Salih Gün Zihniyeti Çoğalmazsa!!!

  • 0
  • 379
Yazı Boyutu:

23 yıldır çevre yazıları ve radyo-TV programları yaptığım için takipçilerim depremle ilgili bir çok fotoğraf, e-mail, video gönderiyorlar. Bu mesaj günümüzde yaşananlara ders veren nitelikte olduğu için sizlerle paylaşmak istedim. En sevdiği arkadaşları, akrabaları ve hatta babası bile ona tavır alıp konuşmayı kesmişler. Salih Gün 1987 yılında belde olan Tavşancıl Beldesi’ne 1989 yılında Belediye Başkanı seçilmiş. İlk işi Kocaeli Üniversitesi’ne başvurup beldesi ile ilgili deprem etütleri yaptırmak olmuş. Bilim insanları deprem riskine dikkat çekerek Tavşancıl Beldesi’nin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer aldığını ve buna uygun imar planları çizilmesini tavsiye etmişler. Başkan Salih Gün tam da bu rapora uygun adımlar atıp 3 katın üstü binalara asla imar izni vermemiş. Bu kararlı duruşuna çok kızanlar, tepki gösterenler olduysa destekleyenlerde olmuş.

RAHMETLE UYU SALİH GÜN
17 Ağustos 1999’daki Marmara Depremi’nde Salih Gün’ün Tavşancıl Beldesi’nde bir çivi bile yerinden oynamamış. Hatırlayacaksınız merkez üssü Gölcük olan depremin büyüklüğü 7,6’ydı ve resmi rakamlara göre depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetmiş, 364 bin 905 konut ve işyeri de büyük hasar görmüştü. Salih Gün’e tavır alan konuşmayan akrabaları ve arkadaşları ona minnet duygularını iletmişler.

Daha sonra CHP milletvekili de olan Salih Gün, 2022 yılı başında Covid nedeniyle hayatını kaybetti. Rahmetle anıyorum. Deprem bölgesi olan Türkiye’nin böyle vicdanlı ve yürekli yöneticilere ihtiyacı var. Salih Gün’den sonra imar planının gevşediğine belirten Tavşancıl Halkı, yeni belediye başkanlarının daha fazla oy için imar planındaki o katı tavırdan vazgeçtiğini ve kaçak yapılaşmanın arttığını söylüyorlar. Allah akıl fikir versin.

CUMHURBAŞKANININ KIZGINLIĞI
Ülkemde bu kadar büyük bir felaket yaşanınca farklı TV kanallarından haberleri izlerken 7 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet olarak deprem bölgesine gerekli müdahalenin yapıldığını söyledikten sonra sinirli bakışlarla “Sosyal medyadan yanıltıcı bilgiler yayanları bir, bir kaydediyoruz. Şu anda değil ama o defteri açacağız” dedi. Kameralara o kadar sert bakıyordu ki gözlerinden şimşekler çakıyordu. Depremin üzerinden 35 saat geçmiş olmasına rağmen 10 ilde yakınlarını kurtarmaya çalışan vatandaşlardan ise YOKLUKLAR ard arda sıralanıyordu. Yokluk feryatlarını 40-50’nci saatlerde bile izledim. Canı yanmış insanlar ne yapsınlar ki?. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medyada yazılanlara kafasını takmıştı. Bu ne kızgınlık, bu ne öfke. Aklıma Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşları için açtırdığı davalar geldi.

SEVGİ DİLİ KULLANMA GÜNÜDÜR
İlk Cumhurbaşkanı seçildiği 2014’ten bu yana soruşturma sayısı 194 bin 142, açılan dava sayısı 44 bin 675 olmuş. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2014’te 18 yaş altındaki yalnızca bir çocuk hakkında dava açılırken bu sayı 2021’de 305’e yükselmiş. Çocukların 101’i 12-14, 204’ü 15-17 yaş arasında. Yani 12 yaşında çocuklar var. Adı üzerinde “Çocuk” diyoruz. Bana 12 yaşında bir çocuk hakaret etse, kızgınlığını öğrenip gülüp geçerim. Bir de önceki Cumhurbaşkanlarına bakalım. Kenan Evren 340, Turgut Özal 207, Süleyman Demirel 158, Ahmet Necdet Sezer 163, Abdullah Gül 848. Arada uçurumlar var. Cumhurbaşkanlığı o kadar yüce bir makamdır ki insanın yüreğindeki sevgisi, hoşgörüsü çok çok büyük olmalıdır. Çünkü Cumhurbaşkanı demek O milletin babasıdır, ağabeyidir, kardeşidir, dertlendiği insandır. Böyle durumlarda hoşgörü böyle olur. Kahramanmaraş depremi ile ilgili açıklama yapan Yunan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türk, Yunan halklarının dost olduğunu belirterek “Şimdi anlaşmazlıkların bir tarafa bırakılması gerekir” demiş. Yani şimdi kızgınlık, defter tutma zamanı değil, dayanışma günü, sevgi dilini kullanma günüdür.

YORUM YAZ