BAŞKANIMIZA AÇIK MEKTUP…

  • 0
  • 462
Yazı Boyutu:

Sayın Aziz Kocaoğlu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız.
Kızacaksınız, belli ağır söyleneceksiniz ama…
Bazı gerçekleri kabul etmek…
Doğru kararlar vermek için de…
Onun bunun sözüne değil gördüğünüze inanmak gerekiyor.
 
             *
Sayın Başkanım;
İki haftadır körfezde ciddi kirlilik yaşanıyor.
Bunun üzüntüsü, sıkıntısı içindesiniz, içindeyiz.
Hayaliniz; politik söylemde olsa bu körfezde birgün kulaç atmaktı.
“Yüzdüm” demenin coşkusuyla…
İnancınızı ispat etmekti.
Zor gibi ama inşallah. Neden olmasın?
Umudun bittiği yerde yaşamın anlamı da sonlanır.
Bu nedenle önemli olan umudu kaybetmemektir.
 
               *
Sayın Kocaoğlu;
Körfezdeki kirlilik nedeniyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belediyeye para cezası kesildi.
Az değil, 40 bin lira.
Belki miktarı değil ama yüklenilen suç sizi üzdü.
Hak etmediğinizi düşündünüz.
Haklı olabilirsiniz.
Sistem tıkanabilir, teknik arıza yaşanabilir.
Arıtma geri tepebilir.
Ne de olsa kul yapısı!
 
                  *
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız;
Can sıkıcı olay nedeniyle para cezasını kesen bakanlık bürokratlarına sinirleniyorsunuz.
Onların davranışını “ Partizanca ve düşmanca” buluyorsunuz.
Bürokratları devletin değil, partinin adamı olarak nitelendiriyorsunuz.
Mutlak sizin bildiğiniz var ki…
Bunları söylüyorsunuz.
 
                  *
 
Sayın Başkanımız;
Bu olaylar bir yana.
Ancak ortada bir gerçek var.
Lağım suları resmen denize gidiyor.
Rengini değiştiriyor, kokusunu ağırlaştırıyor ve bu tablo içinde tek mutlu olanlar martılar.
Her gün önümden akıyor, Narlıdere sahilinde evsel atıklar körfez sularına karışıyor.
Emin olun, içimden ağlamak geliyor.
 
               *
 
Geliyor, çünkü…
Yapımı iki yıl süren, milyonlar harcanan bölgesel toplama kanal ve pompajlar yetersiz kalıyor.
Çekmiyor, itmiyor, şişiyor, dışa vuruyor.
Bunu herkes görüyor, yetkili arkadaşlarımız da biliyor.
Benim sözlerime de fazla inanmayın.
Gelin kendiniz gözlemleyin!
 
               *
Sayın Başkanımız Aziz Kocaoğlu;
Gerçek birdir, aramazsanız bin bir halde gösterilir.
Gerçek çıplak gezmeyi sever.
Gerçeğin karşıtı içinde yoktur, katıksızdır.
Gerçek kabul edilmediği sürece yoktur.
Gerçek; bürokratların kestiği ceza, siyasi rakiplerinizin sözleri, çalışma arkadaşlarınızın da söylediklerinde değil…
Gerçek, bu olayda…
Denizle öpüşen kanal ağzındadır!

YORUM YAZ