Ramazan da 2 öğün, aralıklı oruç diyeti de…

  • 0
  • 1.028
Yazı Boyutu:

Metabolizma çok önemli 5 sistemi kapsar. Sinir, solunum, dolaşım, sindirim, boşaltım sistemleri… Sinir, solunum ve dolaşım sistemlerimiz, 7/24 ve istemsiz olarak (yani kesintisiz ve otomatik olarak) çalışır, çok fazla enerji harcamaz. Fakat sindirim ve boşaltım sistemleri vücutta büyük yer kaplar ve biz bir şeyler yersek çalışır. Yemezsek neyi sindirecek, neyi öğütüp boşaltacak değil mi… 2 öğüne düşüldüğünde ise, sindirim ve boşaltım sistemleri de daha az çalıştığı için; 4 öğüne kıyasla metabolizma daha yavaştır.
 
Fakat siz gün içinde hareket etmeye devam edersiniz. Yakıt olarak depoyu kullanmak zorunda kalır. Zayıflar mısınız? Bilmem… Bunun cevabı, günlük kaç kalori alıp kaç kalori yaktığınıza göre değişir.
2 öğün beslendiğinizde, 4 öğüne göre daha fazla iştah patlaması yaşayıp, daha anormal kaloriler alıyorsanız kilo bile alırsınız. Spor da yapıyorsanız almayabilirsiniz.

4 öğünden 2 öğüne geçtiğinizde, günlük enerji alımınız da azaldıysa kilo verebilirsiniz veya belli olmaz kaç kalori aldığınıza bağlı olarak belki de koruyabilirsiniz; çünkü bir yandan metabolizmanız da 2 öğünde daha yavaş çalışır oldu…
 
Diyette modayı takip gereği 2 öğün beslenmeye başlayan, 16 saat açlığı kovalayanların da sonu, günlük toplam enerji alımlarının nasıl değiştiğine bağlıdır. Kimisi alır, kimisi verir, kimi de kiloyu korur.
 
Ramazan’da da olan budur aslında… Bunun ibadet olduğu, aç olanın halinden anlamak olduğu misyonundan kopmadan oruç tutun. İftardan sahura, abartılı sofralar yerine, sadece vücudunuzun ihtiyacı olan besinleri öncelikli tutun. Bu sayede Ramazan’dan sağlıklı ve hafifçe kilo vermiş veya koruyarak çıkmış olma ihtimali yüksektir.
 
Fakat her yıl belirttiğim gibi, 11 ay anormal kaloriler yüklenenlerin, Ramazan’da 2 öğüne düştüğünde, kilo vermesi ve Ramazan’ı bu doğrultuda “bir kilo verme fırsatı olarak görmesini” doğru bulmuyorum. Yılın 12 ayı boyunca metabolizmanızı dinlendirmeye, sakin ve sağlıklı beslenmeye ne dersiniz… Size bahşedilen iç organlara karşı yıl boyu özenle sağduyulu beslenmek de ibadettir.
 
Ramazan bir zayıflama fırsatı değil, kutsal bir ibadet yöntemidir. Amacından sapıp, kendimizi kandırmayalım. Oruç tutmaya odaklanın. Metabolizmanızı dinlendirin. Abartılı sofralardan kaçının. Amacına uygun davranmanız sizin yararınıza olacaktır. 2 öğün beslenince yavaşlayan metabolizmanıza yüklenmeyin ve sağlıklı besinleri sofranızda öncelikli tutup, Ramazan’dan mümkünse kilo koruyarak çıkın. Şeker Bayramında da kilo korumaya bakın. Başarı ve sağlık tam olarak bu detaylarda saklıdır. Çünkü yavaşlayan metabolizmaya rağmen kilo vermek (özellikle metabolizma hızı zaten düşük olan kas kütlesi zayıf ufak tefek kadınlar için), şok diyet enerjisinde Ramazan boyunca beslenildiğine işarettir. Bu da sonrasında kas kaybı, insülin direnci, önlenmesi zor karbonhidrat eğilimleri demek olabilir.

Ramazan Bayramından sonra kilo vermek ve erişilen ağırlığı 4 öğün beslenerek korumak için, 11 ayınız daha var. Tüm bu süreçleri kendiniz sağlıklı biçimde yönetemiyorsanız, her yıl Ramazan esnasında ve sonrasında kilonuzda ciddi iniş çıkışlar oluyorsa, büyük ihtimalle bir şeyleri önemli derecede hatalı yapıyorsunuz demektir. Mutlaka bir diyetisyenden, uzman desteği alın. Sağlıklı beslendiğiniz ve ibadet ile ilgili amaçlara uygun bir Ramazan geçirmeniz dileğimle...
 

YORUM YAZ