tarım üzerine bilimsel kitapları çıkacak.