Yazı Boyutu:
İzmir çocuğu. Üç onluk yaşamına öyle olaylar sığdırdı ki
Parmakları ısırtır. O, Türkiyenin ilk hackeri. İnternet korsanı. Ünü, yaşı ve cisminden büyük. * Aklı her dakika çalışıyor. Eğitimini almamasına rağmen, bilgisayarda kıramayacağı kilit
İnternette girmeyeceği sistem yok. Şaka değil
18 yaşında, bu işin erbabı şirketin çalışmasını çökertti. Bir bankanın hesaplarını içinden çıkılmaz hale getirdi. Bilgisayarın yaratıcısı, babası Bill Gates ile yardımcısı Steve Balmerin özel yazışmalarına girdi. Her bir tarafına T.Ş buradaydı imzasını attı, varlığını gösterdi. 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Koğuşa girmeden ertelendi. * İzmirli Tamer Şahinin adı kısa sürede duyuldu. Yaptıkları ile yargılanması, Hukuk fakültelerinde ders oldu. Microsofta karşı hareketiyle, uluslararası basını peşinden koşturdu. Allah vergisi yeteneğini kullanmak için İzmirde kurum, şirketlere iş birliği teklif etti. Ne var ki kimse beklediği ilgiyi göstermedi. * Bilgi sistemlerinin zayıflıklarına karşı savunma stratejileri geliştirdi. Artık topların, tüfeklerin yerini bilgisayar aldı
Siber alemde girilmeyecek kale, alınmayacak bilgi yoktur duyuruları yaptı. Nedense kendini bir türlü anlatamadı. Veya anlamak istemediler, anlamadılar. * Tamer Şahin merakla başlayıp, inatla devam eden bilgisayar tutkusu ve yaşadığı çok renkli maceralarını, kendi kaleminden, açık sözlülükle yazdı, kitap haline getirdi. Hackerin aklı Rus gizli dosyalarından, lüks plazalardaki görüşmelere
MİT ve JİTEMin kendine gösterdiği ilgiye
Wikileaks gerçeklerine
Bilgisayar korsanlığına ait her şeyi anlattı, benzersiz bir genç adamın öyküsünü sergiledi. * Sonra
Allahaısmarladık dedi. İzmirin yetmeyeceğini, kendi için olamayacağına karar verdi. İstanbula kaydı. Baktı ki
İlgi büyük; beklenen beyin, aranan ilaçmış. Her türlü imkân hazırlandı. Adına şirket kurup, yeni yaşama başladı. Fark etti ki
Bu göçün geç olduğunu
Israrla doğduğu yerde kalıp, doyacağı yere gitmediğini. Diyor ki; Gönlüm İzmirde ama gerçek burada * Tamer Şahin, İzmirin değeri ve kaybıdır. Şehirden her yıl kaybolan yüzlerce eğitimli, yetenekli beyinlerin çarpıcı örneğidir. İzmirli kurum, kuruluş ve şirketlerin düşünmesi gereken olgudur. * Aksi halde yakın gelecekte
Başka illerden gelecek sermaye ve yatırımcıların başında İzmirlileri göreceğiz. Yüreğinde şehrinin sevdası, bir o kadar da kendisine sahiplenilmediğinin buruk duygusuyla!