Yemek yemek bedensel bir ihtiyaç olduğu kadar aynı zamanda bir davranış biçimidir.
İnsanlar sadece çok aç olduklarından değil çoğu zaman alışkanlıktan ve adetlerden dolayı sofraya oturmaktadır. Kahvaltı, akşam yemeği gibi.
Bir çok kerede törensel nedenlerle yemek yenmektedir.kutlamalar,yas günleri vs gibi.
Bazende toplumsal nedenlerle,bayram yemekleri gibi.
Yemek yemek hayatımızın köklü bir uğraşısıdır.
her toplumun tarihin süzgecinden toparlayıp geldiği bir beslenme tarzı vardır.
Tarihin içinden gelen yemek sistemleri çağlar değişmesine rağmen hala değişmemekte ve yeni tarzlar eklenmektedir.
Hem yaşam stillerinin değişmesi hemde sanayi beslenme usllerinin ve yiyeceklerin değişik şekillerinin eklenmesi artık insanlara zarar vermektedir.
Uzun yıllardır: bütün dünyada uzun ve sağlıklı yaşamanın merkezi olarak bilinen yer girittir. Girit mutfağı akdeniz usulü beslenmenin kabesidir.
Ama artık Giritte insanlar eskisi kadar uzun yaşamamaktadırlar.
Giritte yaşayanların kan yağları artık eskisi kadar sağlıklı ölçülerde değildir.
Kan kimyasının bozulmasından dolayı artık metabolizma hastalıkları dünyanın öteki ülkelerindeki seviyeye yaklaşmıştır.
Buna bağlı olarak kalp hastalıkları,kalp krizleri ve bu krizden ölme oranları çok yükselmiştir.
Bunların en önemli nedeni modern çağın getirdiği hareket azlığıdır.
30 yıl önce bir girit köylüsü günde 11-13 km yol yürürken şimdi sadece 2-3 km yürümektedir.
Tarlasına arabayla gitmekte ,traktörle çift sürmektedir.
Tüm dünyada insanlar elde yaptıkları işleri bulaşığı,çamaşırı makinada yıkamakta ama elde yıkadıkları zamanlardan kalan yemekleri yemekteler.
İnsanlar üstüne üstlük doğal etler ,sebzeler ve bakliyat yerken şimdi suni gübreli,hormonlu ve g.d.olu yiyecekler tüketmekteler.
Bir çok insan vakit darlığından ve tembellikten fast food gıdalarala beslenmekteler.
Yani insanlar ;kendilerini hasta eden,ömürlerini kısaltan hızla öldüren yemeklerle beslenmektedirler.
Zaman içinde insanlar yemek yapmayıda geliştiremez hale geldiler.
insanlar kendilerini çağın ve yaşamın getirdikleri sorunlara karşı korumak için yemeklerini ve usullerini değiştirmeleri gerekirken: paldır küldür beslenmektedirler.
İnsanlar anormal oranlarda hamur işleri yani simit,poğaça,sandwiç,makarna,patates tüketmekteler.
Kullandıkları yağlar margarinler,trans yağlar insanların hem bedenlerinde yağ birikmesine,şişmanlamaya hem zeka seviyesinin düşmesine hemde bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olmakta.
Bu kitap insanları kendi kendilerini hızla ölüme sürüklememeleri için nasıl beslenmeleri gerektiğini hatırlatmak için yazılmıştır.
İnsanı yediğini tanıması ,seçmesi ve düzenlemesi için kaleme alınmıştır.
Uygar insan önüne konanı değil yemesi gerekeni,gerektiği zaman gerektiği şekilde yemelidir.