Yaşadığımız çöl sıcakları en anlaşılır hali
Daha anlaşılır haliyle yaşadığımız çöl sıcakları küreselısınmanın en önemli belirtilerinden biri. Dünyanın gidişatı gerçekten iyideğil. Düşünebiliyor musunuz değişik ülkelerden 257 bilim insanının görevaldığı Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği (IPCC) örgütüKüresel Isınma çok ciddi boyutlara ulaştı. Dünyanın yağış alan bölgelerindeaşırı yağışlarla sel felaketleri, kurak bölgelerde ise aşırı kuraklıkyaşanabilir açıklaması yapıyor ve bu raporları dünya üzerindeki tüm ülkeyetkililerine gönderiyor. Ama ciddiye alan yok. Hala dünyada elektrik üretmekkömür santralleri kullanılıyor. Küresel ısınmaya birinci derece etki edenkarbonmonoksit gazı üreten 1200 kömür santrali aktif olarak çalışıyor ve yılda8 milyar ton karbon salıyor. Yapılan istatistiklerde en fazla kömür tüketenülkeler sıralamasında Çin birinci, Rusya ikinci, Hindistan üçüncü ve Türkiyedördüncü sırada geliyor. Seller, kuraklık ve orman yangınları ile boğuşandünyayı biran önce küresel ısınmadan kurtarmak lazım. Bu işin şakası yok.
Küçük Alyadan küresel ısınma kitapçığı
Halk arasında Yaşa değil başa bak veya Olgunluk yaştadeğil baştadır sözü vardır. Çevresine duyarsız binlerce olgun insan varken,Narlıdere Mustafa Şık İlköğretim Okulu öğrencisi 8 yaşındaki Alya DerinŞentürk, hazırladığı Bilinçli Birey, Bilinçli Toplu başlıklı kitapçıktaküresel ısınmanın zararlarını ve alınması gereken önlemleri anlatıyor. Yazmevsiminde sağanak yağmurlar ve hortumların neden çıktığını sorduğu annesindenküresel ısınmayı öğrenen küçük Alya, topladığı bilgileri bir kitapçık yaparakyaşıtları dahil büyüklerine dağıtıyor.Kitapçığının başına Küresel ısınma tehlikesi büyük bir hızla artıyor. Neyapmamız gerektiğini biliyor musunuz? Okuyalım, öğrenelim, uygulayalım notunudüşen Alya, küresel ısınmanın durdurulması için yapılması gerekenleri önlemlerişöyle sıralamış; Ormanları korumalı ve çoğaltmalıyız. Elektrik ve su tasarrufuyaparak elektriğimizi rüzgar enerjisi ve güneş enerjisinden sağlamalıyız. Evde en çok kullanılan 5 ampulü en az enerjitüketen cinslerle değiştirin. Evlerdeki ikinci televizyonları teke indirin. Diştemizliğinde ve traş olurken muslukları mutlaka kapatın. Aracınızı hortumladeğil bir kova su ile yıkayın. Evinizde ve işyerinizde kullanmadığınızzamanlarda TV, radyo, bilgisayarın fişlerini çekin. Ağaç dikin. Her ağaçatmosferden önemli ölçüde sera gazı emer. Yakın mesafelere yürüyün. Uzunmesafeler için metro ve tramvayı tercih edin. Tüketimi azaltın. Aracınızı düşükhızda kullanın. Para sizin olabilir ama dünya hepimizin. Bunları en az beşkişiye anlatın. Ne diyeyim ben gençlere güveniyorum.
Okaliptüs yerine başka ağaç dikilsin
Ana yazıda göllerin, akarsuların derelerin kuruduğunuyazmıştım. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Biyolog Prof. Dr. Mehmet Sıkının gönderdiğie-mailde, okaliptüs ağacının en fazla yer altı suyu emen ağaç olduğunubelerterek Orman ve Su bakanlığı ile Çevre Bakanlığına gönderdiği bilimselraporun bir örneğini de bana göndermiş. Dünyanın en önemli sulak alanlarıarasında bulunan ve İzmirlilerin İzmir Kuş Cenneti olarak adlandırılan GedizDeltasının korunmasında büyük mücadele veren Prof. Dr. Mehmet Sıkı, şunlarıyazmış; 2014 yılında olduğu gibiTürkiyede küresel ısınma nedeniyle son 10 yılda görülen kuraklığın etkisini enaza indirmek için bütün Türkiyedeki Okaliptüslerin mutlaka kökü kazınmalıdır.Bunda da ülke olarak geç kalmış sayılmayız. Okaliptüs yerine o bölgeye ait ağaçtürleri dikilmelidir. Türkiyenin doğal bitkisi olmayan ve anavatanı Avustralyaolan okaliptüslerin büyük boylu olanları ekildiği sulak alanlarda gündeortalama 400 litre suyu topraktan kendi bünyesine alarak yeraltı suseviyelerini olabildiğince düşürerek, bu özellikleri nedeniyle bataklıklarınkurutulmasında yararlanılmıştır. 10 yaşındaki bir Okaliptüs ağacı yılda 250 tonsuyu bünyesine almakta ve buharlaşma yolu ile havaya vermektedir. Bir okaliptüsyılda 3-4 metre büyüyerek boyları genellikle 30-40 metreye ulaşabilmektedir.Okaliptüsler bulundukları yerdeki yüzey sularını ve 40 metre derine giden köksistemi ile de yeraltı sularının azalmasına neden olmaktadır.