Dünya Dağlar Gününü Londra parklarında kutladım

  • 0
  • 797
Yazı Boyutu:

Dün kutlanmaya başlayan “Uluslararası Dünya Dağlar Günü”nü Avrupa'nın en büyük kentleri arasında yapılan araştırmada yüzde 63.5 oranıyla en yeşil kenti seçilen Londra’nın birbirinden mükemmel parkları Hyde Park, Regent’s Park, St. James Park, Greenwich Parklarını gezerek kutladım.
 
Uluslararası Dünya Dağlar Günü, dağlardaki  yaban hayatın korunması, yasamını dağlarda sürdüren insanların sorunları ve korunması, çevresel problemlere dikkat çekilerek farkındalık yaratılmak için Birleşmiş Milletler tarafından 11 Aralık 2002 yılından bu yana kutlanmaya baslandı.  Dağlar, insan yaşamında  sürdürülebilir geleceğin anahtarıdır. Dağlar temiz içme suyu, temiz havanın kaynağı olduğu gibi kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar gibi mevsimlerde insanlığa sağlık, sosyal ve sportif faaliyetlerde önemli bir mekan olur. Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir İli Stratejik Planlama Yönetişim Araştırma ve Uygulama Merkezi geçen yıl yaptığı toplantılarda dağların 27 önemli faydasının olduğuna dikkat çekmişlerdi. Uluslar arası Dağlar Günü’nde kamu, özel ve sivil toplum kuruluşları yani tüm kurumlar birlikte hareket ederek sürdürülebilir dağ kalkınmasını sık sık gündemde tutmalıdır. Dağlardaki zümrüt gibi ormanlarımız kötü düşünceli ve sorumsuz insanlar nedeniyle yakılarak yok ediliyor. Orman ve Su İsleri Bakanlığının yaptırdığı istatistiklere göre ormanların yanmasında insan faktörünün yüzde 92. Evet yanlış okumadınız yüzde 92. Sadece yüzde 8 doğal afetler. Ormanlarin yanmasında en yüksek oranı gelişi güzel atılan sigara izmariti oluşturuyor yüzde 44.

Çoban ateşi yüzde 13, tarla ve bahçe temizliği yüzde 12, piknik, yabancı turistler, kampçılık, avcılık yüzde 11 ve yüzde 12’si ise kasten yakmak sonucu.  Haydi şimdi herkes üzerine düşen görevi yapsın ve dağlardaki ormanlarımızı ağac dikerek çoğaltalım. “Lütfen dağları çöplüğe çevirmeyin” Başım dağ saçlarım kardır, deli rüzgarlarım vardır. Ovalar bana cok dardır, benim meskenim dağlardır dağlar”dizelerinde ünlü şairimiz Sabahattin Ali dağların ne kadar huzur dolu yerler olduğunu vurgulamış. Türkiye’nin en fazla dağcılık kulübünün olduğu İzmir’de ben de 2000 yılından bu yana dağcılık sporu yapıyorum. İzmir ve Ege’de yürüyemediğim veya tırmanmadığım dağ kalmamıştır ve o tarihten beri de çevre yazıları  yazıyorum. Dağcılık sporu yapan arkadaşlarımın sık sık söyledikleri konu dağların çöplük haline getirildiği. Özellikle piknik yapanların bıraktığı çöpler ve insaat artıklarıni dağlara, ormanlara atmak en kolay yol oldu.

PARK KÜLTÜRÜNÜN SİMGESİ : LONDRA

İngiltere'nin başkenti Londra hakkında bu güne kadar pek çok yazı yazıldı. Tarihi, kültürü, sanat dünyası, müzeleri, eğlence geceleri hatta yaz ve kış mevsimleri arasındaki ayrıma kadar pek çok yazı okudum Londra hakkında. Ancak ilgi alanıma giren birbirinden görkemli parkları konu edilmedi. Londra'nın parkları demokrasinin beşiği kabul edilen İngiltere'de sembolik olmalarına rağmen dünya insanlarının görmek için akın ettiği Kraliyet ailesi kadar ünlüdür. İngilizler çevre ve doğal yapıya büyük önem vermişler. Bunu evlerinin önüne ve arkasına yapılmasını zorunlu kıldıkları bahçelerinden anlayabilirsiniz. Her bir İngiliz'in bahçesi diğeri ile yarışır güzelliktedir. Çiçek ve ağaçtan geçilmez. Bu yetmiyormuş gibi yaşadıkları kentlere olağanüstü büyüklükte parklar kurmuşlar. Ama en büyükleri ve en görkemlileri başkentleri Londra'dadır. Sadece Hyde Park'ın büyüklüğünün bin futbol sahasına eşit olduğu biliyor muydunuz? Rehberim Kıbrıslı arkadaşım Fehmi Hanoğlu sayesinde Hyde Park, Regent’s Park, St. James Park, Greenwich Parklarını gezerek sincapları ördekleri kuşları besleyip Dünya Dağlar gününü kutladım.

YORUM YAZ