GÜLMECENİN KÜÇÜK DEV ADAMI…

  • 0
  • 723
Yazı Boyutu:






 
“ Doğdu, okudu, sevdi, sevdirdi, düşler kurdu ve gitti”
Ardından böyle söylenmesini istiyordu.
İstediği gibi, yaşamı noktalandı.
Çocuklar gibi sevindiği Cumhuriyet Bayramı’nı beklemedi.
29 Ekim günü, Cumhuriyetin 94’ncü yıldönümü, kendisinin 84’ncü yaş günüydü.
“Uzatmanın artık anlamı yok” dedi.
Ağrısını, anılarıyla bastırdı.
Helalleşerek aramızdan ayrıldı.
 
        ***
 
Gülmecenin en usta kalemi Muzaffer İzgü, bundan böyle kitaplarıyla hatırlanacak.
Dile kolay…
160 roman ve öykü kitabı, yüzden fazla tiyatro oyunu, sayısız yazılar ve sayılamayacak başarı ödülleri.
Eğitimi ve kültürü benimsemiş her vatandaşın hayatına girmeyi başaran Muzaffer İzgü…
Okuturken güldürür, güldürürken düşündürürdü.
 
     ***
 
Hedefi de buydu.
Derdi ki;
Kitaplar, hayal kurmayı öğretir.
Beyni çalıştırır. Beyniniz çalışırsa, sürünün koyunu değil, insan olursunuz.
Kendinize söz verin. Hep okuyun ve bilinçli birey olun”
 
       ***
 
Sanat gibi işlediği Gülmece için…
“ Kaba kuvvete karşı zekânın,
Bölünmeye karşı dayanışmanın,
Hoyratlığa karşı inceliğin,
Acıya karşı gülümsemenin gücüdür” tanımını yapardı.
Eğitimli genç neslin, pratik ve ince zekâsıyla gülmeceyi kullanarak ülkeyi şekillendireceğini savunurdu.
 
        ***
 
Yeri doldurulamayacak ustamız İzgü;
Her gün yürür…
Adımlarıyla düş kurardı.
Kurduğu düş, yazacağı öykünün ya planı…
Veya romanın ana fikriydi.
Çocuklara yazdığı her kitapta özellikle tekrarlardı:
Paylaşmayı öğrenin.
Atatürk ilkelerine ve vatana sahip çıkın.
Güçsüzlerin yanında olun.
Emeğe, büyüklere saygı gösterin.
Üretin, doğayı koruyun.
En önemlisi…
İnsanı sevin”
 
          ***
 
Kendisi de çok sevdi.
Hiçbir şey yerini dolduramaz” dediği 63 yıllık eşi Günseli Hanımı geçen yıl kaybedince…
Onun için herşey tatsız, anlamsız oldu.
Onun içindir ki…
Kendisine konulan hastalık teşhisine güldü.
Buraya kadar” diyerek ilaç, tedavi istemedi.
 
       ***
 
Üç gün önce…
Yakın arkadaşı Rahmetli İsmail Sivri’nin oğlu Talat Sivri ile kaldığı eve gittik.
Acılı vücudu, fersiz gözleriyle…
Nereden, nereye… Bunca kitap, bunca oyun artık kapatıyoruz” cümlesiyle elini öptürdü.
Helalleşme vedasıydı.
 
         ***
 
Işıklar içinde yatsın.
Gülmecenin küçük dev adamı yok artık.
En çok hasret çektiğimiz dönemde…
Gülmece de yetim!
 

YORUM YAZ