TOKSİNLER ve SU

  • 0
  • 8.791
Yazı Boyutu:

 






Toksinler: Kirli hava, gıda katkı maddeleri, besinlerdeki zirai ilaç kalıntıları, sindirim sonucu açığa çıkan atık maddeler, sigara içme ve içilen ortamda bulunmayla vücuda girer. Vücutta şidddetli toksin birikimine bağlı olarak; kilo kaybında zorlanma, yorgunluk, halsizlik, huzursuzluk, gerginlik, asabiyet, kalitesiz uyku, zihinsel bulanıklık, hafızada güçlük, cilt kalitesinde azalma ve hızlı yaşlanma belirtileri; yeterli su içilerek önlenebilir. Toksinlerin ter bezleri, akciğerler, deri, barsak ve böbrek yoluyla atılabilmesi için bol su gereklidir.
 
Bu nedenle öncelikle toksin girişini kontrol altına almalıyız. Bu doğrultuda yapılacaklar ise şöyle: 
 

  • Organik değilse bile, en azından iyi tarım ürünü kullanmaya çalışmalıyız.
     
  • Sigara uzak durup, en azından haftada 1 kez 2 saat temiz havada tempolu yürüyüşe çıkmalıyız.
     
  • Tüketiyorsak alkol tüketimine çeki düzen getirmeliyiz. Bu sayede karaciğer dinlenmeli ve detoks yapabilmeli…
     
  • Kızartma kavurma gibi işlemlerden uzak durmalıyız. Soğanı hala kavuran varsa artık bırakmalı
     
  • Ambalajlı gıdalara mümkün olduğunca seyrek maruz kalmalı ev yemeklerine ulaşmak için fırsatları artırmalıyız.
     
  • Tencere sağlığı kendi sağlığınızdır. Ağır metallerin beyin karaciğer gibi dokularda birikimi uzun vadede risklidir.
     
  • Diğer yandan A,C,E vitaminlerinin doğal kaynakları ve selenyum, çinko minerallerinin düzenli alımı son derece kıymetlidir. Salça, zeytinyağı, limon, zencefil evinizden eksik olmasın. Selenyumun doğal kaynağı sadece deniz ürünleriyken; ağır metal zehirlenmelerine de yol açabilmektedir.  Mevsim geçişlerinde eczanelerden selenyum desteği alabilirsiniz. Özellikle haşimato tiroidiniz varsa…
Diyelim ki bir şekilde vücuda girip biriken toksinler söz konusu...
Bunları uzaklaştırmak için ise; su çok iyi bir süpürücüdür: 
 
  •  Düzenli su tüketimiyle vücuttan toksinlerin uzaklaştırılması; DNA hasarını önlemeye yardımcıdır. Bu sayede çeşitli kanser türleri için risk de önlenmiş olur.
     
  • Kanı en sağlıklı yolla sulandıran madde, suyun kendisidir. Baş ağrısının nedeni çoğu kez sinir uçlarında biriken toksinlere bağlıdır. Ağrı kesici veya kan sulandıran bir ilaç alındığında ise bu toksinler en fazla vücutta yer değiştirmiş oluyor. Oysa düzenli su tüketimi toksinleri vücuttan uzaklaştırıyor ve ağrı kesicilerin işini kolaylaştırıyor.
     
  • Su, sinir sistemini toksinlerden arındırarak rahatlatır, stres, gerginlik, baş ağrıları ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur. Yani su doğal antistres, anti depresan bir faktördür. Uykuyu bölmemesi için yatma saatinden 3 saat öncesine kadar gün boyu düzenli içilen su sinir sistemini rahatlatarak uyku kalitesini arttırır.
Toksinler: Kirli hava, gıda katkı maddeleri, besinlerdeki zirai ilaç kalıntıları, sindirim sonucu açığa çıkan atık maddeler, sigara içme ve içilen ortamda bulunmayla vücuda girer. Vücutta şidddetli toksin birikimine bağlı olarak; kilo kaybında zorlanma, yorgunluk, halsizlik, huzursuzluk, gerginlik, asabiyet, kalitesiz uyku, zihinsel bulanıklık, hafızada güçlük, cilt kalitesinde azalma ve hızlı yaşlanma belirtileri; yeterli su içilerek önlenebilir. Toksinlerin ter bezleri, akciğerler, deri, barsak ve böbrek yoluyla atılabilmesi için bol su gereklidir.

Bu nedenle öncelikle toksin girişini kontrol altına almalıyız. Bu doğrultuda yapılacaklar ise şöyle:

• Organik değilse bile, en azından iyi tarım ürünü kullanmaya çalışmalıyız.

• Sigara uzak durup, en azından haftada 1 kez 2 saat temiz havada tempolu yürüyüşe çıkmalıyız.

• Tüketiyorsak alkol tüketimine çeki düzen getirmeliyiz. Bu sayede karaciğer dinlenmeli ve detoks yapabilmeli…

• Kızartma kavurma gibi işlemlerden uzak durmalıyız. Soğanı hala kavuran varsa artık bırakmalı

YORUM YAZ