BÜROKRASİ… TAKTIĞINA AKSİ

  • 0
  • 719
Yazı Boyutu:

Her ne kadar…

İşlerin ağır yürümesi, kuralcılık, kırtasiyecilik, sorumluluktan kaçma, işi yokuşa sürme, varlığını kabul ettirme olarak bilinse de öyle değildir.

Kendine göre kuralları, iç dinamiği vardır.

Zaten Latince kelime anlamı; masaların egemenliğidir.

“Burra- kratos”

                 *

En anlamlı tanımı Honore De Balzac yapmıştır:

“ Bürokrasi, pigmelerin işlettiği dev mekanizma…”

Tabandan yukarı çıktıkça daralan yapısıyla, kişisel olmayan sistem grubudur.

Kendini kilitledi mi açamazsınız.

Kabul etmediği, ısınamadığı kişiye dokuz dereden su getirtir.

İnsanın kulağını, kolu bacakların arasından geçirip…

Bel çevresinde iki tur attırdıktan sonra tutturur.

Veya…

Beyaz sütün, yeşil olmadığını, mavi olamayacağını, kırmızı ile bağlantısının bulunmadığını kanıtlamanız lazımdır.

Sütün bir renginin olması gerektiğini baştan belirtmezseniz, işiniz hiç bitmez, sorununuz çözülmez.

Belki ömür yetmez.

Liderine göre kendini şekillendirir.

Sever, ısınırsa coşturur, koşturur.

Soğumuş, gözden çıkarmışsa diz çöktürür.

               *

Yıkılması en zor yapılardandır.

Seçimle yönetime gelen biri, kendini tanıyan, bilen, anlayan, güvenen kişilerle ekip kuramazsa altı hep boştur.

Hele güvensizliği tepe noktadaysa…

Bürokrasinin kolları o seçilene yol vermez, işin ucundan tutmaz.

O yönetici, kalabalığın arasında yalnızlığını yaşar.

Alkışın sessizliğine tanık olur.

                *

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, toplamış bürokratlarını derdini anlatmış:

“ iş yapacak, çalışacak elemana ihtiyaç duyuyorum…”

Tavrını koymuş:

“ İmza atmayan, korkan bıraksın gitsin…

Ya memur olsun, ya emekliye ayrılsın.

Bunu da herkes birbirine söylesin”

Bürokrasinin askerleri “ tamam” dememiş, başını sallayarak ayrılmış.

             *

Belediye yönetiminde kırılma noktası çok geçilmiş.

Görünen, yeniden motivasyon yaratmak, işe ısındırmak, daha fazla parçalanmayı önlemek.

Lakin…

“ Beğenmeyen çeksin, gitsin” demek, bürokraside insanın gölgesiyle kavgasına benzer.

Her hareketine, benzer karşı hareket gelir.

Ne lider, ne gölgesi birbirlerine üstünlük sağlayamaz.

Gücün kaynağı, kavganın yönetmeni, bir süre sonra gerçeği yani mücadelenin boş olduğunu anlar.

Oturur, dinlenir.

Tabii gölgesi de…

            *

Düşünür, taşınır, yanlışın nerede olduğunu arar.

Bir ara bakar ki; gölgesi orada yoktur.

Zaman ilerlemiş ve terk edip gitmiştir.

Bir kez daha yalnızlığa gömülür.

Umutsuzca, çaresizce…

YORUM YAZ