Yazı Boyutu:
En uydurukça dedikoduların çıkıp, en hızlı yayıldığı konulardan biri de sağlıklı beslenmedir. Gelmiş geçmiş tüm zamanlarda hep çeşitli konularda delinin biri çıkıp bir kuyuya bir taş atmıştır; uğraşın ki çıkarasınız
İşte tam da bu kısım yazı dizisi olacak kadar uzun ve önemli bir konudur. Örneğin balığın yanında yoğurt yenmez dedikodusu
Balık yenildiğinde iki tip zehirlenme yaşanabilir: Biri mikrobik zehirlenme, diğeri metalik zehirlenmedir. Balık eğer bayatsa, yani mikrobik bir üreme söz konuysa yanında yediğiniz yoğurdun ne suçu olabilir ki
Eninde sonunda zehirlenirsiniz ve bağırsaklar bozulur. Bu durumda ilk akla gelen pirinç lapasının yanında yoğurdun bağırsak tutucu etkisinden yararlanmaktır.
Fabrika atıklarının karıştığı denizlerde yaşayan balıklar, eceli gelerek ölür ve balığın tüm dokularına işleyen arsenik, kurşun gibi ağır metaller, vücut proteinlerine tutunarak çok şiddetli alerjik reaksiyon oluştururlar. Tüm bedeniniz kıpkırmızı kesilir, bulantı, kusma, duyu kaybı gibi sorunlar dakikalar içinde baş gösterir. Fakat o öğünde yerseniz, yoğurdun içindeki proteinler kendini feda ederek, vücut proteinlerine zarar gelmesini engeller. Böyle bakıldığında zehirlenmeyi önlemek ve zehirlenmeden korunmak üzere özellikle yoğurt yenilmesini öneriyoruz.
Aslında yoğurt balığın yanında gizlice çok zaman bulunur da biz fark etmeyiz. Örneğin yoğurtlu semizotu, yoğurtlu patlıcan, tarator, haydari ve hatta peynir gibi süt ürünleri balığın yanında yaygın biçimde tüketilmektedir. O halde katıksız yoğurdu balığın yanında yemekten de korkmamalıyız. Yani bırakalım balıkla yoğurt evlensin.
Aslında yoğurt balığın yanında gizlice çok zaman bulunur da biz fark etmeyiz. Örneğin yoğurtlu semizotu, yoğurtlu patlıcan, tarator, haydari ve hatta peynir gibi süt ürünleri balığın yanında yaygın biçimde tüketilmektedir. O halde katıksız yoğurdu balığın yanında yemekten de korkmamalıyız. Yani bırakalım balıkla yoğurt evlensin.