Kahve, keyif veren, dinlendiren, hoş sohbetlere mazeret olan, geleneksel bir içecektir. Kahve çekirdeği en çok Brezilya da yetişmektedir. Kavurma işlemi sırsında kahve tohumundaki gazlar açığa çıkar, su buharlaşır, tad veren aromatik esanslar oluşur.
Eğer kahve fazla tüketilirse:
Fazla kahve içmek (günde üç fincan veya daha çok) yumurtlamayı olumsuz etkileyerek kadının doğurganlık oranını azaltabilir.
Kan basıncında ani yükselmelere sebep olur.
Kalpte ritm bozukluğuna yol açar.
İdrarla kalsiyum atımını ve kemik erimesi riskini her tüketimde arttırır. Boy kısalır.
Kafein idrara çıkışı artırır. Kafein içeren kahve ve çay alımı arttıkça, vücuttan boşaltılan su miktarı da artmaktadır. Bu durum erkeklerde prostat problemleri ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir.
Kaliteli ve derin uykuyu engeller. Toplam uyku süresini kısaltabilir.
Gün içinde sinir sisteminizin de hassasiyetinin arttığı bir doz aşımı sürecinde, her zaman olduğundan daha tahammülsüzlük huzursuzluk gerginlik ve asabiyete sebep olabilir.
Kahve bağımlıları kahve tüketimini aniden bırakırlarsa ilk birkaç gün baş ağrısı, gerginlik, uyuklama gibi sorunlarla karşılaşabilirler. Yavaş yavaş azaltmak çözüm olabilir.
150 ml kahvenin kafein içeriği kavrulmuş ve öğütülmüş kahve için 80 mg, cappuccino için 90 -100 mg hızlı granül kahve için 65 mg, 60 ml espresso kahve (sade) 100 mg kafeinsiz kahve için 3 mg kafein içerir.
Günlük 2 fincandan fazla kahve içmeyin. Kafeinsiz kahveyi tercih edin. Kahve işlenme süreci sırasında içeriğindeki antioksidan değerlerini kaybetmiyor.
Bununla beraber menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmaktadır.
Filtre edilmemiş kahve kan yağlarını arttırabilir,
Aşırı kafein tüketimi ise kafeine karşı hassas kişilerde sorunlar yaratabilir.
Burada dikkat edilecek olan en önemli bir diğer konu ise yemekler ve meyvelerle arka arkaya içilmemesidir. Eğer yemeklerin hemen üzerine veya meyve saatine yakın içilirse besinler yararlılığını kaybederler Sadece kalsiyumu idrarla atmakla kalmayıp yemeklerle vücuda alınan diğer vitamin ve minerallerin emilimini de olumsuz etkiler. Örneğin anti stres minerali magnezyum da bu durumdan nasibini alır. Kaslarda ağrılı kasılı kalma meydana gelebilir.
Kahvenin Bazı Yararları
Hızlı düşünme ve hatırlama yeteneğinin artmasına yardımcı olmaktadır.
Düzenli kahve tüketiminin Alzheimer hastalığı gelişim riskini %60 oranında azalttığı bulunmuştur.
Erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40 azalttığı bulunmuştur.
Az miktarda antioksidan ve niasin içerir.
Tip 2 Diyabet riskinin azalması için aşırı kahve tüketimi sonrasında meydana gelmektedir. Bu ise sağlık açısından önerilen bir durum değildir. Çok fazla kahve tüketmenin getirdiği riskler bu yararın önüne geçmektedir.
Karaciğer kanseri riskinin azaltır. sindirimi kolaylaştırır, böbrek damarlarını genişleterek narkotiklerle zehirlenmelere karşı kullanılır.
Yani kahve içmek hem yarar hem de zarar getirebilen bir çeşit değiş tokuştur. kafein içeriği bakımından 2 fincandan fazla içilmediğinde sağlıklı ve yararlı olabilir. Görüldüğü gibi kesinlikle yemeklerden en az 45 dakika-1 saat sonra içilmesine özen gösterilmelidir.
