Kapıdan çıkıyoruz…
Yollara dökülüyoruz…
Her taraf ışıl ışıl.
Evlere bakıyoruz…
Bir telaş çocuklar telaşla hazırlanıyor, ana-baba koşturuyor…
Tüm odalar şıkır şıkır.
Okula, işe giderken…
Gündüz vakti geceyi yaşadığımızdan elektrikle her yanı görüyoruz.
Kimse ödediği elektrik faturasına bakmıyor herhalde…
Bunların karşılığını ödüyoruz.
Tıkır tıkır!
***
Dün resmi olarak açıklandı.
Devlet ajansının yetkililere dayandırdığı haberiyle.
2016, Türkiye’de tüm zamanların en çok elektrik tüketilen yılı.
Cumhuriyetten bu yana böyle rakama ulaşılmamış.
272,7 milyar kw/saat üretmiş…
277,2 milyar kw/saat tüketmişiz.
5 milyar kw/saat farkı ithal etmişiz.
Sisteme bağlı olarak başka ülkelerden.
Bunun maliyeti, ne kadar ödediğimiz açıklanmadı.
Işığımız yetmedi ki, almışız!
***
Uzmanlar diyor ki;
Eylül ayında Bakanlar kurulunun “ gün ışığından daha fazla yararlanmak “ amacıyla aldığı kalıcı saat uygulaması tasarruf sağlamadı, tam tersi israfı artırdı.
Sadece Kasım ayında…
Geçen yıla oranla yüzde 6,5 tüketim artış göstermiş, en yüksek seviyeye çıkmış.
Yine verilere göre…
Elektrik tüketimi giderek artıyor.
Üretim-tüketim dengesi açılıyor.
***
Dolayısıyla her kafadan ayrı yorum çıkıyor.
Tüketimin nedeni nedir, doğruyu bulamıyoruz.
***
Bu nedenle okurlarımıza soralım.
Türkiye’de rekor kıran elektrik tüketiminin sebebi nedir?
- Yaz-kış saati uygulanmaması mı?
- Havaların soğuk seyretmesi mi?
- Fabrikaların gece dahi üretim yapması mı?
- Turizm merkezlerindeki aşırı kullanım mı?
- Güneydoğu, doğu illerinde kaçak elektrik kullanımının en yüksek miktara çıkması mı?
- Vatandaşların elektriğe aşırı bağımlılığı mı?
- Enerji politikasındaki hatalar mı?
- Hiçbiri mi?
***
Acele etmeyin.
Bu ay faturanıza daha dikkatli bakın.
Cevabınızı kendinize verin.
Medenice!