Niçin Besinleri Çok Çiğnemeliyiz?

  • 0
  • 1.036
Yazı Boyutu:

Hafta başında sabah telefonun alarmının çalmasıyla başlayan ve ışık hızıyla geçen işgünleri içinde yaşamımızı sürdürebilmemiz için yemek içmek, hem bir zorunluluk, hem de bir keyiftir. Bu yoğunluğun içinde, hep aceleden, besinleri çiğnememeye eğilim gösteririz. Oysa insan bedeninin ihtiyacı olan besinlerin işlem görmesi için vücutta pek çok organ bulunur. İlki dişlerdir. İnsanların çok eski çağlardan beri dişleri, beslenme modeline göre şekillenmiş, sayıca ve biçim bakımından her evrede farklılık göstermiştir. Diş bir organdır ve diğer vücut içinde diğer sistemlerin sağlığı açısından büyük önem taşır.

Hızlı yemek yiyip, çiğnenmeden yutunca:

Kanda şeker daha hızla yükselir. Hızla düşer.

  • Diyabetikler ve diyabete genetik yatkınlığı olanların mutlaka dikkat etmesi gereken bir konudur.
  • Pankreasın insulin salgısında ve kan şekerinde bu ani iniş çıkış nedeniyle rehavet hissi oluşur.
  • Yani yemekten sonraki saatlerde zihinsel ve bedensel performans olumsuz etkilenir.
  • Sindirim güçleşir.
  • Hava yutulur. Böylece mide ve bağırsaklarda gaz şikayeti oluşur.
  • İlk lokmanızdan itibaren 20. dakikada “leptin” adlı tokluk hissi veren hormon salgılanıyor. Yavaş yemek yediğinizde ilk 20 dakikaya daha az besin daha düşük kalori sığdırmış olacaksınız.
  • Ayrıca, Çok çiğnendiğinde daha büyük bir damak zevki yakalanır. Besin lezzetinin damağa teması artar. Şişmanlık sorunu olanlar, damak zevkine düşkün olduklarını iddia ederler. Damakta 2 kez dönen besin hızla yutulduğunda, yemeğin tadından hiçbir şey anlaşılmayıp, tekrar yeni bir lokmayı ağızda 2 kere döndürüp yutarız.

Halbuki çatal bıçağı elimize alıp, küçük parça keserek yemeli, bu esnada da çatal bıçakla yeni bir lokma hızla hazırlamış olmamalıyız. O çatal bıçak tabağın kenarına koyulmalı. Lokmanız püre ya da boza kıvamına geldiğinde dişleriniz varoluş görevini yerine getirmiş demektir. Sindirim sistemi ancak bu kıvamda bir besine hazırdır.

Çok hızlı yeme ile zaten doyma, uzun süre tokluk gibi beklentileriniz olmasın. Şişkinlik var deyip bir de üzerine soda içmeye kalkmayın. Soda, çay ve başka vakit kayıplarınızı çiğnemeye aktarın. Bunun için 60 kere gibi garip rakamlara bel bağlamayın. Her besinin sertliğine, kıvamına göre çiğnenme sayısı farklı olabilir. Önemli olan ağızda püre ya da boza kıvamını yakalamaktır. Öğle yemeği sizin hakkınız olan bir süredir. İşinizin, performansınızın yukarıda görüldüğü üzere bir parçasıdır. İşinizi önemsediğiniz için, sağlığınızı ve çok çiğnemeyi önemseyin. Çok çiğneme ve püre halini almadan yutmama alışkanlık haline gelmelidir. Ancak bunun için uzun bir süreye ihtiyacınız vardır. Kendinizden olağanüstü bir performans beklemeyin. Belki aylarca üzerinde durmanız gerekecek. Dalgınlıkla tam çiğneyemeden yutsanız bile, kaldığınız yerden devam edin, yılmayın. Yılların alışkanlığı ile mücadele ediyorsanız, edin. Neyi önemserseniz ona vakit ayırırsınız. 20 dakika dolmak zorunda değil ama besinler diyabet riski, sağlık ve iş performansı adına çok iyi çiğnenmelidir. İç organlarınıza iyi davranın ve besinleri püre haline getirmeden yutmama üzerinde dikkatle durun.

YORUM YAZ