Yazı Boyutu:
İzmir Kalkınma Ajansından (İZKA) çevreye önemli katkı sağlayacak bir çalışma başlattı. Gazetelerdeki Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri projesi teklif çağrı ilanını görünce müthiş sevindim. Destek rakamı da öyle az buz sayılmaz; 25 milyon lira (Eski para ile 25 Trilyon). Fosil yakıtların hava kirliliğinin yanı sıra küresel ısınmaya yol açması üzerine yenilenebilir enerji dünyada önemli bir konu haline geldi. Önce biraz İzmir Kalkınma Ajansından bahsedeyim sonra da yenilenebilir enerjiden. 2010 yılında kurulan İZKA, kamu ve özel sektörün yanı sıra sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimlerin kurumsal kapasitelerini artırmak, ortak iş yapma kültürü ile verimli işbirlikleri geliştirmek amacıyla kuruldu. İZKA 2010-2017 dönemini kapsayan İzmir Kentsel Pazarlama Stratejik Planı doğrultusunda, demokratik ve katılımcı bir anlayışla yerel otorite ile merkezi yönetim arasındaki işbirliğini geliştirerek kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlayacak.
İzmir rüzgar ve güneş enerjisi cenneti
Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri mali destek projesinde, kar amacı güdenler kategorisinde KOBİler, kooperatifler ve birlikler, kar amacı gütmeyenler kategorisinde ise belediyeler, il özel idaresi, mahalli idare birlikleri, üniversite rektörlükleri ve organize sanayi bölgeleri başvurabilecek. 1 Mart 2013 tarihinde son bulacak ve yalnızca İzmir sınırları içinde kurulmuş veya faaliyet gösteren başvuru sahipleri yararlanabiliyor. Konu ile ilgili daha detaylı bilgiyi enerji@izka.org.tr, izka.org.tr sitelerinden edinebilirsiniz. Yenilenebilir enerji ise güneş ışığı, rüzgâr, akan su (hidrogüç), biyolojik süreçler ve jeotermal olarak sıralanabilir. En genel olarak, yenilenebilir enerji kaynağı; enerji kaynağından alınan enerjiye eşit oranda veya kaynağın tükenme hızından daha çabuk bir şekilde kendini yenileyebilmesi ile tanımlanır. Örneğin, güneşten elde edilen enerji ile çalışan bir teknoloji bu enerjiyi tüketir, fakat tüketilen enerji toplam güneş enerjisinin yanında çok küçük kalır. En genel yenilenebilir enerji şekli güneşten gelendir. Bu destekten yararlanmak isteyenlere bir tüyo vereyim İzmir ve etrafı rüzgar ve güneş enerjisi bakımından bulunmaz bir nimettir.
CarrefourSA tüm şirketlere örnek olsun
BÜYÜK ŞİRKETLERE ÖRNEK OLSUN
Yıllık kişi başına enerji tüketiminin 3 bin kilovatsaat olduğu Türkiyede CarrefourSA, Enerji Verimliliği Programı ile bir yılda 12 milyon kilovatsaatin üzerinde enerji tasarrufu sağlayan CarrefourSA, Avrupa İş Dünyası Ödüllerinde Sürdürülebilir Çevre Ödülleri kategorisinde finalist olma hakkı kazandı. 12 milyon kilovatsaat elektrik yaklaşık 4 bin kişinin enerji tüketimine eşit. Çevre yönetim sistemleri doğrultusunda elektrik kullanımını en aza indirmek için gün ışığından daha fazla yararlanan çatısı cam uygulamalar ile genel aydınlatma, soğuk dolap, dekoratif ve dış aydınlatmalarda LED ışıklandırmaları uygulamaya koyan CarrefourSA, soğutma sistemlerine yönelik olarak karbondioksit esaslı soğutma sistemlerini uygulamaya koyarak gaz salınımını en aza indirdi. Sürdürülebilir bir geleceğin ancak çevre ve iklim değişikliği konusunda atılacak önemli ve kapsamlı adımlarla mümkün olabileceğine inandıklarını belirten CarrefourSA Kurumsal İlişkiler ve Hukuk Direktörü Merter Özay, Çalışanlarımız ve müşterilerimizden başlayarak kapsamlı bir çevre bilinci yaratılması konusunda farklı projelerimiz devam ediyor. Ne diyeyim tüm büyük şirketlere örnek olsun.
Rüzgarla işyerinin elektriğini üretti
İnsanoğlu dara düştüğünde tüm zorlukların üstesinden gelir. Edirneli elektrikçi Hasan Çetin de işyerine gelen yüksek elektrik faturalarından bunalınca çözümü kendi elektriğini üretmekte bulmuş. İşyerinin bulunduğu binanın çatısına rüzgar pervanesi yerleştirip elde ettiği enerjiyi aküler vasıtasıyla elektriğe dönüştürüp çare bulmuş. 2 bin liraya malettiği sistemle her ay 450-55 lira arasında elektrik faturasından kurtulan Hasan Çetin, yaptığı masrafın 4 yılda amorti edecek. Şimdi hedefinde evinin elektriğini üretmek varmış. İlkokul mezunu olmasına rağmen çevreye duyarlılığı ile tanınan Hasan Çetin, Eğer ekonomik gücüm yüksek olsa Avrupanın rüzgar enerjisinde en verimli yeri olan Türkiyede tribünler kurup elektrik ihtiyacına katkıda bulunurum diyor. Bravo sana Hasan usta.
Çevresel değişiklikler arıların toplu ölüm sebebi
İngiliz ve Avustralyalı bilim adamlarının yaptığı son araştırmada, arıların çevresel değişikliklere karşı çok hassas olduğu, bu nedenle toplu ölümlerin yaşandığı belirlemiş. Dünyanın dört bir yanında arı kolonilerinin esrarengiz ölümlerini araştıran bilim adamları, arılarda larvaların beslenme koşulları farklılaştığında vücut şekilleri ve davranışları değişiyormuş. Tozlanmaya yardımcı olduklarından tarımda önemli bir rol oynayan çalışkan böcekler olarak adlandırılan arılarda, larvalar çiçek tozuyla beslenirse işçi arılar, arı sütüyle beslenirse de kraliçe arı oluşuyor. İnsanların yol açtığı çevresel değişimden arıları da yok edersek Kızıldereli reisinin söylediği gibi paranın yenilmez bir şey olduğunu öğreniriz.