Tüketildiğinde duygu durumunda değişiklik yaratmasına karşın pek çok ülkede içilmesi sosyal olarak kabul görmüş ve yaygın biçimde kullanılan alkolün kalp damar hastalıkları üzerine etkileri yıllardır tartışılmaktadır. 18. yüzyılda, William Heberden angina pektorisi olan hastalara alkol önermiş, 19. yüzyılda alkol başlıca kalp damar sağlığı için bir toksin olarak bile nitelendirilmiştir.
Bugün hala pek çok bilim adamı, alkolün kalp damar hastalıkları üzerine karmaşık etkisini çözmeye çalışmaktadır. Aşırı alkol ve uzun süre alkol alanlarda hipertansiyon oranının daha yüksek olduğunu, kalp kası ve damarlarda zayıflamaya bağlı alkolik kardiyomiyopati geliştirdiğini, felç riskini arttırıp, kalp ritmini bozduğunu göstermektedir. Az veya orta düzeyde alkol alımının da kalp damar hastalıkları riskini azalttığını göstermektedir. Yetişkin bireylerdeki ölümlerin 1/3 ü kalp damar hastalıklarına bağlı olduğu rapor edilmiştir. Ancak araştırmalarda hiç alkol almayanlara göre de günde 1-2 küçük kadeh alkollü içki kullanımı kalp damar hastalıklarından ölüm riskini düşürdüğü bulunmuştur. Yoğun alkol tüketimiyle görülen ölümlerin, alkole bağlı diğer nedenleri sadece felç ve kalp damar hastalıkları değil, karaciğer hastalıkları, kanserler, kazalar, intiharlar olabilmektedir. Hipertansiyon, böbrek fonksiyonlarında önemli sorunlar, ödemler, beyinde hafıza vb fonksiyonlarda kalıcı kayıplar, vitamin ve mineral emilimlerinde bozulma, bağışıklık sistemini zayıflaması, vücut içi pek çok kimyasal fonksiyonda aksama, insulin duyarlılığının artması gibi olumsuz etkilerinin yanı sıra, yararlı etkileri de vardır. HDL kolesterolü (iyi huylu kolesterolü) özellikle içerdiği fenolik bileşiklerle yükselterek kalp damar sağlığını korur. Menapoz öncesi ve menapoz dönemindeki kadınlarla yapılan araştırmada kadınların bu dönemde ılımlı miktarlarda alkol alımının kalp damar sağılığını koruyabilmeleri için önemli bir destek olacağı ortaya çıkmıştır.
Ancak kalp damar sağlığını koruyan tek şey alkol değildir. Yararlarından çok zararları olabileceği de göz önünde bulundurularak yasaklanmadan sınırlanmalıdır, önerilmemelidir. İçilmek istenmesi halinde kırmızı şarap, kanser ve kalp damar hastalıklarını önleyici etkisi dikkate alınarak tercih edilebilir. Bu da bilimsel çalışmalarda en çok 1-2 küçük kadeh olarak belirlenmiştir. Bu sınırın üstüne çıkıldığında kalp damar hastalıklarından koruyucu etki bir anda terinse dönerek tehdit edici olmaktadır. Çeşitli hastalıklara yol açarak ölüm riskini arttırmaktadır. Beyin dokusunu tahrip eder, cinsiyet hormonlarının salgısını olumsuz etkileyerek sağlıklı cinsel işlev yılını azaltmaktadır. Bağımlılık da yapan bir özelliği olduğundan bireysel farklılıklar ailesel öykü, yaşam biçimi, iş koşulları da dikkate alınarak diyet uzmanı gözetiminde besinlerle birlikte alkol konusu da bireysel olarak değerlendirilmelidir.
