Sevgi Ruhun Gıdasıdır, üstelik Kalorisi Sıfırdır.

  • 0
  • 809
Yazı Boyutu:

Çocukluktan itibaren obeziteye programlanan bir toplum olduğumuzu söylemek isterim. Uzunca dönem “şişman çocuk, sağlıklı çocuktur” inancı vardı. Bunun da ötesinde halen, aileler çocuklarını mutlu etmek, oyalamak, ağlamasını durdurmak için şekerli, unlu yiyecekler yediriyor. Yetişkin bir birey olduğumuzda da karbonhidrat içeren yiyeceklerin, kontrolsüz mutfak ya da giyim alışverişi yapmanın mutluluk verdiğine inanıyoruz. Bunlar yaşamakta olduğunuz “sevgisizlik” ya da “tatminsizliğin” işareti olabilir. Oysa her mutsuz olduğunuzda, mutlu olmak için, neyi tekrarlarsanız, onun mutluluk verdiğini görürsünüz. İnsanlar sevginin var olduğu yerde mutlu ve huzurludur. Ortamınıza daha çok sevgi katmayı ihmal etmeyin. Çözüme ulaşamadıysanız biraz daha fazlasını deneyin.
 
İşte böyle böyle, adeta; daraldıkça hamur işi, çikolata, pasta yemek, abur cubura sarılmak, “bağımlılık” haline geliyor. Oysa bizi bu durum, bir dizi sağlık sorununu başlatan kısır döngünün içine alıveriyor. İnsulin direnci, hipoglisemi, diyabet ve peşi sıra gelişen metabolik sendrom…
14 yıllık meslek hayatım boyunca hep gördüm ki; en önemli ihtiyaç “sevgi”dir.  Hayatımızda ne zaman bir sorun olsa, onunla mücadele ederken hırpalanırız. Mutsuzluk, mutlu olma ihtiyacını doğurur. Mutlu olma ihtiyacı da, yiyecek ve içeceklerin bağımlılığa, fazla kiloya, sağlık sorunlarına yol açmasıyla sonuçlanır.
 
Soruna arkamızı dönüp, mutluluk verdiğine inandığımız yiyeceklere yöneliriz. Yemeyi bitirip sakinleştiğimizde; ne görelim!... Sorun hala aynı yerde duruyordur. Adeta kilo alarak, bizi üzen kişinin dikkatini çekmek, onda vicdan azabı yaratmak çabası vardır. Ya da sorunların çözümünden kaçmak… Bu yolla cezalandırdığımız tek kişi ise; kendimiz…
 
Erken önlem alın. Sorunlarınızı yazın, karşılarına çözümlerini not edip her gün üzerinde bir kişisel gelişim projesi gibi çalışın. Psikolog veya psikiyatristten gerekirse profesyonel yardım alın. Ama unutmayın ki; hiçbir yiyecek ya da içecek size ihtiyaç duyduğunuz insan sevgisini veremeyecektir. İnsan sevgisini yüreğinizde mayalandırın, korkusuzca nankörlüklere anlayış gösterin ve her haliyle insanları anlamaya sevmeye,  kendinize de beraberinde iyi davranmaya çalışın.
 
İş yerinde, evde, sosyal hayatta, insanlarla ilişkilerimize koşulsuz sevgiyle başlamak, şeffaf olmak en değerli besindir. Vücuda yüklediği kalori sıfırdır, sağladığı yaşam enerjisi ise ölçülemez… Sosyal başarısızlıklarımızın ya da duygusal boşluklarımızın yerini yiyecekler dolduramaz. “Kendinize iyi bakın sevgiyle kalın” deriz ya vedalaşırken: Gelin siz de sağlıklı beslenerek kendinize iyi bakın, stres yönetimi ve mutsuzlukların aşılması için de sevgiyle beslenin.

YORUM YAZ