BİR ÇÖPE İKİ VERGİ!

  • 0
  • 515
Yazı Boyutu:

Henüz fark edilmedi.

İZSU faturalarında artış gözüktü ama ne olduğu anlaşılmadı.

Çoğu kimse faturadaki “ katı atık toplama, bertaraf “bedellerine anlam veremedi.

İlk uyananlar sanayiciler oldu.

“ Devlet eliyle soygun” feryadını bastı.

               *

Bu aydan sonra çığlıklar artar, isyanlar başlar.

Faturayı inceleyen ayağa fırlayacak.

Belki de yürüyüş, gösteriler yapılacak.

En çok da belediye başkanlarının başı ağrıyacak.

“ Yasal zorunluluk” diye savunacaklar ama…

Neden farklı tarife uyguladıklarını anlatamayacaklar.

                *

Konu, tüketicinin yeni derdi; “ Katı Atık Bedelleri”

Çevre ve Orman Bakanlığının 2010’da çıkardığı, 2011 Kasım’ında uygulamaya koyduğu yönetmelik gereği, su faturalarına “ katı atık toplama ve bertaraf bedelleri” eklendi.

İZSU, su parasıyla birlikte tahsil edecek.

Toplama parası ilçe belediyelere, bertaraf bedeli Büyükşehir’e verilecek.

Bu para, sadece çöp toplama işlerinde kullanılacak.

Tabii uygulayan olursa!

               *

Belediye meclisleri tarifeleri belirledi.

Bir belediyenin rakamı diğerine uymuyor.

Karışık, gerekçesi belirsiz, mantıktan uzak.

Sınır komşusu belediyelerden örnek: Konak 5,25, Balçova 5,88, Narlıdere 8 TL.

Karşıyaka 5.43, Çiğli 8,78 TL

Seferihisar 5,70, Torbalı 10,62 TL.

Çöp aynı çöp ama fark açık aralı.

Bu arada, indirimler de başladı.

Bornova Belediyesi 4.10 ‘dan 3,70 TL’ye düşürdü.

Darısı gelecek seçim hesabındaki diğerlerine…

                *

Yönetmelik “Kirleten Öder Esası”na göre çıkarıldı.

Ama bir başka esas var ki…

Millet uyanıp, davalar açılmaya başladığında tek dayanak olacak.

“ Bir koyundan iki post çıkmaz…”

Çünkü vatandaş belediyelere halen Çevre Temizlik Vergisi ödüyor.

Yılda iki kez belediyeye ödeme yapıyor.

          *

Katı atık bedeliyle, bir torba çöpten ikinci kez para alınıyor.

Vatandaşın sırtına aynı hizmet için iki vergi yükleniyor.

             *

İşte kırılma noktası buradadır.

Açılacak davalarla, yönetmeliğin iptali söz konusudur.

Görev; duyarlı kişi ve tüketici örgütlerine düşmektedir.

Ya, hukuk kapıları zorlanacak…

Ya, “Şeriatın kestiği parmak acımaz” lafıyla sineye çekilecek.

Bakalım hangisi olacak?

YORUM YAZ