Korumak herkesin görevi olmalı

  • 0
  • 472
Yazı Boyutu:

 
 
 
 
 
 
 
Hava sıcaklığı 30 derecelere ulaştığında orman yangınlarıyla ilgili korkularım artıyor. Çünkü bu ülkede orman yangınlarının yüzde 92’si insan kaynaklı. Ne kadar yüksek bir oran değil mi?. Art niyetli ve sorumsuz insanlar en önemli yaşam kaynağımız oksijeni veren ormanları yakarak yok edebiliyorlar. Orman yangınlarının birinci düşmanı rastgele atılan sigara izmariti yüzde 44 oranında. Orman ve Su İşleri Bakanlığı özel kurduğu motorize ekiplerle sigara izmariti atan otomobil, kamyon veya motosikletleri tespit edip çok ağır para cezaları uygulayacak. Yine sigara izmariti kadar  tehlikeli olan çobanların yaktığı ateş sonucu yanan orman oranı yüzde 13. Tarla ve bahçe temizliği yüzde 12, piknik, yabancı turistler, kampçılık, avcılık yüzde 11 ve yüzde 12’si ise kasten yakmak sonucu. Yani rant elde etmek için. Orman yangınlarının sadece yüzde 8’i yıldırım düşmesi ve elektrik tellerinden kaynaklanıyor. Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yüksel Batur’un, orman yangınlarına dikkat çekmek ve yangınlarla kahramanca mücadele eden işçilerin “Ateşe Yürüyenler” belgeselinde Türkiye’nin yılda 16 derslikli 120 okul değerinde orman kaybettiğine dikkat çekmiş. Bu nedenle ormanlarımızı çok iyi korumak zorundayız. Sigara izmariti, piknik ateşi ve arazi kazanmak için ormanların yanmasına sebep olanlara karşı mücadele vermeliyiz. Bunun için ormanların etrafındaki şüpheli kişileri ve sorumsuz kişileri Jandarma 156, Polis 155  ve Orman 177 hattına ücretsiz ihbar edin lütfen.

Dünya sıcaklığı hızlı artıyor
“Son yıllarda sonbahar ve ilkbaharın yarısı kışa, yarısı da yaza döndü. Şu an küresel ısınmaya bağlı 2 derecelik bir sıcaklık artışı var, yani dünyanın sıcaklık ortalaması 15 derece iken 17 derece oldu. Bu artışı 2040-2050’de bekliyorduk ancak günümüzde yaşamaya başladık”. Bu sözler İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen’e ait. Çok doğru. Değişen ve gelişen teknolojinin küresel ısınmanın oluşmasında büyük etkisi var. Sanayi devrimiyle 1950’den sonra üretim artmaya, teknoloji ise her geçen gün gelişmeye başladı. Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılanabilmek için birçok ürünün geliştirildi. Bu ürünleri yapmak için dev sanayiler oluşturuldu, enerji ihtiyacı arttı. Bu enerjiyi fosil yakıtlar dediğimiz kömür, doğalgaz, fueloil gibi maddeler kullanıyor. Bunlar, küresel ısınmaya yol açan sera gazlarını atmosfere bırakıyor ve sonucunda iklimsel değişimleri yaşanıyor. Her türlü israftan kaçınmalıyız. Kömür yerine güneş, rüzgar, jeotermal, hidroelektrik enerjileri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmalıyız. Özellikle yenilenebilir enerjide payımızı artırmamız gerekiyor. Herkes duyarlı davranmalı, atmosfere salınan karbondioksit miktarını azaltmalıyız. Başka çaresi yok.
 

YORUM YAZ