HAKKI BEY 6 YILDIR SIR!

 
Önce geriye dönelim.
Hatırlayalım.
Bundan 6-7 yıl önce memleketin gündemindeydi.
İktidar partisinin yöneticileri, vekiller, reisler, rektörler hep peşindeydi.
Odalar, dernekler, vakıflar bağış kapmak için kapısında kuyruk oluşturmuştu.
Hakkı Keleşoğlu, o günlerin en gözde ismiydi.
Gazeteciler bile özel takip eder, neler yaptığını, nereye para saçtığını haberleştirirdi.
 
        ***
 
Manisa’nın Kula eşrafından Keleşoğlu ailesinin tek erkek evladı Hakkı Bey, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde rahatsızlandığı makam otomobilini satın alınca daha çok ünlenmişti.
Mesleği, işi, şirketleri yoktu.
Ama aileden miras kalan milyonlara sahipti.
Elini öpene bahşiş veriyor…
Ardı ardına bağış protokolleri yapıyordu.
Hemen her gün manşetlerdeydi.
 
       ***
 
Sessiz, sakin kendi halinde dolaşan…
Bazen anlamsız hareket ve konuşmalarla çevresini güldüren, düşündüren…
Hakkı Keleşoğlu ailesi adına kurdurulan vakıfla her kuruma yardım amaçlı bağışlar vaad etti.
Bir günde…
Manisa Diyanet Merkezi’ne 350 bin, Şehir ailelerine 200 bin, Kula köylerindeki camilere 350 bin, Manisa Öğretmen lisesi inşaatına 1 milyon, Celal Bayar üniversitesine 350 bin, Ege Üniversitesi’ne 800 bin, Kemik İliği hastanesine 400 bin TL bağışıyla görülmemiş rekorun da sahibiydi.
Sonraki günlerde, aylarda daha neler, neler!
 
      ***
 
Bir evi ve eşi olmayan Hakkı Bey, o günlerde sürpriz bir kararla evlendi.
Tam sayfa ilanlarla duyurdu.
Ardından sır oldu!
Ne yüzü görüldü, ne ismi anıldı.
İmzaladığı bağış protokolleri ortada kaldı.
Evlendiği genç eşinin onu eve kapatttığı, bir başka suçtan da kendisinin hapse girdiği iddia edildi.
Bir zamanlar peşinden koşanların hiç biri merakta olsa aramadı, sormadı.
Takipçisi, şikâyetçisi olmadığı için…
Savcı, polis nasıl akibetini araştırsın?
Hani bu yazı…
İhbar kabul edilir de, belki Hakkı Keleşoğlu’nun izi sürülür.
 
         ***
 
Vefayı, sadakati unutsak da...
En azından…
Bugün 70 yaşına gelmiş birini sormak, soruşturmak birilerinin vicdani, insanı görevi olmalıdır.
Belki bir karanlık odada…
Birilerinin, kendisini gün ışığına buluşturmasını bekliyordur.
Eğer hakk’ın rahmetine kavuştuysa…
Ardından bir Fatiha duası hakkıdır, Hakkı Bey’in!