Prebiyotikler ve Probiyotikler

  • 0
  • 720
Yazı Boyutu:

Son 5-10 yıldır besin sanayisinin gelişimiyle ismini sıkça duymaya başladığımız, popüler hale gelen prebiyotik ve probiyotik özellikteki besinler acaba ne işe yarar?                     

Mikroorganizmalar, insan vücudunda bulunan, yaşaması için uygun olan her ortamda büyük miktar ve çeşitlilikte bulunmaktadırlar. İnsan mide bağırsak sisteminde (GIS) 500’den fazla türde yararlı mikroorganizma barınmaktadır. Sağlıklı bireylerde “yararlı” ve “zararlı” mikroorganizmalar denge halinde bulunmaktadır. Hayatımıza genellikle göreceli olarak sağlıklı bir bağırsak sistemiyle başlarız. Antibiyotik kullanımı, radyasyon tedavisi, stres ve enfeksiyon vücuttaki mikroorganizma dengesini bozar, çeşitli enfeksiyonlar, bağışıklık sisteminin çöktüğü bağışıklık sistemi hastalıklarına olan yatkınlığı arttırır. Yapılan araştırmalardar probiyotik ve prebiyotik mikroorganizmaların bu dengeyi yeniden sağlayarak sağlığı olumlu yönde etkilediğini göstermektedir.

Prebiyotikler
Bağırsak bakterilerinin olumlu faaliyetlerini arttıran, insan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen, mayalandıran, sindirilemeyen karbonhidratlardır (besinlerdeki posa gibi). Sindirime uğramadan kalın bağırsağa ulaşan herhangi bir gıda maddesi potansiyel bir prebiyotiktir. Sindirilemeyen karbonhidratlar, bazı protein partikülleri ve yağlar bu grupta yer alır.

Bir besin bileşeninin prebiyotik olabilmesi için;

·  Mide ve bağırsak enzimlerine karşı dirençli olması

·  Mayalanarak diğer yararlı bakterilerin (probiyotikler) çoğalmasını sağlamalıdır.

Probiyotikler
Canlı ilaçlar olarak da tanımlanan, sindirilemeyen besin ögeleridir. Bu yararlı bakterilerin özelliği, mide asiti ve safra enzimlerine karşı dirençli, zehirsiz ve üstelik oksijensiz ortamda yaşayabilen bir mikroorganizma olmasıdır.
Yiyeceklerle alınan probiyotikler, bağırsaklara daha önce yerleşmiş mikroorganizmalar ile yarışa girerler. Probiyotiklerin karşılaştıkları bu güçlükleri giderici ve probiyotik bakterilerin çoğalmalarına yardımcı bir yöntem de prebiyotik kullanımıdır.

Sinbiyotikler
Prebiyotik ve probiyotikleri birlikte bulunduran ürünlere verilen addır. . Anne sütü doğada bulunan en güçlü sinbiyotiktir. Bilimsel çalışmalarda sinbiyotiklerin, tek başına probiyotik yada prebiyotik uygulanmasında olduğundan çok daha yüksek oranda kanserden koruduğu bildirilmiştir. Prebiyotikler, özel olarak kalınbağırsaktaki flora (bağırsak içi yararlı bakteri dengesi) üzerine etki etmektedirler. Probiyotikler ise ince bağırsak üzerine daha çok etkilidirler.

PROBİYOTİKLERİN KULLANIM ALANLARI

Bağışıklık sistemin güçlendirilmesi

Besin zehirlenmesine karşı antimikrobiyal etkiler

Kabızlığın azaltılması

Yeni doğan bebeklerde, sık seyahat edenlerde ve antibiyotik kullanan kişilerde ishal tedavisi

Kolesterolün düşürülmesi

Kan şekerinin kontrolü

Kemik erimesinin önlenmesi

Vitamin mineral ve protenlerin bağırsaklardan emilimine yardımcı olarak besinlerin sindirimi

Enfeksiyonlardan korunma (ör: kadın genital bölgelerinde )

İnfeksiyon hastalıklarının daha kolay atlatılması

Böbrek taşlarının (okzalat) oluşumunu azaltmak.


Diyet ile normal bağırsakta yararlı-zararlı bakteri dengesi (flora) nasıl sağlanır?

Un ve şekerden uzak durun.

Sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdaları yeterli dengeli biçimde alın ve böylece bağırsak florasının koruyuculuğunu arttırın.

Fermantasyon ürünleri (turşu, yoğurt, peynir, sirke, tuzlu besinler) bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırın.

Probiyotikten en zengin gıda anne sütü ve yoğurttur.

Prebiyotik kaynağı olarak da; hindiba, enginar, buğday, arpa, çavdar, soğan, sarımsak, muz, yer elması, bezelye, kuşkonmaz ve pırasa yenilebilir.

YORUM YAZ