Yazı Boyutu:
Bugün benim doğum günüm. 15 yıldır yazdığım Çevre-Yaşam köşesine gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyorum ve bu anlamlı günde bir süredir biriktirmek zorumda kaldığım çevreci dostlarımdan gelen mektupları yayınlamak istiyorum. Yine köşemi yakından takip eden Uzman Dr. Yasemin Amato ve Uzman Dr. Arzu Erkan Yücenin SKY TVde hazırladığı Güzellik Bende Kalsın programında da küresel ısınmanın zararlarını işledik. En çarpıcı mektup ise Narlıdere Mustafa Şık İlköğretim Okulu öğrencisi 9 yaşındaki Alya Derin Şentürk, hazırladığı Bilinçli Birey, Bilinçli Toplu başlıklı kitapçıkta küresel ısınmanın zararlarını ve alınması gereken önlemleri anlatandı. Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği (IPCC) örgütünün 5 yılda bir açıkladığı ve en son 2013 yılı eylül ayında acil başlığı ile hükümetlere gönderdiği raporunda, Küresel Isınma çok ciddi boyutlara ulaştı. Dünyanın yağış alan bölgelerinde aşırı yağışlarla sel felaketleri, kurak bölgelerde ise aşırı kuraklık ile göller yok alabilir uyarısı bir bir gerçeğe dönüşmeye başladı. İstanbul yağışlardan felç oldu, Artvinde ise 8 kişi hayatını kaybetti.
Yerel yönetimler çöp eğitimi aşılamalı
Onlarca mektuptan bir tanesi de İsmail Yapıcıerin hafta sonu gittiği bir deniz kenarında sahillerin nasıl çöplüğe dönüştüğünü fotoğraflayıp bir de şunları yazmış; Bazı ülkelerde insanlar denize hasret. Bizim insanımız ise cennet gibi doğayı, denizleri kendi sefası için maalesef kirletiyor. Sürekli şikayet etmektense benim önerim yerel yöneticilerin yaşadığı bölgedeki insanları çöplerin Avrupadaki gibi nasıl ayrıştırılıp ekonomiye kazandırıldığını öğretsinler. Gerekirse teşvik edici kampanyalar yapsınlar
Çiğdem kabukları ve körfezden tutulan çipura
Perihan ve Osman Sert çifti ile Hüseyin Akgünün gönderdiği fotoğrafları birleştirerek güzellik ve çirkinliği gözler önüne getirmek istedim. dim Her sabah Karşıyaka sahilinde yürüyüş yapan Perihan ve Osman Sert çifti çiğdem kabukları ve balonların yol açtığı kötü görüntüyü fotoğraflayıp şunları yazıp göndermişler; 55 yıldır Karşıyaka merkezinde yaşayan insanlar olarak bu kadar kirlilik görmedik. Çeşitli semtlerden akşamları deniz havası almak için sahile gelenler tüm çöplerini bırakıp gidiyorlar. Özellikle çiğdem kabukları neredeyse tüm sahili kaplıyor. Denizin içine konulan balonlara tüfek ile atışlar yapılıyor ve o balon parçaları denizi kirletiyor. İzmir ve Karşıyaka sahillerinde bay-bayan zabıta memuru dolaşıp gelişi güzel çöp atanları nazikçe uyarsalar olmaz mı? Tabi ki de olur. Zabıtaların nazikçe atık torbası dağıtmaları bile çöp bilinci oluşturmak için bir başlangıç olur. İzmir Körfezinin kirliliğine laf edenlere ise Hüseyin Akgünün tuttuğu Egenin sultanı çipura balığı yanıt olsun.