Hafta içi hepimiz yorulup, enerji depolamaya ihtiyaç duyuyoruz. Böylelikle hafta sonları herkes için dostlarla bir araya gelmek, eğlenmek ihtiyaç haline oluyor. Bu esnada alınan alkolün yarattığı zihin ve kas gevşetici etki, eğlenmek için uygun bir zemin gibi duruyor. Oysa dostlarımızla bir araya geldiğimizde sıfır ya da az alkolle de eğlenilebiliyor olmalıyız. Haftada 4 kez dostlarla birlikte olduğunuzu ve uzun saatler boyu alkol aldığınızı düşünseniz ya Tüm zararlarına rağmen alkole karşı değilim. Elbette bir araya gelindiğinde yenilip içilen, alkolün dışında da pek çok zararlı yiyecek içecek var Mesela pankreasa ve karaciğere yük oluşturan hamur işleri Bu gibi zararlı diyebileceğimiz içecek ve yiyecekler sosyalleşmenin bir parçası olarak çoğumuzun hayatındadır. Bu keyif aracının adı arada sırada da kahve de olabilmeli diye düşünüyorum Hani derler ya gönül ne kahve ister ne kahvehane, kahve bahane diye
Alkol alma ve almamaya ilişkin toplumumuzda çok enteresan hikayeler var. Fakat işin eğlenceli yanı şu ki: Yıl boyu haftada en az 4 akşam yoğun alkol aldıktan sonra, Ramazan vesilesiyle alkol almıyorum, karaciğeri dinlendiriyorum diyenler mi ararsınız Ramazan da alkol almıyorum, bahaneyle zayıflayacağım diyenler mi Yoksa Arkadaşlar bu ay kullanmıyor, ben de mübarek ay diye almayayım bari diyenler mi Acaba alkol karaciğeri yalnız yılın 11 ayı yoruyor da, ramazan da yormuyor ama, biz sevabına mı alkolü çıkardık? Karaciğeri dinlendirmek için 1 ay yetiyor mu? Sadece karaciğere mi olanlar oluyor? Bu zihniyetle yapılan alkol kesintisinin sevap hanesine yazılma olasılığı nedir? Gibi bir dizi soru sorulabilir.
Bir yerde okumuştum: Hipokrat şu anlama gelen bir söz sarfetmiş: Sakıncalı bir besin hemen hemen her gün denilecek kadar sık yeniliyorsa, bir sağlık sorunu yaklaşıyor demektir. Sözün orjinalini çok aradım sizler için fakat tekrar ulaşamadım. Bir uzman gözüyle değerlendirmek gerekirse bu konuyla ilgili önemli olanlar şunlar: Zaafınızın olduğu, zararlı denilebilen yiyecek ya da içecekleri; kilo almanıza, sağlığınızı bozmanıza neden olacak kadar büyük porsiyonda ve sayıda tüketmeyin. Bu grup besini sık sık yiyip içmeyin. Bağımlılık gelişmesine engel olmaya çalışacak biçimde kontrolü ele alın. Zaman zaman da çevrenizden gelen ısrarlara ve kendinize karşı hayır diyebilmenin üzerinde ısrarla çalışın. Çünkü sağlığı tehdit eden besinlerin size zarar vermesi ya da vermemesi için belirlenen özel günler ya da aylar yoktur. Zararlıysa ölene kadar öyle kalacaktır. Sağlığınızı bozmayacak biçimde doz ve sıklık kontrol altındaysa başarılısınızdır. Mübarek ay olması vb gerekçelerle kendimizi kandırmayalım. Yılın her ayı ve haftası için, alkol veya başka zararlı besinler için, limit koyun ve koşullar ne olursa olsun bu limitleri prensip haline getirin, prensiplerinizi çiğnemeyin. Yani alkol alıyorsanız ramazan da bir, 11 ay da Yıl genelinde kontrollü olduğunuzu kendinize ispatlamanız daha anlamlı olacaktır diyebilirim. Böylelikle yılın her ayı, günü, haftası çok daha sağlıklı ve dinamik, kendine çevresine uzun yıllar yetebilen bir birey olma yolunda ilerleyeceksiniz.
