Yunan mitolojisine göre, Leda, Etolia kralı Thestios'un kızı ve Sparta kralı Tyndaros'un karısıdır. Leda'ya aşık olan Zeus, karısı Hera'ya yakalanmamak için, ona bir kuğu şeklinde yanaşmış ve onunla birlikte olmuştur. Leda aynı gece kocası Tyndaros'la da yatmıştır. Leda daha sonra yumurtlayarak doğum yapmış ve doğurduğu iki yumurtanın her birinden iki çocuk çıkmıştır.
Yumurtaların ilkinde Helena ile Polydeukes Zeus'un çocukları, diğerinden Kastor'la Klytaimestra Tyndaros'un çocukları olarak dünyaya gelmiştir.(Brandlife,2010,sayı:27)
Oldum olası bu Kuğu milletinden biraz çekingen dururum.
Mitolojide girdiği kılıktan her gördüğüm kuğunun gerçekmi yoksa başka birinin kuğu haline girmiş tebdil halimi diye düşünürüm.
Hele Zeus gibi bir güçlünün karıştırdığı işleri oldum olası aklım zaten almaz.
Bu kadar imkanın var her yeri sen idare ediyorsun,her şey senden soruluyor,sevdiğini yükseltip gıcık aldığını perişan edebiliyorsun,yaratıyorsun öldürüyorsun peki neden uslu durmuyorsun.
Hem gözün hep dışarda hemde karından ödün patlıyor.
Senin bir sürü macerandan herkesin haberi zaten var ama eşin duymasın diye kızları ya buzağı kılığına sokarsın yada sen kılıktan kılığa girersin.
O zamanlar Binali bey olsaydı senin nikahını kıyan,”Zeus bey ,İtaat et rahat et “derdi.
Çocuk yapma sayısı bakımından yüzün kara çıkmazdı ama bu kaçak et kesme işlerin bu zamanda olsa,başına neler örülürdü onuda bilemem.
O çok eski zamanlar ve coğrafyalardan gene o kadarda eski olmasa bile yakın zamanlara kadar taşınan gene oldukça eski bir takım ritüeller insan hayatlarında nelere, nelere mal oluyorlar.
Afrikada bazı kabilelerde ve topluluklarda gizlide olsa halen yapılan kastrasyon (hadım etme)bir yandan dini inanışlara dayandırılmaya çalışılarak kutsallık kılıfına sardırılıyor ve sonuçta kar getiren bir ticareti doğuruyor/doğuruyordu.
Erkeklerin kastrasyonu saraylara harem personeli olarak çalışmanın kapılarını açarken,bu işlerle uğraşanlarada bol ticari kar getiriyordu.
Bu operasyon kişi erginleşmeden çok ilkel koşullarda yapıldığında zaten oğlan çocuklarının büyük bir kısmı ölüyordu,sağ kalan Kastrato’larda çeşitli ülkelere satılıyor ve çeşitli insanlık dışı işlerde kullanılıyordu.
Bu kastrasyon işi halen kadınlarada dünyanın geri kalmış bazı topluluklarında devam ediyor.
Klitorisin kesilmesi şeklindeki bu uygulama kadınların haz almasını, orgazm olmasını önlemeye yönelik bir çabadırki; erkeklerdeki derin bir kadın korkusunu açığa vurur.
Kastratte kız çocuklarına sağlıklı olmayan hijyenik koşullarda yapılan bu işlemde zaten çoğunun hayatının kanama veya enfeksiyonlarla son bulmasıyla biter.
Gerek erkek çocuklarına gerek kız çocuklarına reva görülen bu durum onların sadece organik bir eksiklikle değil ağır ruhsal bir travmayla yaşamlarının sonuna kadar gitmelerine neden olur.
Harem,köçeklik, toplumsal eşcinsellik toleransları,esirlik,esir pazarlarında insan,köle satışları ve bunların hikayeleri bir kenara konularak bu olayın birde başka tarafına bakılabilir.
Bu sesleri bozulmasın diye ergenleşmeden kastre edilen oğlan çocukları sanat aleminin bilmediği bir şeyde değildir,batı dünyasında bile !
Bu özellikte meşhur bilinen sanatçılar zaten var.
Ama artık bu yönteme bu amaçla başvurulmadığınıda biliyoruz veya bilemiyoruz.
Peki bu hadım edilmiş insanlar aşık oluyorlarmıdır, olabilebiliyorlarmıdır ?
Zeus’un kadına olan saygısı nereye gitti ?
Bu haz organları ortadan kaldırılınca aşık olma yeteneğide ortadan kalkıyormudur ?
Sıradan insanların yaşadığı cinsellik aktivitelerinin bu hallerdede uygulanabilme olasılığı varmıdır ?
Cinsellik aktiviteleri sıradan doğallığını kaybedince Aşk bundan nasıl etkileniyor?
Aşk sadece cinsel organları sağlam olanlara sunulmuş bir nimetmidir ?
Peki bir Kastrato bir Kastretta ile karşılaşsa Eros ne yapar acaba ?
Peki girişteki kuğu hikayesini nereye bağlayacağız?
Onuda siz bir zahmet “Luçerna’nın Kuğuları”nı okuyup,bağlayın!
SEVDALI KUĞU
29 Ağustos 2016- 0
- 1.492