Kahve saati çoğu birey için adeta kutsal bir saat…
Kimisi için kahvenin özel bir saati bile yok, tüm saatler kahveye feda olsun.
Kimileri için kahveden çok yanındaki tatlı tatta ikramın ne olacağı daha heyecan verici bir konu…
Oysa sık sık kahve içtikçe bir süre sonra kafeine de tatlıya da bağımlı hale geliniyor.
Kafein ve tatlı bağımlılığı aşama aşama bakın nasıl gelişiyor:
- Kahvedeki kafein kan glukozunu düşürücü etkiye sahiptir. İçince doğal olarak kan glukozunuz düşer.
- Yanında tatlı bir tada ihtiyaç duyulması da bundandır.
- Ancak sık sık kahve içildikçe yanında tatlı isteği bağımlılık yaratırken şeker metabolizmanızı bozabilir.
- Kahve kan glukozunuz düşürdükçe tatlı,
- Tatlı yiyip, kan glukozunuz yükseltince insulin hormonu salınımı,
- İnsulinin kanda glukozu tekrar düşürmesi
- Tekrar kötü hissetme ve toparlanma ihtiyacı
- Tekrar kahve
- Tekrar yanında tatlı, çikolata vb…
Bu esnada da “reaktif hipoglisemi şikayetleriniz gelişirse” zihinsel, fiziksel ve psikolojik olarak olumsuz etkilenirsiniz:
- Halsizlik, “elim kolum kalkmıyor” şeklinde tanımlanan durumlar
- zihinsel bulanıklık,
- dikkat eksikliği,
- odaklanma güçlüğü,
- uyku veya rehavet
- öfke patlamaları
- tahammülsüzlük
- duygusal hassasiyet ve alınganlık
- aslında ertesi gün size çok da saçma gelecek bir sebepten ağlama nöbetleri vb…
Günde sadece 2 ayrı saatte birer kupa hafif kahve için.
Bu kahvelerden sadece birinin yanında: ya tatlı olmayan ya da hafif tatlı bir ikramı tadımlık yiyin.