BOĞAZ DOKUZ BOĞUMDUR! 

Kelimeler yetersiz…
Cümlen anlamsız…
İfaden eksikse…
Konuşmayacaksın.
Hele…
Kürsüye, mikrofona alışık değilsen…
Hiç çıkmayacak, seyirci kalacaksın.
 
        ***
 
Ağızdan laf çıkar; çınarları devirir, testileri kırarsan…
“ Öyle değildi, böyle olacaktı” ezikliğine girersin.
Konuştuğuna, konuşacağına…
Bin pişman olursun.
Özrünü dile getirmek için lafını sağa kıvırır, sola oynatır, dans ettirmeye çalışırsın.
Beceremediğini anlar, yine batarsın.
Uzun süre ağzını açmamaya, derdini anlatmamaya…
Cahilce konuşmaya tövbe edersin.
 
           ***
 
CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit, öyle bir laf etti ki…
Maksadı, haddini aştı.
Dedi ki;
“ Biz Avrupalı olmaya hazırız. Hele İzmirliler çok hazır. Biz bazen diyoruz ki; gerekirse İzmir ayrılsın. Yani biz istemeyiz, bunlarla yaşamayı…”
Vekil Yiğit, bunu Kayseri’de toplantıda söyledi.
İzmir’de bomba düşmüş gibi patladı.
Partililer, diğer vekiller ve hatta genel başkan, “ Ne diyor bu adam ?” sorusuna mantıklı cevap aradı.
Muhalefet boş durur mu?
Sıraladılar:
Saçmalamış…
Kafayı yemiş…
Haddini aşmış…
Bölücü, parçalayıcı vs,vs.
CHP İzmir Başkanı da çaresiz savundu:
“ Vekilin sözünde anlam eksikliği var!”
 
        ***
 
Yiğit Vekil, baktı olmayacak…
Çark etti.
Bu kez konuşmadı, yazılı açıklama yaptı.
“ İzmir’i yüceltmek istemiştim. Yeterince açık olmadığı için aklımdan dahi geçmeyecek anlama çekilmiş.
Hiç kuşkusuz ifadelerim eksik. Ben başka bir şey söylemek istemiştim”
 
        ***
 
Boğaz dokuz boğumdur.
Her boğum bir duraktır.
Her durak düşünmek sonra beyni hareketlendirmektir.
Çıkaracağın sese mantık katmak, anlam vermektir.
Gerekirse sekizi yutup, birini söylemektir.
Aksi halde…
Ağzından çıkanı bilmez, kulağın işitmez.
Fark ettiğinde…
İş işten geçmiştir.
Millet lafı hemen yapıştırır:
Adamın ağzı ishal olmuş!