Her firma çerçeveci olması

Çevreye yönelik güzel çalışmaları duymasa insan, karamsarlığa kapılır.  “Aliağa’da demir çelik, haddehaneler ve  rafineri tesislerinden kaynaklanan hava kirliliği son günlerde arttı”, “Gediz Nehri yok oldu”, “GDO’lu besinler kanser yapıyor”, “Ozon tabakasının tahribi”, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği”, “Su kaynaklarının ve biyolojik çeşitliliğin azalması”, “Doğal bitki örtüsü ve toprak kaynaklarının tahribi”, “Ormanların yok edilmesi” gibi çevre sorunlarını bilmeyen yok. Hani halk arasında bir tabir vardır; “Zararın neresinden dönersen kardır”. Allahtan bazı sorumlu şirketler güzel çalışmalar yapılıyor da keyfim yerine geliyor. Anadolu'dan Ege Denizi'ne dökülen Büyük Menderes Nehri'nden sonra ikinci büyük akarsu olan ve kirliliği kangren haline gelen Gediz Nehri’ne, Ege’nin en güçlü Holdinglerinden Özgörkey neşter vurmak üzere çalışma başlatmış.  

Rahmetli Nevzat Özgörkey'in vasiyeti ile kurulacak olan vakfın ilk projesi Gediz Nehri’nin kurtarılması olacak açıklaması yüreklere su serpti. Nevzat Özgörkey Su ve Çevre Vakfı’nın başkanlığını yürütecek olan Cemal Özgörkey “Suyun babamızın hayatında çok büyük önemi vardı. Su ve çevre sorunları geleceğimiz için tehditkar hale geldi. Vakfımız Türkiye'de su ve çevre konusunda çok önemli bir rol oynayacak” diyor. Bravo doğrusu.  Ege topraklarından kazandıklarını yine bu toprakların yararına harcamak ne kadar anlamlı. Yine İzmir çıkışlı olup Türkiye’ye marketler zinciri kuran Tansaş’ın,  Ege’nin değişik kentlerine ormanlar kurması takdire şayandır. Türkiye genelinde 241 mağazasında “Küresel Isınma İçin Çözüm Siz Olun: Fidan Dikin”, “Ege Ormanları Sizinle Yeşeriyor”  sloganıyla küresel ısınmaya karşı halkı bilinçlendirmeyi hedefleyen Tansaş’ın Ege'nin tahrip olmuş ve yanmış ormanlık alanlarına diktikleri fidan sayısı 300 bine ulaşmıştır. Keza Migros’un Türkiye çapında başlattığı, “Doğada çözünebilen poşet’ uygulaması sektöründe öncü bir davranıştır. Normal bir plastiğin doğada en az 100 yılda çözünebildiği bu sorunu ‘Oxo-bio çözünür’ teknoloji 24 ay gibi kısa bir süreye indirdi. Poşet kullanımında azalma gözlemleyen Migros, müşterisine yeni bir çevreci seçenek olarak bez çantaları sundu.

Migros kaynakların verimli ve tasarruflu kullanımına yönelik çalışmalar da sürdürüyor.  Bir başka çevreci şirket ise Vaillant Türkiye. Tüketicilerine sunduğu yüksek teknolojili ürünleriyle Türkiye’de 20 yılı geride bırakan Vaillant Türkiye ise, Doğa Derneği tarafından yürütülen Burdur Gölü’nün kurtarılması için kolları sıvadı. Küresel ısınma, fosil yakıtlardaki hızlı tükenme ve ekolojik sorunların insan yaşamına olumsuz etkilerini yakından takip eden Vaillant Türkiye, doğayı korumaya yönelik sürdürülebilirlik ilkesi ile Burdur Gölü’nün kurtarılması için mücadele verecek. Yine DYO Dilovası Fabrikası’nın Kocaeli Sanayi Odası Çevre Ödülünü alması, Aliağa’da havayı kirleten demir çelik, haddehaneler ve  rafineri tesislerine örnek olmasını dilerim. DYO Dilovası Fabrikası o ödülü 17 kişilik jürinin, çevre dostu ürün ve teknolojilere sahip olma, üretim sonucu oluşan atıkların en az düzeye indirilmesi, atıkların geri dönüşüm ile birlikte tekrar üretime kazandırılması, geri dönüştürülemeyen atıkların ise çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi, doğal kaynak tasarrufu ve özellikle enerji verimliliği konusunda başarılı çalışmalar yapma, Çevre Yönetim Planı'na sahip olma ve Çevre Yönetim Sistemi'nin uygulanması gibi kriterlere sahip olduğu için almış. Demek istenilince oluyor. Bakın bir örnek kuruluş da yurt dışından. Arama motoru Google, bugüne kadar yenilenebilir enerji kaynakları için 680 Milyon Dolar yatırım yapmış. Oklahoma’da yaptığı 20 yıl ömürlü rüzgar tribünleri ile çevreye olan duyarlılığını ortaya koydu. Bu şirketler örnek olsun. Kızıldereli reisinin “Son ağaç kesildikten, son ırmak kuruduktan ve son balık avlandıktan sonra paranın yenmeyeceğini anlayacaksın” sözü gerçekleşmeden tüm şirketlerin çevreyi sosyal sorumluluk projelerine eklemesi gerekir.