Covid-19 ve 20 hepimize gariplikler kattı; Allah serisinden esirgesin…
Hap kadar evlerde spor olsun diye, tüm odaları 10 bin adım turlamak, pijama altını gömlek kravatla kombinleyip online toplantı düzenlemek gibi normalde yapmadığımız şeylerle sınandık. Ancak en kötüsü beslenme davranışlarımız alabora oldu.
- Geç kahvaltı yapıp, minik minik atıştırıp, 17.00-18.00 gibi akşam yemeği yemek, fakat gece yarısı “mutfakta her çeşit gıdayı gövdeye indirmek”
- Bütün gün girip çıkarak tarla zararlısı gibi mutfakta ne varsa kemirmek
- Diyetisyenden beslenme planı alıp “diyet muskası” gibi buzdolabına yapıştırarak vicdanı rahatlatıp, çılgınca yemek
- Sağlık bakanlığı onayı alma ihtimali bulunmayan uluslararası şirketlerin, “tılsımlı setleri avına” çıkmak
Bir tuhaflık da tek ana öğün ile beslenme…
Bu tip beslenme uygulamada ikiye ayrılıyor:
- Tek öğün beslenenlerden akşam yemeği sevenlerin; yumurtası, kuruyemişi, meyvesi, sütü, kefiri eksik kalıyor. Mutlaka çok önemli makro ve mikro besin ögesi yetersizlikleri ortaya çıkar, bağışıklık sistemi çökebilir. Bu sonuç, kilo alıyorsanız bile olasıdır.
Kısaca:
- Bu modelde beslenerek ideal ağırlıkta olsanız bile sağlıklı beslendiğiniz anlamına gelmiyor.
- Tek ana öğünle; günlük besin ögelerini tamamlamanız mümkün olmayabilir.
- Siz düzenli beslenmezseniz sindirim ve boşaltım sistemlerinin çalışıp enerji harcaması için bir uyaran veya neden olmayacaktır. Yapılan her ana ya da ara öğün; metabolizmanızın çalışması yönünde bir uyarı ve bir zorunluluktur.
- Bir ara öğün için en az 50 kalori olması yeterli denilir.
- Her ana ve ara öğünün glisemik indeksinin orta / düşük olması gereklidir.
- Günlük toplam 4- 6 kez ana ve ara öğün yapılması sağlıklı ve idealdir.
- Makro ve mikro besin ögeleri açısından yeterli ve dengeli beslenmek günlük hedefiniz olmalıdır.