Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanunu Meclis gü

  • 0
  • 1.378
Yazı Boyutu:

TBMM’YE VATANDAŞTAN MEKTUP
 
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve TBMM’deki milletvekillerine gönderilmek üzere hazırlanmış “Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanunu Meclis Gündeminden Geri Çekilsin. Doğa İçin Ses Ver” kampanyasına mektuplar yağıyor. Çevre ve Doğa bilincinin artmasından müthiş mutluluk duyuyorum.
 
Eser Kuba Güngör, Nurgül Özalp, Gülten Özgür Güler, Naci- Züleyha Altay, Seher Çelik, Fatma Kayaoğlu, Nadide Süklün, Reşit Canpolat, İsmet Bilen, Remziye Salgın,Orhan Alpayım, Haşmet Gürbüz, Veli Aksüt, Funda Kadakal Güler, Nihat Eski, Kayram Kayra Çevre-Yaşam köşesinin fanatikleri. Facebook ve e-mail adreslerime bir haftadır, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na gönderilmek üzere hazırlanmış “Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanunu Meclis Gündeminden Geri Çekilsin. Doğa İçin Ses Ver” kampanyasının mektuplarını yağdırıyorlar ve “Ahmet Bey bir şeyler yaz” diyorlar. Zaten konunun takipçisiyim tabi ki yazacağım. Çevre ve Doğa bilincinin artmasından müthiş mutluluk duyuyorum. Zaten göstergeler de bunu kanıtlıyor. 84 yerel ve ulusal sivil toplum kuruluşundan oluşan Tabiat Kanunu İzleme Girişimi, Change.org üzerinden başlattıkları imza kampanyasında bir haftada 30 bin imzaya ulaşıldı. Dağcı ve Arama Kurtarma Derneği‘nin (AKUT) kurucusu Nasuh Mahruki, girişimin çabalarına destek vermek ve bu kanunun geri çekilmesini sağlamak için imza kampanyasına öncülük ediyor. Kampanyaya çalışmalarına çok sayıda ünlü katıldı. 2010 yılından bu yana TBMM’de bulunan ve önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurul’unda görüşülecek olan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’na karşı tepkiler çığ gibi büyümesinin pek çok nedeni var.
 
 
 
Kanunun hazırlığı katılımcı değil
 
Ülkemizdeki orman alanları, sulak alanlar, kıyılar ve bütün diğer doğal alanlar geri dönüşü olmayacak tahribatlara karşı savunmasız kalacak. Bugüne kadar ilan edilmiş korunan alanların statüsü yeniden değerlendirilecek, doğal sit statüsü tamamen mevzuattan kaldırılacak, ülkemizdeki en güçlü doğa koruma yasalarından Milli Parklar Kanunu yürürlükten kalkacak. Kanunla birlikte “Üstün Kamu Yararı” gerekçe gösterilerek korunan alanlarda her türlü yatırıma izin verilebilecek. Herhangi bir milli park alanında bir otoyol, maden, toplu konut, sanayi, turizm, enerji yatırımı mümkün olabilecek. Türkiye yüzölçümünün sadece yüzde 4-5’ini kaplayan ve diğer ülkelerle karşılaştırılamayacak kadar az olan korunan alanlar, bu kanunla korumasız kalacak. Ayrıca kanun, bugüne kadar ilan edilmiş 1000’in üzerinde doğal sit statüsünü de tümüyle iptal edecek. Tabiat Kanunu İzleme Girişimi Sözcüsü ve Milli Parklar eski Genel Müdürlerinden Hüsrev Özkara, “Hem eski bir bürokrat hem de bir hukukçu olarak kanunun ilkeleri ve bu ilkelerin yasa metnine yansıtılması açısından ciddi sakıncaları olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Kanun, konunun taraflarıyla birlikte katılımcı bir süreçle hazırlanmadı. Bu haliyle şeffaflık ve karar alma süreçlerine katılım yönünden ülkemizi 30 yıl önce hazırlanan yasaların daha da gerisine götürüyor. Geçmişten bugüne büyük zahmetlerle korumayı başardığımız alanlarımız eşi görülmemiş bir kullanım baskısıyla karşı karşıya kalacak. Bu ülkemizin doğası ve gelecek nesillerimizin emaneti için bugüne kadar karşılaşılmış en acı tablodur. Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanunu Meclis Gündeminden Geri Çekilsin” dedi. Google’dan @RT_Erdogan: Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanunu Meclis gündeminden geri çekilsin #dogaicinsesver şeklinde girip kampanyaya sizde destek verebilirsiz.
 
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ'Nİ TEBRİK EDİYORUM
 
Geçen hafta köşemdeki “Projeleriniz hazır mı” yazımı okuyan Yaşar Üniversitesi Medya İlişkileri Koordinatörü Hakan Atis telefonla arayıp, “Ahmet Abi POSTAEGE’deki Çevre-Yaşam adlı köşeni dikkatle takip ediyoruz. Malum temiz bir çevrenin enerji ile ayrılmaz bir bağı söz konusu. Yaşar Üniversitesi, İzmir’in ve Ege’nin ilk ve tek bölümü Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü’nün 2012-2013 akademik yılını eğitime açtı. Çalışmalarımızı incelemek ister misin” diye sordu. Memnuniyetle kabul ettim. Her zaman üzerine basa basa söylediğim çevreye olumlu bir adım atana 5 adım ile yaklaşırım. Yenilenebilir enerji kaynakları yönünden çok zengin olan İzmir ve Ege Bölgesi’nde sıkı birer çevreci mühendisler yetişecek yani. Ülkemizde son yıllarda özellikle rüzgar ve güneş enerjisi alanlarında büyük atılımlar yapıldığını göz önünde bulundurursak, iş dünyasının Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü mezunlarına büyük ilgi göstereceğine eminim. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) boşuna mı? 25 milyon TL. destekli kampanya başlattı. Müsait olduğum bir gün eğitimleri izleyip daha geniş yazacağım.
 
Minik İzcilerden doğayı koruma sözü
 
Örnek çevreci faaliyetleri ile köşemin müdavimi olan Karşıyaka İlkşirinler Ana Okulu minikleri, 22 Şubat Dünya İzciler Günü’nde doğayı en iyi şekilde koruyacaklarının sözünü verdiler. Atatürk’ün annesinin son yıllarını yaşadığı Karşıyaka Latife Hanım Köşkü’nün bahçesinde “Doğayı seven izciler” konulu bir oyun sergileyen minikler daha sonra,“Dağ, tepe, ova, orman/Durma koş, durma koş/Haydi yaman izci/ Yorganımız mavi gök, mavi gök/Yeşil kır yastık bize/ Uçan kuşlar, yıldızlar, yıldızlar/Durma koş, durma koş/Haydi yaman izci/Kamp demek neşe demek/Dostluk ve kardeşlik demek” adlı yaman izci şarkısını söylediler.
 
 

YORUM YAZ