Ah! şu selülitler

  • 0
  • 731
Yazı Boyutu:

Vücutta akkan (lenf) ve kırmızı kan olmak üzere iki tip kan dolaşımı vardır. Bunlar farklı damar ağına sahiptir. Lenf dolaşımına ait damar ağı içinde lenf akım yönü, topuktan yukarı doğrudur. Fakat yer çekim kuvveti tam ters istikamette, yere doğrudur. Yer çekim kuvveti zaten lenf sıvısının akışkanlığına izin vermemektedir. Diğer bir etken ise kas dokusunun zayıflığıdır. Kaslar, lenf damarlarını tamponlar, dış basınçla desteklenen lenf akımı artık yer çekiminin tersine ve akması gereken yönde akabilecektir. Fakat çeşitli nedenlerle akışkanlığını yitiren lenf sistemi yer çekimine karşı koyamaz. Kaslar da zayıfsa dış destek de alamayan lenf damarlarında yere doğru sarkıntılar deformasyonlar meydana gelir. Dışarıdan portakal kabuğu gibi görünen bu oluşumlara “selülit” denilmektedir.

Lenf dolaşımı içinde yağlar taşınmaktadır. Fazla yağlı beslenme, lenf sisteminden fazlaca su çeken, vücudun susuz kalmasına yol açan faktörler, lenf damarları içindeki topuktan yukarı olması gereken akışkanlığı azaltır. Hareketsizlik ve sürekli belirli pozisyonda oturmak lenf akımını güçleştirir ve yine dolaşım bozulur. Kullanılmayan ve/veya zayıflayan kaslar lenf damarlarının etrafını yeterince tamponlayamazlar ve lenf dolaşımı bozulur akışkanlık azalır, yer çekimine karşı koyamayan lenf damarlarında yere doğru sarkıntılar deformasyonların meydana gelmesi yani selülit oluşumu olağandır.

Erkeklerde testosteron hormonu kas dokusunun yoğun olma nedenidir. Zenci ırkta da düz ve çapraz kaslar sarı ve beyaz ırka göre oldukça yoğundur. Bu nedenle lenf damarları kasların oluşturduğu dış basınçla akmak istediği yönde topuktan yukarı doğru akabilecek ve selülit önlenecektir. Yani erkeklerde kadınlarda olduğundan daha fazla bulunan testosteron hormonu ve zenci ırk selülit konusunda doğuştan şanslıdır. Deri altı elastin ve kolajen liflerin sıkı olması da selüliti engelleyen olumlu diğer bir genetik etkendir. Dokunun sıkı olmasını sağlar. Sigara ise tüm cildi olduğu gibi doku kalitesini de olumsuz etkilediği bilinen bir etkendir. 

Lenf sistemi içinde yağlar taşındığı için lenf damarlarında yoğunluğu arttırarak akışkanlığı azaltıp selülite yol açan faktörler:

  • Katı yağlar
  • Margarinle yapılan besinler
  • Hamur işleri
  • Etlerin etrafındaki katı beyaz etler, kuyruk yağları kullanılarak yapılan kıyma yemekleri
  • Besinlerin kendi dokusunda bulunan yağların dışında bizim eklediğimiz yağların fazla olması, her şeye yağ koyma alışkanlığı, içeriğinde fazlaca yağ olduğüuna dikkat etmediğimiz hazır besinler

Vücuttan şiddetle su boşaltıp tüm vücudu ve lenf sistemini susuz bırakan, böylece lenf damar ağında akışkanlığı azaltarak selülite yol açan faktörler:

  • Maydanoz
  • Kola, kahve, çay, enerji içecekleri gibi kafeinli içecekler
  • Hipertansiyon, romatizma gibi ilaçları
  • Zayıflattığı iddia edilen bitki çayları
  • Sinameki içeren form çayları

Lenf sisteminden su çekerek, hücreler arası boşlukta aşırı miktarda su tutulumuna neden olarak lenf damar ağında akışkanlığı azaltıp selülite yol açan faktörler:

  • Alkol
  • Tuz ve çerez, cips, krakerler gibi aşırı tuzlu besinler
  • Turşu, şalgam suyu
  • Maden suyu maden sodası
  • Karbonatlı besinler (poğaça, su böreği)
  • Salamura besinler (içi doldurulmuş biberli yeşil zeytin,tuzda balık..)
  • Bulyon tabletler Tuzotlar
  • Hazır çorbalar

YORUM YAZ