Ayten’İ Hep Yazacağız…

  • 0
  • 461
Yazı Boyutu:

Aklıma geldikçe…

İnsan olmanın gereği…

Adaletin yerini bulması…

Dökülen kanın yerden kalmaması…

Eli kanlı caninin aramızda dolaşmaması…

İlgili-yetkilinin gevşememesi için sürekli yazacağım.

           *

Yazılmalı ki konuşulmalı.

Konuşulmalı ki çalışılmalı.

Milas Meslek Lisesi öğrencesi Ayten’in cinayeti faili meçhul kalmamalı.

           *

Tam 149 gün önceydi…

Yaşamın baharındaki Ayten, okul tatil olunca ailesinin yanına geldi.

Çok mutlu olduğunu söylüyordu.

Evden bakkala diye çıktı, bir daha dönmedi.

Günlerce sözde arandı, tarandı, izine rastlanamadı.

           *

İki hafta sonra evinden 500 metre uzakta çantası bir köylü;

45 gün sonra cansız bedeni AKUT tarafından bulundu.

Başına taşla vurulmuş, bıçaklanmış, battaniyeye sarılmıştı.

          *

O günden, bugüne…

Soruşturma arpa boyu yol alamadı.

İhbar, istihbarat boş çıktı.

İpucu, delile rastlanamadı.

Olay soğudukça, çalışma azaldı.

          *

17 yaşındaki Ayten’in babası Necati Kıvılcım, karakol nöbetçisi gibi.

Her dakika haber bekliyor.

Çaresizliğini bilerek umutla…

Evlat acısının çökerttiği anne, tespih çeker gibi mırıldanıyor:

“ Neden, niçin, kim?”

           *

Yazacağız; inancımız, mesleğimiz gereği.

Emniyet Genel Müdürlüğü de yazdı.

Resmi sitesinden kamuoyuna:

“ Emniyet hizmetleri içerisinde Kriminal Polis laboratuvarları, insan haklarına uyularak delilden sanığa gitme yöntemiyle gerçek suçluların tespiti konusunda önemli misyon üslenmiştir”

          *

Sahiden güzel yazmışlar di mi?

*******************

YORUM YAZ
Arşiv