KURBANDA KURBAN GİTMEYİN

  • 0
  • 1.344
Yazı Boyutu:

Sağlıklı ve kaliteli beslenme, hepimizin yaşam boyu en temel ihtiyacıdır. Kurban Bayramı’nda topluca yenilen yemeklerin ve ziyaretlerin sıklaşmasıyla, yağlı kırmızı et, yağlı pilav ve tatlı tüketimimiz artıyor.
 
Sonuç olarak da kanda şeker ve kolesterol seviyeleri yükselebiliyor.
 
Yani özellikle yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı, mide şikayetleri olanlar ve ileri yaştaki bireyler, doktorlarının önerdiği ilaç düzenini ve beslenme uzmanlarının önerdiği beslenme düzenini bozmamalıdır.
 
Kolesterol içeriği yüksek olan et ve et ürünleri, kan kolesterol seviyelerini süratle yükselterek; kalp hastalarını olumsuz yönde etkileyebilir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için kalp-damar hastalıkları riski artmaktadır. Sonuçta bahsi geçen iç yağ ve kuyruk yağları ocak sıcaklığında güçlükle eriyen süratle donan yağlardır. Vücut sıcaklığını ise ocak sıcaklığıyla kıyaslamak mümkün değildir. Aynı yağlar sucukta da vardır ve lavabonuzu bile tıkayabilir. Kalp damarlarını tıkaması sürpriz olmaz.
 
Beraberinde yenilen tereyağlı pirinç pilavları ve tatlılar nedeniyle diyabet, yüksek tansiyon hastalıkları ve kalp hastalıkları riski yine artmaktadır. Kurban Bayramı'nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli; aşırı miktarda et tüketilmemelidir. Tereyağlı pirinç pilavı yerine zeytinyağıyla pişmiş sebzeli bulgur pilavı tercih edilebilir. Keyifle süsleyerek bulgura da şık bir sunum yapılabilir. Küp küp doğranmış renk renk sebzeler, dereotu, nane, belki biraz domates ve/veya biber salçası, baharatlarla lezzet zenginleştirilebilir.
 
Kurban Bayramı'nda kırmızı et tüketimi ile birlikte tuz kullanımının artması, özellikle yüksek tansiyon hastaları için tehdit oluşturmaktadır. Tuzsuz pişse bile aşırı et tüketimi, böbrek yetmezliği olan şeker hastalarında çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
 
Mide asidini düzenleyici ilaç kullananlar ise fazla yenilen etin sindirimi konusunda zorluk çekebilir. Daha çok et, daha fazla mide asidi salgılanması demektir. Dozunu kaçırmayalım.
 
Karaciğer hastalarının fazla miktarda et tüketmesi, uyku bozukluğu ve bilinç bulanıklığı ile komaya kadar giden sonuçlar doğurabilir.
 
Tüketilen et miktarı kadar; pişirme yöntemi de önemlidir. Mümkün olduğunca; ızgara, haşlama ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Sebzelerle güveçte, teflonda, çelik tencerede yağsız pişirme teknikleri kullanılmalıdır. Etler pişirilirken; kuyruk yağı, iç yağı, tereyağı gibi doymuş yağ içeriği yüksek olan katı yağlar kullanılmamalıdır.
 
Sağlıklı bir bireyseniz, bayramda kavurmalarınızın yağını özenle kesip çıkarın.. Mümkünse bu yağları kullanmadan pişirin. Pişmiş olarak tabağa yağlarıyla geldiyse, iç yağ ve kuyruk yağlarını bıçak yardımıyla kesip kenara ayırın. Kişi başına 3-5 çorba kaşığı kadar kuşbaşı et tüketebilirsiniz. 
 
Öğle, akşam et yememekte de yarar vardır. Her zamanki sağlıklı beslenme prensiplerini sürdürmek gerekir. Yani bir öğün et yerseniz; diğer öğün sebze/bakliyat, bol salata, yoğurt, hatta pilav yerine de 1-2 ince dilime esmer ekmek yemeye gayret edin.
 
Kahvaltılarda yağlı peynirlerden uzak durun. Yağsız / yarım yağlı veya light peynirlerden yararlanın. Kendinize: “Bir öğün mutlaka sebze/bakliyatla öğle veya akşam yemeği yiyorum ve yağı azaltılmış peynirle kahvaltı yapıyorum, böylelikle kurban eti yemeyi hak ediyorum. Sağlığım için bunu düşünmemde yarar var” demelisiniz. 
 
Kurban Bayramı’nda ağır besinler içeren öğünlerin sayısı da artıyor.
 
Yenilen yemeklerin kalorisi oldukça yüksektir.
 
Sanki Ramazan Ayı boyunca hiç yememişiz gibi çok çeşitli tatlıların bayramda da tüketilmesi sonucunda 3-4 kilo alınmasına sebep olmaktadır.
 
Harcadığınız kalorinin üzerinde beslenmenize neden olan her şey;  vücutta yağ olarak depolanıp, şişmanlığa neden olur.
 
Sonuç; hem sağlık sorunları hem de şişmanlıktır. Şişmanlık hastalıkları, hastalıklar şişmanlığı kovalar.
 
Her bayramda kilo almaya devam mı edeceğiz? Her hafta sonu, her yılbaşı, her Pazartesi korkunç diyetler mi yapmaya kalkacağız? Kolları sıvamak lazım. Bu bayramı kendiniz için; “kilo almadan zaferle çıkılacak bir sınav” olarak görün ve oturduğunuz her öğünden, kilo almadan kalkmayı aklınızın köşesinde tutun. En azından porsiyonlarınıza dikkat edin. Bazı şeyler riskliyse tadında bırakmak en avantajlısıdır.
 
Şişmanlığın oluşumunda %70 oranında beslenme biçimi ve hareketlilik düzeyi belirleyicidir. Bilimsel araştırmalar, %5-10 kadar bir ağırlık kaybının bile hastalık yükünü hafifletmede önemli yararlılığı olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak Kurban Bayramı’nda da kendinizi bırakıvermeyin, beslenmenize dikkat edin ve egzersiz için fırsat yaratın. İş yaşantımız içinde çoğumuz yoğunluk ve zaman yetersizliğinden şikayet ederiz. O halde bayramda çalışmıyor olmanız başlı başına bir fırsattır. Kendinize bir pencere açın ve harekete geçin. Aksi halde aşırı kilo ile ortaya çıkan hastalıklar aşağıda  listelenmiştir, aman dikkat:
 
·         Tip II Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı)
·         Kalp hastalıkları ve Hipertansiyon
·         İskelet sistemindeki rahatsızlıklar
·         Akciğer sorunları
·         İç organlarda yağlanma
·         Damar tıkanıklığı ve varis
·         Karaciğer ve safra kesesi hastalıkları
·         Adet düzensizliği ve kısırlık
·         Hormonal düzensizlikler, libidoda azalma
·         Kanser riskinde artış
·         İdrar kaçırma
·         Psikolojik sorunlar ve uyku bozuklukları

YORUM YAZ