Dozerler girdi.
Elektrikli testereler çalıştı.
Ağaçlar sırayla kesildi.
Makinelerin sesi birbirine karıştı.
Bir saat önce
Kuş cıvıltılarının yükseldiği bölge, savaş alanına döndü.
*
İzmirin Hatıra Ormanı tıraşlandı.
Faili ise;
Yeşili sözde sevdirecek, yaş kesen, baş keser, Ormanlar gelecek nesillerindir tabelaları asan,
Yediden yetmişe herkesi Ağaçlandırma seferberliğine çağıran, Çevre ve Orman Müdürlüğü.
Şaka değil
Kafa yapar, tiye alır, matrak geçer gibi.
*
Olayın diğer acı yönü;
Kamu itaatsizliği.
Halk, çocuğunu okula göndermez, otoriteyi takmaz bu sivil itaatsizliktir.
Toplumsal tepkidir. Faturası kişinin kendisinedir.
*
Kamu yönetiminin böyle hakkı var mıdır?
Bırakın, o güzelim ağaçları, anılarla katletmeyi
Geçmişin karar ve emeğine saygısızlık;
Kent imar planlarını tanımazlık,
Meclisi, belediyeyi ve başkanları hiçe saymaktır.
*
Resmi tatil Cumhuriyet Bayramında kimsenin fark etmeyeceğini kurgula
Yılların emeği, sevgisiyle oluşturulan ormana gir
Göz kararı, el yordamı alanı belirle
Gemi trafik hizmetleri ve gözetleme istasyonu binaları için yetişkin ağaçları doğra.
Ortalık ayağa kalkınca; suçun belli, ayıbın ortada hiçbir açıklama yapma.
*
Bu anlayış
Türkiye Cumhuriyeti Orman İdaresine değil dağ adamlarına yakışır.
Bu davranış
Hukuk devleti sisteminde değil dağ kanununda yer alır.
Dağ adamı, dağ kanununa göre şehrin göbeğinde hüküm sürerse
Ne gerek var yasa, yönetmeliğe
Ne gerek var Koca Valiye
*
Devir bu devirse
Yak,
yık,
sök,
kes ,
kim tutar seni!