İzmir Fuarı’na mutlaka çocuklarınızla birlikte gid

  • 0
  • 1.788
Yazı Boyutu:

Haftanın Sözü:
“Çevre ve doğayı bozmadan korumak, bozulduktan sonra onarmaktan daha kolay ve az masraflıdır” Wilfred Ruprecht Bion

80’nci kez açılan İzmir Enternasyonal Fuarı’nda  toplumun çevre bilincinin artırılması ve çeşitli tehlikelere karşı dikkat çekilmesi amacıyla ilginç aktiviteler düzenlenip 15-17 Eylül  tarihleri arasında Çevre Zirvesi yapılacak. Sağlıklı bir yaşan için çevre bilincini oluşturmak gerekiyor.

İzmir Fuarı’nın ana teması geçen yıl enerji bu yıl çevre oldu. Her geçen gün büyük felaketlerin yaşandığı dünyamızda çevre ve doğanın önemine vurgu yapılması çok çok anlamlı. 10 gün sürecek olan İzmir Enternasyonal Fuarı’na 60 ülkeden 250’si yabancı yaklaşık bin 100 firma katılıyor. ‘‘Çevre ve Çevre Teknolojileri” olarak belirlenen fuarda partner ülke Avusturya 529 metrekarelik standında çevre, şehir planlaması, alternatif mimari ve turizm konularında 4 etkinlik düzenleyecek. Toplumun çevre bilincinin artırılması ve çeşitli tehlikelere karşı dikkat çekilmesi amacıyla ilginç aktiviteler düzenlenip 15-17 Eylül  tarihleri arasında Çevre Zirvesi yapılacak. Çevre ve doğaya yönelik önemli mesajlar verilecek. Mutlaka çocuklarınızı da götürün. Dün gece neredeyse tüm televizyon haberlerinde izledim. Nesli tükenmekte olan Pandaları yaşatmak için büyük mücadele veren Çinliler, yeni doğan 2 Panda için kutlama partisi düzenleyip çocuklarıyla birlikte gitmişler. Bizde ise tam tersi yapılıyor.

Düşünce kalıbını değiştirmeliyiz
Günlerdir Erzurum’un İspir İlçesinde iki kişinin ölümüne yolaçan ayıyı öldürmek için onlarca kişi ellerinde tüfeklerle dağlarda dolaşıyor. Tabi ki insan hayatı her şeyin üzerinde. Ancak birkaç kişi dışında o ayının yerleşim bölgesine neden geldiğini düşünen olmamıştır. Bakın İzmirli Veteriner Hekim Adnan Serpen’in tespitini okuyun; “Bölgede inşası devam eden HES'ler (Hidroelektrik Santraller)  nedeniyle patlatılan dinamitler dağları darman dağın etti. Yaşam alanları bozulan ayılar insanlara kızgınlıklarından dolayı saldırmaktadır. Ayıyı kızdırmadığınız taktirde kimseye zararı olmaz. O hayvanda bir canlıdır. Onunda hissetme, duyma ve tehlikeyi sezme güdüleri vardır.” Yani yuvası, doğal ortamı bozulan ayının saldırması normaldir. HES’lerle ilgili yüzlerce eylem ve haber yapıldı. Fazla detaya girmeden HES’lerle ilgili Rize’ye bağlı İkizdere Belediye Başkanı Hasan Kösoğlu’nun “Gelecek nesiller bizi asla affetmeyecek, vatan hainliğiyle suçlayacaklar” sözlerini hatırlatmak istiyorum. Başka bir dünya yok. Sağlıklı bir yaşan için çevre bilincini oluşturmak gerekiyor. Bu noktada ilk görev aileye düşüyor.

İzmir Körfezi yelkenlerle eski günlerine dönüyor
42 yıldır Karşıyaka’da yaşayan biri olarak pis kokudan durulmadığı ve insan dışkılarının yüzdüğü İzmir Körfezi’ni çok iyi hatırlıyorum. Yüz milyonlarca lira harcanarak temizlenen ve şu anda balıkçıların kıyılarında Ege’nin meşhur çipura hatta barbun balığı tuttuğu İzmir Körfezi, Osmanlı döneminden sonra  uluslar arası organizasyona dönüştürülmek istenen "Aktüel Ege Eagean Yatching 1. Sailing Cup" yat yarışlarına şahitlik yapacak. Bu günleri görmek çok güzel. Ege Açık Deniz Yat Kulübü ve Aktüel Ege’nin düzenlediği yarışlar yarın başlıyor ve fuarın kapanacağı güne kadar sürecek. Rengarenk 45 yelkenli yat İzmir Körfezi’ni çiçek bahçesine çevirecek. 4 gün sürecek yarışları ve konserleri sakın kaçırmayın…

Balık çiftlikleri uyarıları neden dikkate alınmıyor
Balık çiftlikleri kalsın mı gitsin mi tartışması benim bildiğim 10 yıldır sürüyor. Çevre-Yaşam köşesine yıllardır balık çiftlikleriyle ilgili pek çok şikayet geliyor. En fazla şikayet mektubunu gönderen Karaburun Yarımada Çevre Platformu Sözcüsü Ümit Bora son yazdığı “Balık çiftlikleri ile ilgili uyarılarımız  neden dikkate alınmıyor” şeklinde isyan eder gibiydi. Bence de haklı. Yüzlerce kişi balık çiftliklerinin denizlere zarar verdiğini görüyor da yetkililer neden görmezden geliyor. Geçen gün meslektaşım Hürriyet Gazetesi yazarı Gila BENMAYOR da “Balık çiftlikleri denizi kirletiyor diyenler haksız mı?” başlıklı çok detaylı bir köşe yazısı yazmış. Gazeteci-Yazar Sedat Ergin’in köşe yazısından “Güllük Körfezi’nden ellerimle ölü balıklar topladım” satırlarını da alıntı yapmış. Keza aynı körfezde sualtı sporları yapan Vakko Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jeff Hakko’nun deniz dibinde  görüş mesafesinin giderek düştüğü gözlemler yeterli değil midir. Türkiye’de 1983yılından bu yana kültür balıkçılığı üzerine deneyimi bulunan ünlü işadamı İskender Aruoba,  “Denizi kirleten yemden ziyade balıkların dışkısı” diyor ve bu konuda geliştirdiği balık çiftliklerinin kirliliğini önleyecek buluşuna neden Türkiye’den önce Avrupa Birliği sahip çıkıyor. Yani önce Avrupa deneyip sonra biz mi uygulayacağız. Aklım almıyor.  

80’nci kez açılan İzmir Enternasyonal Fuarı’nda  toplumun çevre bilincinin artırılması ve çeşitli tehlikelere karşı dikkat çekilmesi amacıyla ilginç aktiviteler düzenlenip 15-17 Eylül  tarihleri arasında Çevre Zirvesi yapılacak. Sağlıklı bir yaşan için çevre bilincini oluşturmak gerekiyor.

YORUM YAZ