Ne kadar istesek de, kendimize yeterince vakit ayıramadığımız bir dönemdir çoğu kez hafta sonları
Umarım herkes güzel bir hafta sonu geçirmiştir
Her hafta başı, hatta pazartesi J kendim için şöyle lezzetli, sağlıklı, düşük kalorili pratik yemek tarifleri bulup yapacağım ve zayıflayıp sağlığıma eski formuma kavuşacağım diye kafaya bazı hedefler konulur, hafta ortası vidalar gevşer, hafta sonu lezzet hovardalığını hak ettiğimizi düşünerek coşar gideriz...
Kendimizi ve sağlığımızı ihmal etmek üzere çok fazla bahanemiz vardır. Fakat iç organlarımız bizim şımarıkça yiyip içme (karnım acıkınca yemek, canım ne istiyorsa onu yemek, en hastalıklı gıdaları tercih etmek vb.) hallerimize, belirli bir süre için tahammül eder. Sonra yorulur ve organlar yaşlanır.
Bu durumda karşımıza çıkan hastalıkların sorumlusu bize göre yaş veya genetiktir. Yani biz yıllar yılı rastgele yiyip içeriz de, sonra topu yaşa ve genetiğe atarız.
Halbuki yapılan araştırmalarda hastalıklara yakalanmada genetiğin rolü %30, hatalı beslenme ve hareketsizliğin bir araya gelmesinin rolü ise %70 olarak bulunmuş.
Bu rakamlara kendimizi umutsuz hissetme halinde acilen sıyrılmamız ve harekete geçmemiz gerektiği ortaya çıkmaktadır. Demek ki bu uğurda hiçbir şeyin arkasına sığınmamalıyız. Sadece harekete geçmeye ihtiyacımız var.
İşlem sırası şöyle:
- Öncelikle bahanelerinizi sıralayın (kayınvalidemde/dışarıda yemek yiyoruz, yemekler biraz yağlı)
- Sonra bunlara alternatif çözümler üretin (bazı günler evde, bazı günler dışarıda, kayınvalidenizdeyken de yemeklerin yağını suyunu süzdürerek tabağa alma ve çatalla sadece yemeğin tanelerini yemek, şiş, çöp şiş ve ızgaraların üzerine peçete bastırarak yağını aldırma tedbirleri gibi )
- Her bir çözümü uyguladığınızı listenizden her gün teyid edin.
- Sporsuz zayıflanamıyormuş, ben spor yapamam demek ki zayıflayamam da gibi mazeretleri unutun. Biraz da profesyonel yardım almayı deneyin, her şeyi kendi kendinize başarabilmek zorunda değilsiniz. Aynı nedenle saçma ilaç ve zayıflatıcı çay, titreşimli alet zırvalıklarını bir kenara atın ve gerçekle yüzleşin: Hatalı besleniyoruz, ve belki de yardım almalıyız. Aksi halde hatalı beslendikçe hiçbir şey işe yaramayacaktır.
- Diyet açlık demektir, aç kaldıktan sonra, kendi kendime de zayıflarım vb önyargılarınızdan sıyrılın.
- Kollarınızı sıvayın, eylem planı oluşturun, çünkü başlamak bitirmenin yarısıdır.
- Asla başladığınız işi de yarıda bırakmayın.
- Hedef koyun. Kısa ve uzun vadeli olsun, umutsuzluğa kapılmayın.
- Neyi beceremediğinizle moral bozmayı bırakıp, neleri başardığınızı düşünün. Düşün ki içinizdeki başarma gücünü hatırlayıp, yeniden yapabileceğinizi hatırlayın.
- Başarmak için hayal etmeye ihtiyacınız vardır. Montaigne der ki: güçlü bir hayal gücü olmamışı oldurur. Eğer siz nasıl ve nerede görünmek istediğinizi zihninizde resmederseniz, beyniniz de hedefi daha net görür ve hedef ağırlığa ulaşmanız yolunda gereken desteği sağlar: Yememeniz gerekenlere bir çırpıda hayır dersiniz veya tadımlık yiyip, durabilirsiniz.
- Daha önceki hatalı deneyimlerinizi unutun. Her yöntem bir öncekinden bağımsızdır. Önyargılarınızdan sıyrılın ve bir an önce bilimsel, sağlıklı gerçekçi bir zayıflama yöntemi için koşullarınızı ve kendiniz hazırlayın. Her aşamaya akılcı yaklaşın.
- Kilo kaybı bir süre sonra duruyormuş, erişeceğim ideal ağırlığı nasıl koruyacağım, kilo verebilecek miyimleri terk edin.
- İstediği sonuca ulaşmak için insanların çoğunun sadece ve sadece bolca şansa değil, sonuna kadar mücadeleye ihtiyacı vardır. Mücadele etmeden elde ettiklerinizle, dişiniz ve tırnağınızla elde başarıp aştıklarınızı sayıca kıyaslayın. Her şeyde olduğu gibi sağlıklı zayıflama ve sonrasında ideal kiloyu koruyabilme işi de; emek verenlerin başarabileceği bir iştir.
- Koşarken düşenler, yattıkları yerde ağlayarak vakit kaybederlerse; asla bitiş çizgisine ulaşamazlar. Oysa bitişe ulaşmak sadece koşmakta kararlı olanların elde edebileceği bir sonuçtur.
YANİ SAĞLIKLI ZAYIFLAMAYA BAŞLAMAK İÇİN ARTIK TEK İHTİYACINIZ OLAN KARARLILIĞINIZI TOPARLAMAKTIR...
HAYDİ GAYRET...
BAŞARMAK HİÇ TE ZOR DEĞİL...