Yazı Boyutu:
*Bir nesneden yaratıldık
Ayrı gayrı olmak niye?
Adem ile vücüt bulduk
Türlü ırka bölmek niye?
Hepimize yeter dünya
Ortağız güneşe aya
Hani kardeş idik güya
Ya öldürmek ölmek niye?
Biz insanız huyumuz var
Toprağımız suyumuz var
Dağlarımız köyümüz var
Sınır sınır bölmek niye?
Fedayim birse yaradan
İkilik kalksın aradan
Gelen göçer bu dünyadan
Cana düşman olmak niye?
Aç açık kalmasın kimse
Zincir vuralım nefise
Fark edermi insan
Memleketin sormak niye?
Bu ortadoğunun hali nolcek diye tankerlerle rakı içsen fayda yok !
Bu hastalıkmı ,gelenekmi, bir inanış zincirimi ,kim bilecek bunu !
Binlerce yıldır bu topraklarda insanlar birbirini boğazlıyor, neden ?
Neden onlarca Din neden yüzlerce mezhep neden insanlar birbiriyle gırtlak gırtlağa !
Paylaşılan ne paylaşılamayan ne ?
Kimler geldi kimler geçti; o coğrafyadan ,ne kendisini İlah sananlar,ne kendisinin dokunulamaz olduğuna inananlar, ne fani vücudunun hiç yok olmayacağını, kutsal olduğunu kendisi bile sananlar !
Dünyada bir çok dini inanış var Sümerlerden bu yana ama pek çoğuda orta doğudan çıkma.
Dünya nüfusunun büyük bir bölümü son üç bin yıldır Üç Büyük Din diye tanımlanan dine inanmakta, bu dinlerinde ortaya çıktığı yer elbetteki Ortadoğu.
Bu dinlerin tarihine baktığımızda gene ilk günlerinden bu güne kadar hep savaş ve kıyım var.
Halbuki öğretilerinde hep barıştan kardeşlikten bahsedilir.Sevginin önemi ,saygı öyküleri anlatılır.
Gel görelim bu dinlerin mensupları önce kendilerini var edinceye kadar kendilerine inanmayıp ciddiye almayanları sonra tırnakları yer tuttuğunda kendilerine tabi olmayanları ve/veya başka inanışa sahip olanları öldürmeyi baş görev ve iş olarak görmüşlerdir.
İlk zamanlarında kendi inanışlarının en gerçek olduğuna ve Evreni yaratan Yüce Güçün kendi arkalarında olduğunu ilan ederek etkili olmaya çalışmışlar ama bu iddialarına inanmayanlarıda Evreni yaratan Yüce Güçü ciddiye almayarak Yüce Güçe hakaret edildiği gerekçesi ile Yüce Güç adına cezalandırma yoluna gitmişlerdir.
Bir yandan insanlara iyi ,saygılı, sevgili ,şefkatli,merhametli, cömert, bağışlayıcı ,anlayışlı ve dürüst olmayı vaat eden dinlerini yaymaya çalışanlar hiçte söylediklerine uymayan davranışlar göstermişlerdir.
Bir yandan dillerinde melek sözleri bir ellerindede kılıç ve kırbaçla halkları istediklerini yapmaya zorlamışlardır.
İktidarlarına kavuşmak ve ellerinde tutmak için hiçbir sınır tanımayan Din tanıtıcıları karşılarında direnmeye kalkışanları hiçbir engel tanımadan yok etmeye girişmişlerdir ve tüm davranışlarınıda Yüce Gücün adına onun istek ve tavsiyelerine göre yapmışlardır.
İktidar,para, şöhret zamanla kendilerininde gerçekten Yüce Gücün sevgili oğlu olduğuna inanmalarına yol açmıştır.Kimisi Güneşin oğlu olduğuna inanmış kimisi Pramitler yaptırıp ortasına yerleşmiş.
Kimisi mütevazilik harmaniyesine bürünmüş ama hep takipçiler, halkı yönlendirerek iktidarını elden kaçırmamak isteyenler bazan hatta çoğu zaman asla kabul edilemeyecek işler yapmışlardır. Yapılan ikna çabaları günümüze kadar gerek menkıbelerle,gerek inanışlar zinciriyle, gerek tarih sayfalarıyla ulaşmıştır.
Varılan yer kısa zaman aralıklarını hariç tutarsak hep kan ve göz yaşı ile sulanmıştır.
Tüm söylenenler,iktidar ve onun koltuk değneği para ve kadınla çevrilen fırıldaklarla süslenmiştir.
Çoğu Peygamber bir hırka bir asa ile hayatlarını geçirirken onları takip ettiklerini iddia edenler doymaz ihtişam iştahlarını ne yapsalar doyuramadan yer ile yeksan olmuşlardır.
Aynı oyun binlerce yıldır sahneye konuyor ,değişen sadece oyuncular,şimdi son versiyonunda eklenen Petrol parfümü.
İncilde şöyle geçer:**
O gece Davut yatağından kalkıp konutunun taraçasına çıkmış.Yıkanan bir kadın görmüş,çok güzel bir kadınmış bu.Davut kim olduğunu öğrenmek için haber salmış.
Kadının Uriyanın karısı Bat-Şeva olduğunu söylemişler. Bunun üstüne Davut adamlarını gönderip kadını yanına getirtmiş. Birlikte yatmışlar, ardından da kadın evine gitmiş. Sonra Davuta haber yollamış: Hamileyim.
Bunun üstüne Davut sadık savaşçılarından Uriyanın tehlikeli bir görevle cephenin en önüne gönderilmesini emretmiş. Uriya ölmüş ve Bat-Şeva kralın sarayına taşınmış .
Bu dünyada üç-beş arşın bezin var ,bedesten senin olsa ne fayda !
..
*Kıvırcık Ali.
**Paulo Coelho.Aldatmak.