Yolda karşılaştığımız elektrikçi, sıhhi tesisatçı…
Çarşıda uğradığımız mavna, kasap, bakkal, ayakkabıcı…
Çorbasını içtiğimiz lokantacı…
Aracına bindiğimiz taksici…
Koltuğuna oturduğumuz berber, kuaför…
Sanki cevabı bendeymiş gibi soruyor:
“ Esnafın çilesini kim dillendirecek?”
Diyemiyorum ki:
“ Bilgili, ilgili, yetkili dil bende değil!”
***
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, limandaki işyerlerinin durumunu net şekilde yansıttı:
“Kan ağlıyorlar, tükendiler”
Gemi gelmez, turist olmazsa az bile, ayakta ölüyorlar.
Siftahsız devam eden ticaretleri bitti, çoğu kepenk indirdi.
Çare; hükümette.
Demirtaş, limandaki esnafın “0” satışla dükkân kapattığını, borç altında ezildiğini, geçin sıkıntısı içinde olduğunu Başbakan’a ileteceğini açıkladı.
İsteği; “ yeniden gemi seferleri başlayıncaya kadar kiralar dondurulsun veya düşürülsün”
Çözüm odaklı, yerinde, mantıklı öneri.
***
Koskoca İzmir Esnaf Birliği, piyasada yaşanan ekonomik çalkantı için ne yapıyor, ne düşünüyor, ne öneriyor?
Şahsen ben bilmiyorum.
Geçenlerde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi İzmir’e geldiğinde, esnaf birliğini ziyaret etmişti.
Makam odasına girdiğinde oda başkanlarının, “ Teşekkür ederiz” pankartlarıyla karşılayınca şaşırmıştı.
Nedenini sormadı, çünkü kendisine hemen bir plaket sunuldu.
Teşekkür neden edilmişti?
Plaket niçin verilmişti?
Merak konusu olarak kaldı.
***
İzmir Birliği’ne kayıtlı 129 odanın 340 bin üyesi var.
Yönetimleri, üyeler belirliyor.
Her üye bilgi alma, hesap sorma hakkına sahip.
Demokrasi de bunu emrediyor.
***
Şikâyetçi esnaf temsilcileri, Birlik başkanının kapısını çalsa ve sorsa;
“Halimizden mutlu musunuz?”
Birlik Başkanı Zekeriya Mutlu, “mutluluğunu veya mutsuzluğunu” mutlak cevaplayacaktır.
Teşekkür pankartlı, plaket töreninde gösterdiği nezaketiyle…
Derin suskunluğu paylaşacaktır!
ESNAFIN ÇİLESİNE BAŞKAN BAKIŞI…
31 Ocak 2017- 0
- 870