Kökü İngilterede
Kolu Türkiyede bir kurum var.
Bilgisayar yazılım program korsanlarını takip ediyor, yakalatıyor, cezalandırıyor.
*
Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde düzenlenen Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa dayalı çalışıyor.
Daha doğrusu adli ve kolluk kuvvetlerini çalıştırıyor.
Bilgisayar programı habersiz indirildiğinde yani alındığında savcısı, polisiyle peşine düşüyor.
*
Türkiyede korsanlık oranı yüksek.
Her on bilgisayarın yedisinde mutlaka lisanssız bir program var.
İzinsiz alınmış.
Diğer deyimiyle; çalınmış.
Bu bir suçtur. Suç da, cezasız kalmamalıdır.
Hukuk devletinin esası budur.
*
Ama
Korsanlığı yaratan yine yazılım firmalarıdır.
ABDde, Avrupada 10-15 dolara satılan programlar Türkiyede 2 bin 500-4 bin dolar arasındadır.
Bu nedenle izinsiz alınmakta, nedense firmalar da indirim yapmamakta, korsanı yakalamak ve astronomik cezalar almak sevdasındadır.
*
Geçen hafta İTOda sektörün toplantısı vardı.
Başkan Ekrem Demirtaş sergiledi:
Fiyatları alınabilir, ödenebilir değil. Ardında sömürü, tehdit, vicdansızlıklar var
Fikir ve Sanat eserleri savcısından, polisine herkes doğru dedi.
*
Korsanı takip eden kurum, merkez İzmir batı illerinde ihbar, tespitle firmayı belirliyor.
Mahkemeden arama kararı çıkartıyor.
Polisi yanına alıyor, şirket-fabrika basılıyor, tespitini yapıyor.
Sonra pazarlığa oturuyor.
Hapis cezası, milyon dolarlık tazminat korkutuyor.
Bir rakam dayatıyor.
İtibarını, geleceğini düşünen şirket, bıçağın altına yatıyor.
*
Bilgisayar korsanları aslında İç Anadolu ve Doğu'da ağırlıkta.
Ama oralarda hiç arama yapılmıyor.
Ceza kesilmiyor, üzerine de gidilmiyor.
*
Korsanlar Batıda
İzmir, Denizli, Manisa, Aydın, Muğla, Uşak, Balıkesirde
Ne gerek var doğuya?
Devlet elektrik parasını toplayamıyor ki
Kolay var iken zora bulaşılır mı?
*
Kes cezayı doldur kasayı!