Partiler politikasına bulaşmaz.
Hele
Öğrencileri öne çıkarıp, ellerine dilekçe verip, amacınaaraç kullanmaz.
Sıkıntı işkenceye dönüşmüş, çare yolları tükenmişse
İsyanının haklılığı için konuşma hakkını kullanır.
***
İzmirin Çiğli ilçesinde yerleşkesini kuran yeni devlet üniversitelerindenbiri, üç yıldır ulaşım sorununu çözememiş.
Yağmurda, çamurda, soğukta, sıcakta bekleşen öğrencilerinbelediye otobüsünü saatlerce beklemesi, çoğunun derslere ve sınavlarayetişememesi üniversitenin ana sorunu olmuş.
İsteniyor ki; sefer sayısı artırılsın.
Gençler özellikle kızlar duraklarda beklemesin.
***
Her geçen gün büyüyen üniversitenin yönetimi, defalarcaBüyükşehir Belediyesine başvurmuş.
Yeni hatların konulması veya ring seferlerinin yapılmasınıistemiş.
Öğrenciler beklemekten kurtulsun
Rahat etsin, mutlu olsun.
İddiaya göre, cevap hep olumsuz:
Yeni hat tahsisi mümkün değildir
***
İşte bu noktada görev Belediye Başkanına düşüyor.
Otobüs işletmesi bürokratları koşullarına göre kararverebilir.
Otobüs yoktur, diğer yerlerde talep fazladır, yeni hatkurulması ekonomik değildir vesaire
Bu nedenle isteğe olumlu cevap gitmemiştir.
Ancak
Memleketin dört bir yanından İzmirde okuyacağız göğüskabartısıyla gelen yüzlerce öğrencinin çektiği çile ne olacaktır?
Zaten
Gün boyu otobüs istenmiyor ki.
Okula giriş ve çıkış saatlerinde.
07.30-09.00 ile 15.00 ile 17.00 arasında.
***
Bunun için Üst Karar gerekli.
Yani bizzat başkan veya yetki verdiği biri konuya bakacak,ilgilenecek.
Üniversite yönetimi haklı mı, haksız mı?
Öğrencinin ağlaşması doğru mu, yanlış mı?
Sonuca göre; derdi çözecek, işkenceyi bitirecek.
Veya hiç dokunmayacak.
***
Başkanın büyüklüğü, çevresinde dolaşanların şakşakları
Pohpohlamaları, gaz vermesiyle değil
Böyle sorunları anında çözmesiyle ortaya çıkar.
Büyük Başkanlık, küçük gibi görünen insan derdine elvermeyle yaratılır.
***
Sözün özü
Çocukları yolda bırakmamaktır.
Hele, seçim kapıya dayanmış iken!