Sağlıklı sağlıksız tüm besinleri tıkanırcasına yemek (Binge Eating) de olezite nedeni
Tıkanırcasına yemek yeme psikiyatrik tedavi gerektiren bir hastalıktır ve doymaksızın kontrolsüz yeme nöbetleri olarak tanımlanır. Sağlıklı ve düşük kalorili besinleri bile kontrolsüz yiyor olsanız kilo artışı yine mümkündür. Gece uyanıp yeme, yatmadan önce yeme gibi davranışlar light ürünlerden de oluşsa günlük toplam enerji alımı harcanan kalorinin üzerinde olabilmektedir. Yani kilo artışı kaçınılmazdır. Çoğu zaman binge eating yüksek kalorili besinlerin kontrolsüz tüketimi olarak tanımlansa da son zamanlarda obezitenin bir çığ gibi büyüdüğü toplumlarda düşük kalorili besinlerin de binge eating modeli sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.
Çok düşük kalorili besleniyorum, diyet ürünler, sebzeler, bakliyatları tercih ediyorum, ızgaralar, haşlanmış, közlenmiş besinler evden eksik olmuyor. Fakat yine de fazla kilolar gitmiyor. şeklindeki yakınmaları etrafımızda çok duymuşuzdur. Bu bireyler düşük kalorili besinleri tercih ederek vicdanlarını rahatlatırken, aslında sadece porsiyonuna dikkat etmedikleri için hızla kilo alırlar. Ara öğünlerde durmaksızın light çikolatalar, light bisküviler, esmer ekmek ama bir oturuşta 3-4 dilim, ızgara balık yeme fakat en büyüğünü bitirene kadar devam etme, meyve ama en az 4-5 porsiyon gibi yeme davranış bozuklukları dikkat çekmese de, çok konuşulmasa da binge eating in bir diğer modelidir ve obeziteye sürüklemektedir.
Porsiyon büyüklüğünün obeziteye etkileri üzerine yapılan bir araştırma ise şöyledir: Araştırmacı Rolls ve arkadaşları 2002 yılında yaptıkları araştırmada , normal kilolu ve aşırı kilolu kadın ve erkeklerde porsiyon büyüklüğünün enerji alımını etkileyip etkilemediğini incelemek amacıyla, 51 kadın ve erkeğe 4 hafta boyunca haftanın bir günü makarna ve peynirden oluşan öğle yemeği vermişlerdir. Birinci grubun porsiyonunu tabakta, ikinci grubun ise servis tabağında ve istediği miktarda alması sağlanmıştır. Porsiyon büyüklüğünün enerji alımını gözle görülür şekilde etkilediği, en büyük porsiyon servis edildiğinde en küçük porsiyona göre %30 daha fazla enerji alındığı belirlenmiştir. Porsiyon büyüklüğündeki farklılıklara verilen cevaplar; tabaktaki yiyeceğin miktarını belirleyen kişinin kim olduğuna ya da yiyeceği tüketen kişinin cinsiyetine, Beden kütle indeksine, diyetle ilgili kısıtlamalarına bağlı olmadığı saptanmıştır. Daha büyük porsiyonlar, sunum metodu ve tüketicilerden bağımsız olmak üzere daha büyük oranda enerji alımına yol açmaktadır. Porsiyon büyüklüğünün enerji alımının değiştirilebilir bir belirleyicisi olduğu ve obezitenin engellenmesi ve tedavisi konusunda dikkatle ele alınması gerektiği vurgulanmıştır.
O halde Arkadaşım karşımda çılgınca yiyor ama incecik deyip üzülmek, besinlerin kişiye özgü doğru porsiyon büyüklüklerine isyan etmek, bireyleri mutsuzluğa ve obeziteye sürükler. Sağlıklı besinleri ve light ürünleri de tercih etseniz, toplam enerji harcamanızın üzerinde kalori almış olmanız mümkündür. Yani obeziteyi önlemede herkes harcadığı enerjinin gerektirdiği miktarda yeme konusunda kendilerine özgü porsiyon büyüklükleri ile barışık yaşamaya adapte olmalı, besinler karşısında soğuk kanlı ve mantıklı hareket etmeye çalışmalıdır. Bu doğrultuda yeme davranış modelleri ve tedavileri konusunda kendini yetiştirmiş diyet uzmanlarından ve psikolog ve/veya psikiyatristlerden destek almalarını öneririm.