Ülkemizin 7 coğrafi bölgesinin her biri ayrı iklim, flora (bitki) ve fauna (hayvan) özellikleri gösterir ve dünyanın önemli ekolojik bölgelerine sahiptir. Oysa jeolojik (yerbilimi) ve biyolojik (bitki ve hayvanların köken, yapı, gelişme, çalışma, dağılış, büyüme ve çoğalmaları ile uğraşan bilim dalı) gerçekler bunu inkar etmektedir. Birçok canlı türünün neslinin hızla tükendiğini görmek zorunda ve adımlarımızı buna göre atmak durumundayız.
Türkiye, Avrupa ve Orta Doğunun en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip ülkesidir. Avrupa kıtasında biyolojik çeşitlilik açısından dokuzuncu sıradadır. Ülkemizin 7 coğrafi bölgesinin her biri ayrı iklim, flora (bitki) ve fauna (hayvan) özellikleri gösterir ve dünyanın önemli ekolojik bölgelerine sahiptir. Özellikle son 10 yılda daha fazla yayılan çevre bilinci, insanoğluna çevremizde canlılarla ilgili olaylara, ağır ağır da olsa binlerce yıllık zaman boyutuyla bakmayı öğretmiştir. Maalesef hala pek çok insan, kendi doğduğu günü evrenin başlangıcı, kendi ömrünün sonunu da kainatın sonu olarak görmektedir. Oysa jeolojik (yerbilimi) ve biyolojik (bitki ve hayvanların köken, yapı, gelişme, çalışma, dağılış, büyüme ve çoğalmaları ile uğraşan bilim dalı) gerçekler bunu inkar etmektedir. Birçok canlı türünün neslinin hızla tükendiğini görmek zorunda ve adımlarını ona göre atmak durumundadır.
Bitki ve hayvanların türleri korunmalı
Kaybolan türler ve genetik kaynaklar, zaman ve mekan içinde aynen tekrar ortaya çıkarılamamaktadır. Bir yöre veya bölgedeki biyoçeşitlilik, kendine has özellikleri bozulmadan, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir yaşama ilkelerine uygun olarak korunmalı, araştırılmalı, akılcı bir şekilde işletilmeli ve kullanılmalıdır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de hızlı nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme, sürdürülemez üretim ve tüketim alışkanlıkları oranında doğal kaynak tahribatı çarpıcı boyutlara ulaşmıştır. Kaynakların kirlenmesi, çölleşme, iklim değişiklikleri, nesli tehlike altına giren türler, habitat tahribi; erozyon, sel, taşkın, çığ, heyelan gibi insan faktörü biyolojik çeşitliliği süratle yok etmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre, dünyada ekosistemler her yıl net 12 milyon hektar dolayında azalmakta dır. Ölçülen ve ölçülemeyen ürün (örneğin ormanlarda odun ve odun dışı ürün) ve bunlardan sağlanan girdilerin doğru değerlendirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Biyolojik çeşitliliğin doğru fiyatlandırılması, etkin koruması, sürdürülebilir işletme ile doğru seçilmiş geliştirme yöntemleri ve bilinçlenmenin sağlanmasıyla yenilenemez biyolojik kaynaklar korunması sağlanmalıdır.
İnsanoğlunun dünyaya verdiği zararları biliyormusunuz
*Son yüz yılda dünyada 30 bin bitki türünün hemen hepsinin yok olduğunu, yine hayvan ve bitki türlerinden günde 3 canlı türünün neslinin tükendiğini, Bir büro elemanının yılda 81 kilo yüksek vasıflı kağıdı çöpe atmaktadır.
*Bir kere kullanıp atacağınız poşetler yerine, sürekli kullanabileceğiz bez torba ve fileleri tercih edin.
*Geri dönen her bir ton cam için yaklaşık 100 litre petrol tasarruf edilmiş olur.
*Dünyada her yıl erozyona uğramış 25 milyar ton toprağın çeşitli sebeplerle taşınıp akarsu ve denizlere gitmekte olduğunu,
* Saatte 3 bin dönüm, dakikada ise 50 dönüm ormanın çeşitli şekillerde yok edildiğini,
* 3.7 litre benzinin yaklaşık 3 milyon litre içme suyunu kirlettiği, bir litre kullanılmış motor yağının 800 ton içme suyunu zehirleyebildiğini,
*Damlayan musluklar geciktirilmeden tamir edilmeli.Saniyede bir kez damlayan çeşmeden, bir saatte 0.7 litre ,bir günde yaklaşık 17 litre su boşa akar.
*Evinizdeki musluklara takacağınız düşük akışlı havalandırıcıyla yüzde 50 daha ekonomik su kullanımı mümkündür.
*Egzoz gazında 9 ayrı çeşit kanserojen madde bulunduğunu,
*Saniyede bir kere damlayan çeşmeden günde 17 litre, tuvaletteki bir sızıntıdan 50 litre suyun boşa aktığını,
*Dünyadaki mevcut suların sadece yüzde 2.5'inin tatlı su olup, bunun da ancak yüzde 0.3'ünün kullanılabilir ve içilebilir özellikte olduğunu,
*Bir ton kullanılmış beyaz kağıdın geri kazanıldığında 17 çam ağacını, bir ton gazete kağıdının ise 8 çam ağacını kurtardığını,
*Büyük bir kayın ağacının 72 kişinin günlük oksijen ihtiyacını karşıladığını
*Filtreli sigara 1-2 yıl, kibrit çöpü 6 ay, plastik çakmak, 100 yıl, kağıt mendil 3 ay, gazete 3-12 ay, sebze ve meyve 1-2 ay, plastik tabak ve poşet 100-1000 yıl, poliüretan ve telefon kartı 1000 yıl, alüminyum 10-100 yıl ve cam 4000 yılda doğada yok olduğunu,
*2010 yılı Birleşmiş Milletler verilerine göre; dünyadaki 7 milyar insandan 1.5 milyarının açlık çektiğini ve her yıl çoğu çocuk olmak üzere, 30 milyon kişinin açlıktan öldüğünü,
*Ülkemizde bir günde üretilen 100 milyon civarındaki ekmeğin 12 milyonunun çöpe atıldığını,
*Körfez savaşı sırasında Basra Körfezine dökülen 10 milyon varil petrolün körfezdeki canlılara olan etkilerinin giderilmesinin 180 yıl süreceğini biliyormusunuz.
Meyve çekirdeklerini değerlendirin
Doğa Gönüllüleri Derneğinin internette mail olarak dolaşan Meyve çekirdeklerini poşetlere hapsetmeyin duyurusu çok hoşuma gitti. Bende pek çok arkadaşıma mail olarak attım. Birde burada yayınlamak istedim: Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar. 2011 dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri oldu. Bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb meyve çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın. Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm. altına gömün. Üzerine de bir bardak su dökün. Gömme imkanınız yoksa bir poşette çekirdekleri biriktirip arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdekleri savurun. Korkmayın bu çevre kirliliği değildir. Aksine çevre için yeni hayattır. Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler. Yapacağınız en büyük kötülük çekirdekleri poşetlere hapsetmektir. Doğaya başıboş atılan ya da dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış. En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet. Daha yeşil bir ülke, daha temiz hava, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elinizden geldiğince meyve çekirdeğini gömün, savurun, fırlatın. Bu uygulama TEMA tarafından başlatıldı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklerini bekliyor, Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır.
Doğa İçin Çalan tüm müzisyenlerin yüreğine sağlık
Küresel iklim değişikliği, seller, taşkınlar, buzulların erimesi, kuraklık, yerküresiyle, atmosferiyle tehlike sinyalleri veren dünya için müzisyenler biraraya geldi. Feridun Düzağaç, AF, Boomerang, Baybora, Burak Kut, Hülya Avşar gibi bir çok isime bass gitarıyla eşlik eden Fırat Çavaşın, bir yıl önce hayata geçirdiği doga icin cal agaclar.net projesine dünyanın her yerinden yüzlerce sanatçı destek verdi. Doga icin cal agaclar.net internet sitesi milyonlarca kişi tarafından izlendi. Doğanın insanlara mekan ve kaynak oluşuyla, müziğin evrenselliği ve insanların ortak dili oluşu arasındaki bağ, projenin çıkış noktası olmuş. Fırat Çavaş da Avrupada 2005 yılında Playing For Change-Stand By Me projesinden etkilenerek doga icin cal agaclar.net sitesini kurmuş.. "Divane Aşık Gibi" parçasına 44 müzisyen, "Uzun İnce Bir Yoldayım" parçasına 71, "Gesi Bağları, Çemberimde Gül Oya, Çayeli'nden Öteye" parçasına 72 müzisyen enstrümanlarıyla şarkı söyleyip çevre ve doğanın önemine dikkat çekmişler. İzlemeyenlere tavsiye ederim.
Çevre ve doğa için güzel
çalışmalar da var
Özel şirketlere ve İzmir Büyükşehir Belediyesine Bravo
İnsan ve insana bağlı faktörlerden son 50 yılda dünaya büyük zarar gördü. Birçok canlı türünün nesli hızla tükendi. Bilim adamları son yüz yılda dünyada 30 bin bitki türünün yok olduğunu, hayvan ve bitki türlerinden günde 3 canlı türünün neslinin tükendiğini sık sık dile getiriyorlar. Sayıları henüz çok az da olsa bu kötü gidişatın farkına varanlar var. Özel şirketler, geri dönüşüm projeleri ve afişlerle dünyanın korunması gerektiğini işliyorlar. Keza İzmir Büyükşehir Belediyesinin, İzmir Fuarında türleri çok nadide olan kuşların korunması için ağaçlara özel yuvalar hazırlayıp bu kuşların korunması için önemli duyurular başlattı. Çevre ve doğaya verilen bu önem, gelecek nesillere iyi bir dünya bırakmak adına pek çok çevre dostunu yüreklendiriyor. Bravo özel şirketlere ve İzmir Büyükşehir Belediyesine ...