Ramazan ayı, oruç tutularak ibadetin yerine getirildiği, ruhun, iradenin tazelendiği bir süreç olarak tanımlanır. Oruç tutmak, herkesle ortak düşünmek, yemek, konuşmak ve toplumsal bir olgu olarak karşımızda dursa da, bu olguya katılmak bir çok kişi içinbir şans olabilir. Öylesine yaygın bazı sağlık sorunları vardır ki eğer oruç tutarsanız o hastalığın seyri ağırlaşabilir.
Fazla kiloya ve beslenme bozukluğuna bağlı olarak gelişen hipoglisemi de bunlardan biridir. İdeal beden ağırlığına sahip ancak egzersiz yapmayan ve depresyon yaşayan kişilerde de kan şekeri düşüklüğü olabilir. Bu kişilerin bir kısmı depresyon tedavisi görürler. Kan şekerinde düşme, sıklıkla sabah saat 10:00_11.00 ve öğleden sonra saat 15:00_16.00 civarında görülür. Bu hastalar bu saatlerde biraz daha yorgun olurlar, hafif baş ağrısı, depresyon, ve derin bir açlık hissederler. Bu nedenle de, bu saatlerde çikolata, kek, pasta, kurabiye yer veya kola içerler. Bu gıdaları alan kişinin şikayetlerinde hafif bir düzelme olur. Kan şekeri düşünce yenen şekerli gıdalar 30-60 dakika süreyle bir rahatlık sağlar, ama daha sonra kan şekeri tekrar düşer. Sonunda bu kişiler gün içinde kan şekerinde yükselme ve düşmeler yaşar ve bol miktarda şeker, çikolata ve buna benzer şekerli gıdalar tüketirler. Bu kişiler sabah kalktıklarında huzursuzdurlar, kavga etmeye ve tartışmaya eğilimlidirler. Halsizlik, baş ağrısı, mide bulantısı, huzursuzluk gibi şikayetler de cabasıdır.
Özellikle reaktif hipoglisemi diye bilinen ve tatlı krizleri, açlık nöbetleri, yemek sonrası uyuklamalar, terleme, çarpıntı halleri, sinirlilik, öfke eğilimleri, odaklanma eksiklikleri ile kendini gösteren sağlık sorununun bireyde bulunması ve oruç tutulması halinde şikayetlerin ve hastalığın seyri daha da ağırdır.
Yani diabete geçiş aşaması dediğimiz insulin direncinde ve reaktif hipoglisemide benzer biçimde olumsuz belirtiler ve yan etkiler görülür.
Bunun yanı sıra oruç tutarken ise, ruhsal toleransın azalması, zihinsel işlevlerde azalma gözlenir. Bunun nedenlerinden bazıları, ritim bozukluğu, uykusuzluk, sigara ve kafein gibi uyarıcıların alınamamasıdır. Yapılan araştırmalarda iritabilite, uykusuzluk, halsizlik ve başağrısı şikâyetleri oruç süresince artmıştır. Baş ağrılarının %14′ü migren, %67si gerilim tipidir.
Görüldüğü gibi insulin direnci, hipoglisemi ve orucun yan etkileri birbirine benzerdir. Uzun saatler boyu aç kalmak, sağlıklı ve oruç tutmasında sakınca olmayan bireyde bile; metabolizmanın yavaşlaması, kan şekerinin aşırı düşmesi, tatlıya 1 ay için değil, sonrasında da bağımlılığın gelişmesi ve tatlı tüketimini kontrol edememe vb bir dizi komplikasyonla karşılaşılmasına neden olmaktadır. Kaldı ki zaten hipoglisemi ve insulin direnci sorunu varsa bu kez, kan şekerinin düz uzun saatler boyu açlık insulin ve açlık kan şekerinde ekstra düzensizlik, gün içi çalışma saatlerinin çok daha çileli geçmesi ve buna bağlı olarak hastalığın ilerlemesi ve diabete geçişin hızlanması demektir. Tüm bu yukarıda bahsi geçen şikayetler oruç tutulduğunda hasta bireyde katlanarak karşımıza çıkar.
Özellikle göbek ve bel bölgesinde leğen kemiğinin etrafını dolaşan kısımlarında simitsi bir yağlanma mevcutsa oruç tutmaya başlamadan önce reaktif hipogliseminiz, insülin direnciniz olup olmadığını öğrenin. İnsülin direnci ve reaktif hipoglisemi problemi netleşmeden oruç tutabilmeniz büyük bir mucize olabilir, feci kilo artışı ile sonuçlanabilir, hipoglisemi ve insulin direncinin mevcut yan etkileri giderek ağırlaşabilir. Bayram ve sonrasında güçlükle kilo vermeyi şans eseri başarsanız bile, bir süre sonra yeniden aynı noktaya geri dönersiniz. Bu nedenle oruç tutmadan önce oral glukoz tolerans testi yaptırmak, ya da açlık kan şekeri ve açlık insulini ile tokluk kan şekeri ve tokluk insulinine bakılması sizin için hem bir check up gibi olacak hem de sağlığınızın son durumunu keşfetmenizi sağlayacak. Erken teşhis ve gereken bir tedavi varsa onun hemen başlamasını sağlayacaktır. Bu noktada değil oruç tutmak, gerçek bir şeker hastasıymışsınız gibi özel bir diyet yapmak, kanda şekeri hızlı yükselten ve düşüren besinleri, glisemik indeksi, bedeni, insulinin hangi durumda nasıl davrandığını öğrenmek gerekmektedir. Yani oruç öncesi sağlık durumunuzu bir endokrin uzmanı tarafından gözden geçirilmesine fırsat verin. Bir diyet uzmanından kişiye özel bir değerlendirme ve hastalığınızla uyumlu olarak planlanmış bir diyet isteyin.